Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Din Görevlilerinin Bayram İzinlerini kullanabilmeleriyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Yusuf Özdemir; “Bir haber sitesinin 03/01/2016 Pazar günü manipülasyon olduğu her halinden belli olan 2015 yılı Ekim KİK kararlarının 10 maddesinde yer alan “Cami görevlilerinin ve vaizlerin bayram tatillerinde kullandıkları izinlerin yıllık izinden sayılmaması” görüşünü; İmam, Müezzin ve Vaizler artık Ramazan ve Kurban bayram günlerinde tıpkı diğer memurlar gibi kanunen izinli sayılacak” diye kendilerinden çok emin olarak servis ettiği haber şu günlerde bazı meslektaşlarımız tarafından yeni bir habermiş gibi internet ortamında paylaşılıyor. Bu yalan haber üzerine kamuoyunu doğru bilgilendirmek adına bir açıklama yapmamız zaruri olmuştur. Her fırsatta sözcülüğüne soyunduğu Diyanet-Sen arasında ne gibi bir ilişki var bilemiyoruz ama bu sitenin bugüne kadar özellikle teşkilat mensuplarıyla alakalı paylaştığı haberler artık inandırıcılığını iyiden iyiye yitirmiş durumda.”
“Diyanet İşleri Başkanlığı Görev ve Çalışma Yönetmeliğinin yürürlükteki 47. maddesine göre Cami görevlileri, dini bayramların birinci günleri haricinde bayram tatillerini, müftülüğün planlamasına göre yaparlar. İddia edildiği gibi diğer memurlar gibi kullanamazlar, kullanmak isteyenler resmi izin almak zorundadırlar. Din görevlileri, 23 Ağustos 2015 Tarihli ve 29454 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmeliğin Fazla Çalışma Ücreti başlıklı bölümünün 1. Maddesine göre dini bayramlarda; 8. Maddesine göre de, Ulusal ve resmi bayram günlerinde fiilen görev yaptığı günler için dilekçe vermek suretiyle mesai ücreti alabilirler. Mesai ücretine esas teşkil eden Resmi bayram günleri; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos günü Zafer Bayramı 1’er gün; Dini bayramlar ise, Ramazan Bayramı 3, Kurban Bayramı 4 gündür. Hatırlanacağı üzer geçtiğimiz 23 Nisan ve 19 Mayıs günlerinde görev yapan din görevlilerinin hesabına mesai ücretleri yatırıldı” dedi.
Özdemir sözlerine şöyle devam etti; “Aynı site KİK kararlarının bağlayıcı olduğundan bahsediyor. 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanununda öngörülen Kurum İdari Kurullarının Teşkili ile Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Resmi Gazetenin 09/11/2001 tarih ve 24578 sayısıyla yayımlanana yönetmeliğin 3. maddesine göre kurul, kurum düzeyinde kamu görevlilerinin işyeri çalışma koşulları ve kanunların kamu görevlilerine eşit uygulanması konularında görüş bildirmekle görevlidir. Yani kurulun herhangi bir yaptırım gücü yoktur. Kurulda görüşülen konular tavsiye niteliğindedir. Sitenin iddia ettiği gibi KİK kararlarının bir bağlayıcılığı yoktur. Yani adı geçen site burada da doğru söylemiyor. Sendikalar, adeta teşkilat mensuplarıyla kurum arasında köprü vazifesi görür. Yaptırım gibi bir hakları da güçleri de yoktur.”
“Cami görevlileri dışında kalan tüm kamu kuruluşu çalışanları; dini, ulusal ve resmi bayram tatilleri, haftasonu izinlerini rahatlıkla kullanabiliyorlar, kullanamayanlar da mesai ücreti alıyor. Diğer resmi izinlerle idari izinler konusunda da bir sıkıntı yaşamıyorlar. Hal böyleyken cami görevlileri haftada bir gün izinli sayılıyorlar. İdari izin hakkından da öbür memurlar gibi yararlanamıyorlar. Üstelik diğer izinler konusunda ramazan, yaz kursu, seminer, hizmetiçi eğitim kursu vb. gibi önlerinde bir sürü engel bulunuyor. Biz Din Bir Sen olarak; İmam Hatip ve Müezzin Kayyımların kullanamadıkları idari ve haftasonu izinleri için de mesai ücreti ödenmesini, yıllık resmi izinlerde geçen haftalık izinlerinin yıllık izinlerinden sayılmamasını, sayılacaksa buna da mesai ücreti ödenmesini istiyoruz.