Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak vaizlerle ilgili sorunları; Özellikle çalışma şartları, özlük hakları ve rotasyon ile ilgi yazılı bir basın açıklaması yaptı. Şenocak açıklamasında şunlara değindi; Birçok vaizle yaptığımız istişare sonucunda, onların sorunlarına dair çok acil alınması gereken tedbirlerin olduğunu ve vaizler konusunda acilen iyileştirmeler yapılması gerektiğini söyledi.

Şenocak, malumlarınız üzere Vaizlerin en temel görevi yani vaaz ve irşat hizmetini yürütmek olan, fakat çalışma şart ve özlük hakları maalesef istenilen noktaya ulaşamamış, müftülüklerde konumları tam olarak belirlenmemiş durumdadır. Yeni çıkan yönetmeliğe umutlarını bağlamış, iyileştirmeler ve durumları, çalışma esasları netleşmesini beklerken maalesef hayal kırıklığı ile karşılaşmışlardır. Hal böyle olunca durumları ile ilgili bir iyileştirme görmedikleri gibi daha önce var olmayan rotasyon ile karşılaştılar, dedi.

Şenocak, Din hizmetleri sınıfında sadece vaizlere öngörülen bu işlem vaizleri tümüyle hayal kırıklığına uğratmıştır. Taşra teşkilatında rotasyon uygulaması daha önce sadece ilçe müftüsü ve şube müdürlerine uygulanırken şimdi bu sınıflara vaizlerde dâhil edildi. Oysa sadece özlük hakları itibari ile bu iki sınıf arasında Ocak 2012 itibari ile yaklaşık bin Tl.lik bir fark vardır. Özlük hakları ve çalışma şartları ise mukayese bile kabul etmemektedir. Bu nedenle vaizlerin, durumu yeniden ele alınmalı, moral bozukluğuna sebep olan rotasyon işleminden vaz geçilmelidir, dedi.

Şenocak Din-Bir-Sen olarak birçok vaizle konu hakkında istişare edilerek, onların sorun ve sıkıntılarını dinleyerek çözüm noktasında şu değerlendirenleri yaptı:

