ÇALIŞAN – SEN VE DİN-BİR-SEN GENEL BAŞKANI YUSUF ÖZDEMİR “CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ” İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.
Çalışan – Sen ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf ÖZDEMİR, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile ilgili basın açıklaması yaptı. 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan halk oylaması ile halkın çoğunluğunun onay verdiği “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”, 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan erken genel seçimde %52,5 oy oranı ile halkın onay verdiği bu yeni sistemin öncelikle Ülkemize ve bize manevi bağ ile bağlı olan gönül coğrafyamıza hayırlı olmasını niyaz ederiz.
Genel Başkan Özdemir açıklamasının devamında şunları kaydetti: 95 yıllık Cumhuriyet tarihimizin hemen hemen her on (10) yılını darbelerle heba ettiğimizi ve başta devlet büyüklerimiz olmak üzere nice masum insanların asıldığı, nicelerinin de mağdur edildiği kötü bir tecrübeyi göz önüne aldığımızda, bu yeni sistemin artık bunları tarihin çöplüğüne gönderecek nitelikte olmasını arzu etmekteyiz.
Geçmiş dönemlerde oluşan siyasi krizler aşılamadığında, halk iradesinin yok sayılarak kendilerini sistemin bekçileri olduğunu zan edenlerin artık neredeyse her on (10) yılda bir geleneksel hale getirdikleri darbeler, binlerce masum insanın mağduriyetine sebep olmuştur. Bu mağduriyetlerin de en başında ideolojik yaklaşımlar nedeni ile sürgün edilen, suçsuz yere yargılanıp hapis yatan, meselesi sadece vatan sevdası ve milletine sadakatle devletine hizmet eden binlerce kamu görevlileri gelmektedir. Bu nedenle bütün bu değerlere sahip olan kamu görevlilerinin şunun bunun adamı olmadan sadece milletine sadık kalarak rahatlıkla çalışabileceği, devletine hizmet edebileceği ve hak ettiği değerleri bulabileceği bir ortamın sağlanabilmesi açısından yeni sistemden umutlu olduklarıdır.
İşin özüne bakıldığında yaklaşık bir asırlık genç Cumhuriyet tarihimiz açısından bu yeni sistemin adeta bir devrim niteliği taşıdığı ortadadır. Daha oy oranları açıklanır açıklanmaz halkın iradesinin direkt olarak ön plana çıktığı bu sistemde, Kabinenin açıklanmasıyla yeni sistem ortaya çıkmıştır. O halde yeni sistem, artık sosyal devlet olma yolunda çalışan, dürüst, özgürlük ve adalet anlayışı ile hareket eden siyasilerin takdir edildiğini göstermiştir.
Genel Başkan Özdemir, milletin hafızasında ve tarihin sayfalarında daha dün gibi tazeliğinin koruyan birçok vahim hadiselerin tekrar yaşanmaması için Çalışan-Sen ve Din-Bir-Sen olarak devletimizin yanında olduğumuzu bir kez dada açık yüreklilikle vurgulamak isteriz.
Şimdilerde çok moda bir tabir olarak kullanılan “Eski Türkiye’de Sendikalar, çalışanlarının karşısına hep şu söylemlerle çıktılar; “bizler mevcut hükümetin sendikasıyız, kamuda biz ne dersek o olur, atamaları biz yapar ya da yaptırırız, hele hükümet bize sormadan hiçbir şey yapmaz, arkadaşlar bize üye olmaz iseniz ne yer değişikliği yapabilirsiniz ve ne de görevde yükselebilirsiniz. Hatta ve hatta siz bize üye olmazsanız sizin çocuklarının yarın atanamazlar ya da sıkıntı çekerler” gibi mobbing, tehdit ve şantajla kamu görevlilerini etki altına aldıkları görülmüştür. Bu da sendikaların kuruluş amaçlarının dışına çıkarak adeta yandaş bulma, şantaj yapma, adam kayırma gibi işlerin içine girdiğini göstermiştir.
Çalışan-Sen ve Din-Bir-Sen ailesi olarak artık “Yeni Türkiye’de sendikalar, asıl kuruluş gayelerine uygun olarak hareket etmeli, kimsenin emrinde olmadan sadece üyelerinin istek ve arzularını makul ölçülerde lisani münasiple gereken yerlere ulaştırmalıdır. Geçmişte yaşanan bazı acı tecrübelerin yaşanmaması için Yeni Sistemin İlk Başkanı olan Sayın Cumhurbaşkanımızdan, kendisine ulaştırılan notları değerlendirip artık kamuda işi ehline ve liyakat sahibi kişilere verilmesi noktasında son derece ümitli olduğumuzu ifade etmek isteriz.
Genel Başkan Özdemir, yakın geçmişimizde yaşadığımız ve tarihimizde artık kara bir leke olarak duran 15 Temmuz olaylarının altında yatan sebeplerin, Ülkemizde kamu yararına çalışan sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve derneklerin asıl işlerini yapmadıkları ve amacının dışına çıkarak, menfaat ve çıkar ilişkileri zincirleri oluşturarak adeta devlete kurulan bu tür kumpaslara göz yummuşlardır. Örneğin, Milli Eğitim Bakanlığında çalışanlar için kurulan bir sendika, eğitim camiasında görev yapan en alt memurunda al da en üst seviyede bulunan öğretmenine kadar çalışanların haklarını arama ve eğitim gören öğrencilerin eğitimi ve barınması ile ilgili sorunlarını tespit etme ve çözüm yollarını aramak yerine öğretmen atamalarını ya da şube müdürü atama mülakatlarını takip etme ve referans verme merkezi haline gelirse sonuç ortadır. Birileri sahip çıkılmayan, barınma sorunu çözülemeyen öğrenciyi alıp hipnoz edip milletine kurşun sıkar hale getiriyor.
Sözlerine şöyle devam eden Özdemir: Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde özlük hakları konusunda gerekli çalışmaların yeni sistemle birlikte yapılacağını, Din Hizmetlerinin önünü tıkayan konularında giderileceğini umut ediyor ve bizde gerekli çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz dedi.
Genel Başkan Özdemir son olarak şunları söyledi: “Geçmişten ders almayanların geleceğine yön vermesi mümkün değildir” sözü gereğince menfaat ve çıkarcılık zincirinden uzak kalınarak fedakârlık ve cefakârlık ölçülerine bağlı kalınarak oluşturulan sendikal örgütlenmelerin “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” içerisinde daha dikkate alınacağını ve ödüllendirileceği ümidini taşıyoruz. Bu açıdan kamuda çalışan tüm arkadaşlarımızın haklarının korunması ve hep birlikte daha iyi noktalara geleceğimizi ümit ederek Yeni Sistemin ve buna göre kurulan yeni bakanlar kurulumuzun başarılı olmasını can-u gönülden arzu ediyoruz dedi.
