Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği (DİN-BİR-SEN) sendikasının 3. Olağan Genel kurulu 175 delegenin katılımıyla 12-13 Kasım 2016 tarihinde Ankara Bera Otelde yapıldı.
175 delegeden 142’sinin oyunu alarak yeniden genel başkanlığa seçilen Yusuf Özdemir güven tazelerken, eski genel başkan yardımcısı Zeki Çolak’ın listesi 32 oy aldı. 1 oy geçersiz sayıldı. Bağımsız aday Mevlüt Karaboğa’ya sandıktan oy çıkmadı. Genel Kurulun atmosferi, seçimi kimin kazanacağını önceden belirlemesine rağmen, kongre salonunun oldukça hareketli ve heyecanlı olduğu gözlemlendi.
Genel Kurula, Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Dem. Toç. Sen Genel Başkanı Dr. Hayati Oyanık ve Sosyal Güvenlik Denetmeni Ramazan Sarsu misafir olarak katılırken, Ak Parti Konya Milletvekillerinden Mustafa Kabakçı ve Uğur Kaleli, Ak Parti Konya İl Başkanı Mustafa Arat, Konya Şoförler Odası Başkanı Kemal Can, Ak Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, ebubekir Gizligider, Murat Göktürk, Samsun Milletvekilleri Fuat Köktaş ve diğerlerinin kongreye gönderdikleri mesajları okundu.
Genel Kurul, açılış ve yoklama yapılarak saat 10.00’da başladı. Saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an tilaveti yapıldı. Süleyman Demir, Çelebi Öztürk, Ahmet Özdemir, Ö. Faruk Tekdüzen, Ahmet Alphayta ve Mustafa Akın’dan oluşan Divan Kurulu yerini aldıktan sonra gündem maddeleri görüşülmeye başlandı.
Genel Başkan Yusuf Özdemir’in açılış konuşması yaptığı kongre sık sık alkışlarla kesilirken, STK’ların Türkiye’de tarihsel bir misyon üstlendiğine dikkat çeken Özdemir, konuşmasında özetle şöyle dedi: “Diyanet Hizmet Kolunda STK’ların varlığı önemlidir. Din görevlilerinin sorunlarına çare arayan sendikalar, yönetimdeki kötü gidişe dur diyerek, başta toplumun dinini doğru ve gerçekçi bir şekilde öğrenmesini, sonra da Diyanet camiasında mesleki ve sosyal sorunların giderilmesinde önemli rol oynamıştır. Henüz sorunlar bitmemiş, çeşitli mesleki sorunlarımız devam etmekle birlikte, Din-Bir-Sen olarak bu sorunların çözümü için önerilerimizi ve projelerimizi sunduk. Rotasyondaki karmaşıklığın giderilmesi, İLİTAM, din görevlilerinin askerliğini ‘din görevlisi olarak yapmaları’, din görevlilerine can güvenliği tazminatı ödenmesi ve çeşitli önemli konularda çare olacak önerilerimizi, hem de projelerimizi sunduk.15 Temmuz’un demokrasi ve Şehitler Günü ilan edilmesini ve Şehitler Anıtı dikilmesini ilgili makamlardan talep ettik.
Bizler, din görevlileri olarak Cumhurbaşkanı’nın da, Başbakanın da, en ücra köşelerdeki bütün vatandaşlarında imamıyız. Kısaca tüm toplumun imamıyız. Toplumun her alanında varız. Toplumu aydınlatarak önderlik yapıyoruz. Allah’ın evini, Hz. Peygamber’in varisleri olarak temsil görevini üzerimizde taşıyoruz.”
İslam’a hizmet davasında insanlığın ulaşamadığı yerlere ulaşmak zorunda olduklarını belirten Özdemir, sistem yanlış kurulmuş ve yanlış idare edilmiş, diyerek şöyle devam etti: “Bu sistemle seçilmiş bir Başbakan idam edildi. Liderler kolay yetişmiyor. Sistemin yetiştirdiği liderlerde emperyalizme hizmet ediyor. Milli iradenin hükmüyle hareket eden liderleri sistem etkisizleştirmeye çalışıyor. Nitekim Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu sisteme karşı çıktığı için etkisizleştirilmeye çalışılıyor. Onu elimizden almak istiyorlar. Ancak biz liderimizi bu sisteme kurban ettirmeyeceğiz. Sistemin değişmesinden yanayız. Bu nedenle bu çarkın dişlileri arasında sıkışıp kalmayacağız. Ülkemizde her 10 yılda bir ihtilal yapıldı. Bu ülkede 28 Şubat postmodem darbesi yapılarak inananlara zulüm yapıldı. 15 Temmuz da bu sistemin yetiştirdiği, siyonizme ve emperyalizme uşaklık eden biri tarafından yapıldı. Bu sistemin değişmesi gerektiğini düşündüğümüz için Başkanlık sistemini destekliyoruz. Devletimizin gelişmesi ve kalkınması, milletin vesayetlerden kurtarılması ve hür iradesini ortaya koyacağı bir sistemle yaşaması için bu sistem değişmelidir. Ülkemizin gelişmesi ve kalkınmasının önündeki tıkanıklık giderilmelidir. Bu tıkanıklığın giderilmesi ve ülkemizin kalkınması ancak Başkanlık sistemiyle mümkün olabilir.”
17-25 Aralık sürecine de değinen Özdemir, malum sendikanın çıkıp üyelerine ‘bunları içimizde barındırmayacağız’ açıklaması yapamadığını söyledi. Din hizmetlerinin ve İslam davasının önünü açacaklarını belirten Yusuf Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Bize üye sayımızı soranlara Fil Suresini okuyup çok iyi anladığımızı ve bu surenin anlamına göre hareket ettiğimizi söyledik. Diyanet camiasında mühür elimizde olmayabilir, ancak etkili bir sendikayız. İnşallah mührü de alacağız. Önceliğimiz Diyanet camiasının sorunlarının çözülmesine katkı sağlamaktır. Ancak bunu yaparken İslam’a hizmeti unutmayacağız. Bugün Fatiha okuyamayacak halde olan yeni neslin kurtarılması gerekiyor. Bu nedenle İslam’a hizmet önemlidir. Diyanet, gelecek neslin kurtarılması için güzel projelere imza atıyor, bizde destekliyoruz.”
Daha sonra Genel Başkan adayı Zeki Çolak kürsüye çıkarak birlik ve beraberlik vurgusu yaptı. Seçimi kazanamaması halinde karşısındaki adayın elini sıkarak başarı dileğinde bulunacağını belirten Çolak, Din-Bir-Sen’in konuşulamayanların konuşulduğu bir sendika olduğunun altını çizdi.
Genel Kurul, Genel Başkan Yardımcıları ve misafirlerin kısa konuşmalarıyla sona erdi. 13 Kasım Pazar günü yapılan seçimle Din-Bir-Sen’in yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu.
1- Yusuf ÖZDEMİR: Genel Başkan
2- Menderes ATEŞ: Genel Sekreter
3- Celalettin AKÇADOĞAN: Genel Teşkilatlandırma Sekreteri
4- Şükrü ŞAHİN: Genel İdari ve Mali İşler Sekreteri
5- Yusuf ADLİ: Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri
6- Mehmet Şirin ERSAN: Genel Mevzuat ve Toplu Sözleşme Sekreteri
7- Yusuf KURU: Genel Araştırma ve Dış İlişkiler Sekreteri