AYAĞA KALK OSMANLI! İSLAM COĞRAFYASI YENİDEN SENİ BEKLİYOR…

Sevgili meslektaşlarım ve memleketimin güzel insanları, sizleri, Arakan’la Ankara’yı; İstanbul’la Şam’ı bir vücudun uzuvları gibi gören, Hz. Muhammed’in ümmet ufkunda dalgalanan bir sancak, bir bayrak olarak Allah’ın selamıyla selamlıyorum.

Kardeşlerim!

Emperyalistler, Ümmet coğrafyasını önce işgal ettiler, böldüler, parçaladılar, İslam Kardeşliği yerine yeni aidiyetler oluşturdular. İçimizden seçtikleri gönüllülere ödevler verdiler, ümmet fikri yerine “ulus” telakkisi aşıladılar. Mısır’ı, Suriye’yi İşgal ederken, Kahire ve Şam’ı Paris gibi Londra gibi yapacaklarını söylediler. Fakat onlar Londra’da, Paris’te maddi anlamda refah içerisinde yaşarken Kahire de hala şu kadar kardeşimiz Karâfe mezarlığındaki barakalarda yaşıyor. Şam’da, Bağdat’ta, Filistin’de zulmün yaşı bir asır oldu, hala ızdırap devam ediyor. Sanki Osmanlı daha dün gitmiş gibi acılar tap taze duruyor. Emperyalistler kendi haklarını korumak için uluslar arası birliktelikler oluşturdular. Birleşmiş Milletler, Batılıların dünyayı sömürmesi için kurduğu bir örgüttür. Buna karşılık, İslam coğrafyasındaki mustağriblere, ulus devletini savunmayı telkin ettiler. Hala bunun için uğraşanlara buradan sesleniyorum: Artık bu fotoğrafı görün. Gözlerinizi açın. Emperyalistlere değil size kardeşlik çağrısında bulunan Efendimiz Hz.Muhammed (SAV)’e kulak verin. 

Muhterem Kardeşlerim,

Arakan’daki vahşet ve Suriye’deki zulmün failleriyle PKK’yı yöneten zihniyet esasta aynıdır. Arakan ve Suriye’deki cihadı selamlarken son zamanlarda PKK saldırılarında Güneydoğu’da şehit düşen kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan rahmet, yaralı olan kardeşlerimize ise acil şifalar niyaz ediyorum.

Buradan haykırıyor ve diyoruz k; siyonizmin taşeronu olan Ey PKK! Türk’ün Kürt ile bin küsür yıllık İslam Kardeşliğine engel olamayacaksın. Tarihin çöplüğüne atılma vaktin yakındır.

Sevgili Kardeşlerim!

Kur’an-ı Kerim sadece “okunan bir dua kitabı” değil, O, aynı zamanda Allah’ın uygulanması gereken talimatıdır. Kur’an-ı Kerim, bu ümmetin dil, renk ve bölge farklılığına rağmen tek bir ümmet olduğunu haber veriyor. “Sıbgatellah diyor.  Türk’e de, Arab’a da, Kürd’e de, Hintli’ye de Allah’ın boyasını veriyor. Kardeşliğin sadece, “Lailahe İllellah Muhammed Resululah” diyenler arasında gerçekleşeceğini ilan ediyor. İşte bu kitab, “Ya rab, Katından bize bir dost gönder, katından bize bir yardımcı gönder.” diye feryat eden Arakan’lı, Şam’lı mazlumlara sahip çıkmaya davet ediyor.

Kardeşlerim!

İslam Fakihleri diyor ki; Şarkta, yani dünyanın doğusunda bir Müslüman kadın, kafirler tarafından esir alınsa, garptaki yani en batıdaki bütün Müslümanlara o kadını kurtarmak farzdır. Gerekirse bütün mallarını fidye olarak verecekler, o Müslüman kadını esaretten kurtaracaklar. Arakan’da Budistler, Müslümanların evlerini basıyor, babalarının gözleri ödünde ümmetin kızlarına tecavüz ediyorlar. Anneler, “Ya Rab, Ya Rab, Ya Rab, takatimiz tükendi, artık dayanamıyoruz. Bizi, bütün bu acılardan kurtaracak ölümü gönder!”diye feryat ediyorlar. Allah ve Resul düşmanları, Sokakları tutmuşlar, Teravih namazı için evlerinden camiye doğru yola çıkan Müslümanlara kurşun yağdırıyorlar.

