Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak Hakkın rahmetine kavuşan Sayın Mustafa Başoğlu’nun vefatı ardından yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Şenocak basın açıklamasında; zaman ve mekânın akışında, yüreklerimizde iz bırakan çok değerli büyüklerimiz olmuştur. Hayatlarını hizmete ve insanlığa adamışlardır. Bu değerlerden biri yüreğimizde ve hayat çizgimizde silmemiz mümkün olmayan çok güzel izler bırakan Sayın Mustafa Başoğlu idi, dedi.
Şenocak, ibrelerin eksileri gösterdiği bir kış gününde mazlum ve haksızlığa uğramış başörtülü kızlarımızın yanında dimdik ayakta duran ve sonuna kadar nefes ve destek olan Mustafa Başoğlu’na, sıcak bir çay ikram edildiğinde, o çayı almayarak; “Ben üşümeye geldim, üşüyen başörtülüler ile birlikte üşümeye geldim. Hukuksuz olana dur demeye geldim, İbrahim’e yakıt değil su götürmeye geldim. Burada kardeşlerim soğukta üşürken ben çay mı içeceğim” diyerek 28 Şubat sürecinde haksızlığa uğrayan, mazlum ve çaresizlere çare ve her an kapısını çalıp derdimizi anlatacağımız çok değerli bir ağabey olmuştur, dedi.
Şenocak, Mustafa Başoğlu’nun dini hassasiyetlerini anlatırken şunları söyledi; “Bir dönem Sıhhiye de misyonerlerin halka İncil dağıtması üzerine, duyduğu haklı rahatsızlık neticesi beş bin Kur’an-ı Kerim dağıtacak kadar mert ve onurlu biri idi. Ve hangi mekânda olursa olsun, kapısını çaldığınız her vakit babacan tavrı ile herkesi kucaklayan, manevi yönü hep ön planda olan değerli bir büyüğümüzdü, dedi.
Şenocak, gerek sağlık iş kolunda, gerekse halkın içinde “Hak” mefhumunu hep ön planda tutan farklı bir başkan ve idareci idi. 25 yaşında kurduğu sendikayı son nefesine kadar sahiplenen; sahiplendiği gibi de yediden yetmişe herkesin hakkını gözeten, babacan tavırları ile çok sevilen nadide insanlardan biri idi, dedi.
Şenocak, hayatı hep mücadele ve hak noktasında hakkı Hakk’a tevdi etmekle gecen, halkın içinde, sevecenliği ve insanlığı ile örnek bir insan profili çizen değerli bir üstattı, dedi.
Şenocak yazılı mesajını şöyle tamamladı; Mustafa Başoğlu’nun sendikacılık yönü bir tarafa, onu bugünlere taşıyan insani yapısı ve çok değerli karakteri olmuştur. Hayatını mücadele ve hak arama noktasında mazlum gibi yaşayan, onlar gibi hisseden ve onlar gibi haksızlığa uğramışçasına canla, başla çalışan, ölümünün ardından hayırla ve dua ile yâd edilecek değerler bırakan, çok değerli merhum ağabeyimize Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve onu seven herkese sabr-ı cemiller diliyorum. Mekânı cennet olsun. Rabbim cennetinde buluştursun inşallah, dedi.