Din Özgürlüğü Komisyonuna Tokat Gibi Cevap

ABD Uluslar arası Din Özgürlüğü Komisyonu’nun ziyaretinde konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, komisyon üyelerine adeta medeniyet dersi verdi. ABD’nin 2012 ve 2013 yıllarında yayınladığı Din Özgürlükleri Raporundaki yanlışlara ve tek taraflı açıklamalara atıfta bulunan Başkan Görmez, devletin dini baskı altında tuttuğu şeklindeki ifadeye karşı çıkarak, “Ben ve arkadaşlarım İslam dinini baskı altında tutan bir kurumda çalışmayız,” ifadesine yer verdi.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez’in açıklamasını desteklediklerini belirten Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, konuyla ilgili bir açıklama yaptı.

DEVLETİN DİNE BASKISI VAR MI?

Şenocak, “Sayın Görmez’in açıklamasından anladığımız kadarıyla, ABD Din Özgürlüğü Komisyonu raporunda devletin İslam dinine baskı yaptığı şeklinde bir ifade var. ABD Din özgürlüğü Komisyonu iyi bilmelidir ki, dünyada dinini en iyi yaşayan ülke Türkiye’dir. Devletin İslam dinine baskı yapması söz konusu olmadığı gibi, aksine dini özgürlüklerin önünü açarak Müslümanların dinini en iyi şekilde yaşamalarını sağlamıştır. Bugün, ülkemizde kamunun her alanında dini inançlarını yaşamak isteyen Müslümanlar rahatça ibadetlerini yapabiliyor, başlarını örtebiliyorlar. Ülkemizde din özgürlüğü çok geniş boyuttadır. Bütün dinler özgürce ve bir arada yaşayabilmektedir.” Dedi.

DİYANET, DİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN NERESİNDEDİR?

“Ülkemizi, Özel Kaygı Duyulan Ülkeler kategorisinde gösteren rapor üzüntü vericidir. Ülkemizdeki din özgürlüğünü bilerek ve kasıtlı olarak görmeyen komisyonun bu yaklaşımını Din Bir-Sen olarak kabul etmemiz mümkün değildir. Raporda yer alan haksız ve maksatlı ifadelere şiddetle karşı çıkıyoruz.” Diyen Şenocak açıklamasına şöyle devam etti:

“Devletin, Diyanet Kurumu aracılığıyla İslam dinini baskı altında tuttuğu ifadesi gülünç ve düşündürücüdür. Din Özgürlüğü Komisyonu, Avrupa devletlerinin sınırları içerisinde camii kapatan, ecdadımızdan kalan camileri harabeye çeviren, içkili mekânlar yapan ülkelerin din anlayışına ve din özgürlüklerine baksın. O ülkeleri incelesin. Kendini medeni göstermeye çalışan Avrupa ve onların tek taraflı komisyonlarının Türkiye’deki din özgürlüğünü kendilerine örnek almalarını beklerdik.”

DİYANET, VAKIF İLİŞKİSİ

“Osmanlıdan günümüze kadar Diyanet Kurumu ad değiştirerek gelmiş olsa da aynı işlevi görmektedir. Diyanet, tarih boyunca hem Müslümanların hem de gayrimüslimlerin dinini özgürce yaşayabilmelerine dayanak olmuştur. Diyanet, Osmanlıdan itibaren vakıflar aracılığıyla sadece Müslümanların değil, yardıma muhtaç gayrimüslimlerinde yanında olmuş, onları okutmuş, yedirmiş, giydirmiş, yardım etmiş, dinini yaşaması için imkân tanımıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde sinegog, kilise ve camii bir arada yaşamamıştır. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum: Tarih boyunca dünya milletlerine din özgürlüğü konusunda anlayışımızı ve medeni yaklaşımımızı göstermiş tek ülkeyiz. Osmanlıdan bugüne kadar ülkemiz topraklarında tüm dinler barış içinde, kardeşlik duygusuyla yaşamıştır. Dünyada bunun örneği yoktur. Bunu yaşatan tek milletiz.” Diyen Şenocak, Diyanet’in köklü bir geçmişi olduğunu söyleyerek, şöyle dedi:

“Sayın Başkan’ın konuşmasında belirttiği gibi Diyanet’in 90 yıllık bir geçmişi vardır. Bir kamu kurumu olmasına rağmen üzerinde devlet baskısı söz konusu olamaz. Dünyanın birçok ülkesinde müessesesi bulunan bu kurum, geçmişte vakıfları yönetmiş, vakıflar aracılığıyla devlete yük olmayarak, devletin yapması gereken yardımları bu müesseseler aracılığıyla yapmıştır. Diyanet bu hizmetlerini yaparken dil ve din ayrımcılığı yapmamıştır. Hiç kimsenin etnik kökenine ve mezhebine göre davranmamıştır. Bunun örnekleri çoktur. Camilerimiz dernekleri aracılığıyla ayakta durmaktadır. Devlet, sadece atadığı din görevlilerinin maaşlarını vermektedir. Bunun haricinde tüm giderleri vatandaşların derneklere bağışlarıyla karşılanmaktadır. Geçmişte vakıfların yaptığı bu hizmetleri bugün dernekler yapmaktadır. Hâlbuki vakıflar Diyanet’e bağlı olsa, vatandaşın hangi mezhebe, hangi dini inanca mensup olursa olsun dini ihtiyaçları rahatça karşılanabilir. Burada bir eksiklik vardır. Bu eksikliği devletin gidermesi gerekmektedir. Vakıfların biran önce Diyanet’e bağlanması ile bu kurumun dini hizmetleri daha kolay ve sıkıntısız bir şekilde vatandaşa sunması sağlanır. Vakıflar gerek özerk yönetimi gerek geniş bütçe imkânlarıyla değerli kuruluşlardır. Vakıfların Diyanet’e bağlanmasıyla, din hizmetleri giderlerinin devlet üzerindeki yükü kaldırılmış olacaktır.”

Yorumlar
tarafıdan 13-08-2014 09:02:30 Tarihinde yazıldı
Menü
 
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
İletişim
Bize Ulaşın
0312 232 70 20
[email protected]
Din-Bir-Sen | Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (GMK Bulvarı) No:39 / 20-21
Maltepe Çankaya / Ankara
Tel :+90 312 232 70 20
Fax :+90 312 232 70 21
Gsm:+90 530 505 63 36

[email protected]

 

Vergi Dairesi : Mithatpaşa V.D.        Vergi Numarası : 879 062 1718
IBAN NO : TR56 0001 0004 7152 5286 9150 01


 

© 2012 Tüm Hakları Saklıdır
Tasarım & Yazılım :
Networkbil.net