1. 1-Yasada vaizlerin atanma ve çalışma esasları ile ilgili bölümlerde rotasyona tabii olduklarına dair bir hüküm olmamasına rağmen çıkarılan yönetmelikte, yasada zikri geçen ve rotasyona tabi olan görev ve görevlileri ile birlikte vaizlerde zikredilerek yasada olmayan bir uygulamayı vaizlerin aleyhine olacak şekilde hükme bağlanmıştır. (Bkz. Madde 9/2, 10/1, 11/1, 2) Bu açıkça hukuka aykırılık arz etmektedir.
2.  
3. 2-Yönetmeliğin amacı, 1.“Bu Yönetmeliğin amacı, Diyanet İşleri Başkanlığı teşkilatında bir kadroya açıktan, naklen, görevde yükselme veya unvan değişikliği suretiyle atanacakların niteliklerini belirlemek, atama ve nakillerine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.” Şeklinde ifade edilmişken burada sayılan hiçbir amaca matuf olmaksızın mevcut görevleri ile ilgili bir değişiklik istemeyen vaizlere uygulanması hukuka aykırıdır.
4.  
5. 3-Yönetmeliğin kapsamı, 2. maddesinde “Bu Yönetmelik, Diyanet İşleri Başkanlığı merkez ve taşra teşkilatında ilk defa Devlet memuru olarak atanacaklar ile yeniden atanacaklar ve halen görevde olup görevini veya görev yerini değiştirmek isteyenler hakkında uygulanır.” Şeklinde ifade edilmişken ilk defa atanmamalarına, yeniden atanacak olmamalarına, görevini veya görev yerini değiştirmek istememelerine rağmen vaizlere idari zorunluluk olarak, üstelik daha önce vaizler için söz konusu olmayan sınıf esasına göre rotasyona tabi tutulmaları hukuka aykırıdır.
6.  
7. 4-Göreve başladıkları ve değişik aşamalarda ve farklı yerlerde görev yaptıktan sonra mevcut mevzuat ve yönetmeliklerde herhangi bir rotasyon zikredilmemesi nedeniyle şimdiki görevlerini tercih etmelerine, buna göre aileleri ile ilgili kararlar almış olmalarına rağmen bütün bunları yok sayarak ve genel hayatlarını olumsuz etkileyecek şekilde sadece idarece alınmış bir kararla rotasyona tabi tutulmaları hukuka aykırıdır.
8.  
9. 5-Her devlet memuru gibi kazanılmış haklara sahip olmalarına, bunun adı geçen yönetmelikle de (Madde 33) ifade edilmesine rağmen aleyhlerine olacak şekilde görev yapmadıkları farklı bölge ve daha düşük sınıf ilçelere (ki şimdiki görev yaptıkları örneğin 1. Sınıf ilçe dışında yerlere atanmak istenmeleri bkz. madde 11, 12) atanmaları, şuana kadar böyle bir rotasyona tabii değilken şimdi ve bulunduğu yerde 5 yılını tamamlamış iseler (bkz. geçici 3. Madde) derhal rotasyona tabii tutulmak istenmeleri, bahsi geçen kazanılmış hakların ihlali sebebiyle hukuka aykırıdır.
10.  
11. 6-Aynı görev sınıfına girmesine rağmen başkanlık vaizleri için böyle bir rotasyon işleminin zikredilmemesi eşitlik ilkesine uymamaktadır. Buda açıkça hukuka aykırıdır.
12.  
13. 7-Din hizmetleri sınıfında görev yapan personelden sadece vaizlerin üstelik asgari üç yılda bir yer değişikliğine tabi tutulmaları (hem de bölge ve sınıf ayırımına göre sürekli şehir şehir, ilçe ilçe dolaşacak şekilde gezdirilmek istenmeleri) anlaşılamamaktadır. (Bkz. Madde 9/2, 10/1, 11/1, 2) Hukukun genel eşitlik ilkesine aykırılığı da açıkça ortadadır. Bu tutum ile vaizlere göçebe bir hayat sunulmaktadır. Aile ve çocuklarının durumları hiç düşünülmemektedir. Sadece çocukların durumları ile ilgili bir örnek olarak şunu zikretmek isteriz ki, Türkiye de üç yılda tamamlanan bir eğitim aşaması bulunmamaktadır. Oysa vaizler istenildiği takdirde her üç yılda bir, üstelik görev yapılan bölge dışında bir bölgeye, o bölgenin bir ilçesine tayin edilmek durumu ile karşı karşıya kalıyor. Araştırmamıza göre ülkemizde bu şekilde tayine uğrayan başka bir meslek gurubu bulunmamaktadır.
14.  
15. 8-Daha öncesinde ilçe müftüsü ve şube müdürleri için rotasyon işlemleri mevcut ve ilgili görevliler bunu bilerek görevlerine atanmışlar iken, daha önce böyle bir uygulamaya tabi olmamalarına rağmen vaizlerinde bu sınıf içerinde değerlendirilmesi yanlıştır. Kanaatimizce bu görevliler ile ilgili yeni uygulamanın içerisine son anda, fazla da düşünülmeden vaizlerde ilave edilmiştir. Bu durum din hizmetleri sınıfında sadece vaizlerin böyle bir rotasyona tabi tutulmuş olmasından da anlaşılmaktadır. Ayrıca bahsi geçen görevler (İlçe müftüsü, şube müdürü) aynı zamanda idari hizmetler sınıfında olup, özlük hakları, mali imkânları (bu görevler ile vaizlerin sadece maaşları arasındaki fark Ocak 2012 itibari ile yaklaşık bin TL’dir.) , lojman hakları, amirlik durumları, görev ve sorumlulukları vaizlerin durumu ile kıyas kabul etmeyecek derecede üst durumdadır. Bu açıdan da vaizler haksız bir uygulamayla mağdur olmaktadırlar. Bu sebeple vaizlik müessesesi tercih edilen bir görev olmaktan çıkacak ve teşkilatın en temel görevini ifa eden bir zümre artık zamanla ortadan kalkmış olacaktır.
16.  
17. 9-Yönetmeliğin 11. Maddesi d bendi 2 fıkrası“İl veya birinci sınıf ilçelere atanabilmek için asgari sekiz yıl vaiz olarak çalışmış olma şartı aranır.” Denilmesine rağmen 6. Maddenin v bendinin 2. fıkrasında “İl vaizi olarak atanabilmek için; Cezaevi vaizliği veya ilçe vaizliği görevlerinde en az beş yıl çalışmış olmak” hükmü yer almaktadır. Bu tamamen birbiri ile çelişen iki hükümdür. İl vaizi olarak atanmak için 5 yıl mı, 8 yıl mı aranacaktır. Bu karışıklık vaizlerle ilgili kısımları dikkatten uzak hazırlanmış olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilk defa vaizliğe atanma ile ilgili şartların hiç zikredilmemiş olması ayrı bir tuhaflıktır.
18.  
19. 10-Madde 35 de zikredildiği gibi yönetmelik yayımı tarihinden itibaren yürürlüğe girer hükmüne rağmen geçici 3. Madde ile önceki görev süreleri de hesap edilerek derhal rotasyona tabii tutulmak istenmeleri yönetmeliğin geriye doğru işletilmesi olup bu durum açıkça hukuka aykırıdır ve yönetmeliğin toptan iptalini gerektirmektedir.
20.  
21. 11-Özellikle vaizlik mesleğinin bitirilmesi manasına gelecek ve tercih edilmesine engel olacak bu hükümlerden vaz geçilmesi gerekmektedir. Bu hem teşkilatın hem de personelin lehine olacaktır. Aksi takdirde hukuka müracaat ile personel ve teşkilat karşı karşıya gelecek, istenmeyen tablolar ortaya çıkacak, kırgınlıklar söz konusu olacak, verimlilik azalacak, hukuki açıdan vaizlerin lehine sonuçlanması kesin olan mahkeme kararları sebebiyle adliyeler meşgul edilecek, devletimiz maddi açıdan kayıplara uğrayacaktır.
22.  

Şenocak son olarak şunları ifade etti, Buradan Başbakan yardımcısı Sayın Bekir Bozdağ ve Diyanet işleri Başkanımıza seslenerek diyorum ki: vaizlerin durumlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini, yapılan düzenlemelerin haksızlık noktasında giderilmesi ve hak edilen konuma getirilmesini arzu ediyoruz.