Kardeşlerim! Bu vahşeti, Birleşmiş Milletler seyrediyor, Beyaz Saray seyrediyor. Zaten onlar bunun için varlar. Fakat sen, Hz. Muhammed’in öğrencisi, sen Müslüman, sen ey bir buçuk milyar ümmet-i İslam, sen bu vahşeti seyredemezsin.

 Ayağa kalk, İslam’ın o büyük ödevine sahip çık. Kardeşlerinin feryadına kulak ver. Sen, Arakan’a sadece ekmek gönderen bir yardım kuruluşu olamazsın. Sen bir fermanla aleme nizam veren Sultan Fatih’in, Yavuz Selim’in, Sultan Süleyman’ın torunlarısın.

Kardeşlerim! Dün Halepten bir kardeşim aradı. “Müslüman düşmanı Esed evlerimizi, mahallerimizi yaşanmaz hale getirdi, çocuklarımız için süt bulamıyoruz.” dedi. Hama’da, Hımıs’ta anneler yavrularının cansız bedenleri üzerine kapanmış ağlıyor, Halep sokaklarında Halitler Muhammetlerin tabutlarını taşıyor. Bütün bunlara rağmen onlar dünyaya haykırıyor ve diyorlar ki, biz ne Birleşmiş Milletleri, ne de dünya Devletlerini bekliyoruz.

Biz Yardımı sadece ve sadece Senden talep ediyoruz Allah’ım. Ey Şam sokaklarında Komutanımız Hz. Muhammed diye yürüyen şanlı İslam gençliği, tüm Müslümanlar sizi selamlıyor, Türkiye cihadınıza selam duruyor. Gökte melekler sizi tebcil ediyor. Dayanın Allah’ın yardımı yakındır. Zafer yakındır.

Kardeşlerim!

İslam coğrafyasındaki katliamların, sorumlusu, ya doğrudan Batı Emperyalizmi ya da onun taşeronlarıdır. Sebebi ise dağınık halimiz, İslam Birliğini, İslam Ortak Pazarını, İslam Birleşmiş Milletlerini Kuramamış olmamızdır.

Hakikat bu iken, Sayın Hüseyin Gülerce Zaman Gazetesindeki bir yazısında diyor ki; İslam Birliği dünya insanının kardeşliğine zarar verir. Zaten bu görüş marjinaldir diyor. Müsaadenizle ilgili yazısıyla Hariciyemize yön tayin eden Sayın yazardan iki paragrafı aynen arzedeyim. Diyor ki Sayın Gülerce:

İslam Ortak Pazarı" ve "İslam Güç Birliği" gibi söylemler, tabanın hoşuna gidebilir, duyguları okşayabilir fakat globalleşen dünyada gerçekler adına bir şey ifade etmez. Bu söylemlerin sahipleri, tekliflerinin ülkemize ve milletimize nasıl bir fayda getireceği konusunda da bugüne kadar ikna edici olamamışlardır. Bu taleplerin sahibi siyasi partiler marjinalleşmiştir.

Gülerce, ifadelerine şu şekilde devam ediyor;

Dış politikada, dini ve etnik ayrımlara yaslanılamaz. "Müslümanlık-Hıristiyanlık", "İslâm âlemi-Batı dünyası" türünden cepheleşmelere asla meydan verilemez. Tarihin sayfaları, etnik, dini ve mezhep temelli cepheleşmelerin yol açtığı kanlı sayfalarla doludur...” diyor.

Şimdi, Sayın Gülerce Karşı çıktığınız, insanlığı böler dediğiniz “İslam Birliği” bir partinin, bir derneğin beyannamesi değil, Allah Azze ve Celle’nin talimatıdır. Bakınız, Kur’an’ın Sahibi“Bu ümmetin tek bir ümmet olduğunu”, Hucûrat Suresi’nin 10. Ayetinde “Müslümanların ancak kardeş olduklarını”Saf Suresi’nin 4. Ayetinde dillerinin coğrafyalarının farklılığına rağmen Müslümanların “birbirine kenetlenmiş bir yapı”gibi olduğunu söyleyerek haber veriyor. Kur’an Bünyanun mersus diyor, ebniye mersuse demiyor. Yani siyasette, iktisatta, eğitimde bu ümmetin tek bir yapısı olacak. İslam Birliğini, Hz. Kur’an emrediyor, Allah Resulü emrediyor. Ey Gülerce kardeşim, Haşa Kur’an marjinalse, Hz. Muhammed Marjinalse, İslam birliğini Kuran Yavuz Sultan Selim Marjinalse, II. Abdulhamid marjinaelse biz de marjinaliz. Ve marjinal olmayı en büyük şeref olarak kabul ediyoruz.

Kardeşlerim

Bazen duyarsınız. Radyolarda anons geçerler: “Falan hastanede yatmakta olan hasta için acil A Rh pozitif kana ihtiyaç var” diye.  Hilafetin kaldırılmasından sonra parçalanan, dağılan İslam ümmeti de Arakan’da, Afganistan’da, Özbekistan’da, Doğu Türkistan’da, Şamda, Bağdat’ta acı çekiyor, onları bu zulümden kurtaracak ümmeti Türküyle, Arabıyla, Kürdüyle yeniden tek bir vücut haline getirecek Allah ve resul remzini taşıyan İslam Kanını bekliyorlar.Yani Edirne’nin, Bursa’nın, İstanbul’un, Tüm Türkiye’nin “Ya Allah” deyip yeniden ayağa kalkmasını bekliyor. Büyük Destana düşülen ara noktasının kaldırılmasını bekliyorlar.

Sabret Arakan! İşte Osmanlı ayakta, Ümmet seni selamlıyor. Halep’deki kardeşim, Çin Hapishanelerinde Tutsak Doğu Türkistanlı Muhammed, Osmanlı Ödevini kuşanmaya hazırlanıyor. Türkiye İslam Birliğini aktif hale getirmeye hazırlanıyor.

Ey mazlum ümmet! Davasına sahip çıkan Sultan Fatihin evlatları sizleri selamlıyor. DESK, DİN-BİR-SEN ve senin için seferber olan tüm kardeşlerin seni selamlıyor.

Gevşemeyin Üzülmeyin, zafer inananlarındır ve zafer yakındır.

yazarın diğer yazıları
Diyanet-Sen, Toplu Sözleşmede hangi sorunları çözdü?
28-08-2015 tarihinde eklendi
Paralel yapı konusunda dikkat edilmelidir!
04-05-2015 tarihinde eklendi
Barışın Sağlanması İçin İslam Birliği Kurulmalıdır.
19-08-2014 tarihinde eklendi
Âlem-i İslam’a Mektup!
06-08-2014 tarihinde eklendi
Kadir Gecesi âlem-i İslam’a Huzur Getirsin.
01-08-2014 tarihinde eklendi
Katliama seyirci kalamayız
16-07-2014 tarihinde eklendi
‘Camiye koşalım, Kuran’la buluşalım.’
08-07-2014 tarihinde eklendi
“ALLAH, BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN.”
08-07-2014 tarihinde eklendi
29 MAYIS 1453 FETİH ŞUURU VE NAMAZ
08-07-2014 tarihinde eklendi
AYAĞA KALK OSMANLI! İSLAM COĞRAFYASI YENİDEN SENİ BEKLİYOR…
08-07-2014 tarihinde eklendi
Menü
 
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
İletişim
Bize Ulaşın
0312 232 70 20
[email protected]
Din-Bir-Sen | Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (GMK Bulvarı) No:39 / 20-21
Maltepe Çankaya / Ankara
Tel :+90 312 232 70 20
Fax :+90 312 232 70 21
Gsm:+90 530 505 63 36

[email protected]

 

Vergi Dairesi : Mithatpaşa V.D.        Vergi Numarası : 879 062 1718
IBAN NO : TR56 0001 0004 7152 5286 9150 01


 

© 2012 Tüm Hakları Saklıdır
Tasarım & Yazılım :
Networkbil.net