Her tarafta iktidarın sendikasıyız diyerek dengesiz büyüyenler, bu büyümelerini şekil ve vücutla sınırlayınca sendikacılık tarihinin kara günlerini yaşar hale geldik
Fikir ve ideolojiden prim yapıp, dava adına konuşulduğu, dava adına eylemlerin yapıldığı, nutukların çekildiği günler geride kaldı. Ünlü siyasetçinin “dün dündür, bugün bugündür” lafı adeta dilinize pelesenk oldu. Yaşadığınız fikir çıkmazı karmaşıklaştıkça, karmaşıklaştı, hormonlaşmış vücudumuzu saran bir virüs haline geldi, önceleri vücudumuzu hantallaştırdı, dilinizi bağladı, sonradan vücudu kötürüm, dilimizi lal etti.
Fikir ve ideolojilerin yerini, masa başında “miras” diye sahiplendiğiniz, arttırmakla övündüğünüz matematiksel hesaplar aldı. Rakamların çokluğu sizler için gücün ve iktidarın sembolü oluverdi. Dün eleştirdiğiniz “açık sarı sendikalara” fark atarak “koyu sarı sendika” olu verdiniz, eleştirdiklerinizden daha kötü duruma düştünüz.
Katıldığınız TV programlarından “bizi hala Akif İNAN’la” karıştırıyorlar demekten kendinizi alamadınız. Sayınızın artması için redd-i mirası kabul edip biz faklıyız diye feryat figan ettiniz.
Değerli dostlar, sizlere bir resim paylaşacağız;
İlgili resim “Yetkili” sendikanın dergisinin Aralık 2011 sayısından alınmıştır.
“Resim merhum Ahmet YILDIZ’ a ait, seni rahmetle anacağız” yazıyor vefat tarihi olarak 25 Ocak 2009 yazılmış “Merhum Ahmet YILDIZ ise 25 Ocak 2010 yılında Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Bazıları mirasa böyle sahip çıkıyor. Unutmak Yok olmaktır. Takdir sizlerin…
Hiçbir kişi, kurum, parti üzerinden rant sağlamadık, sağlamayacağız.
Hep dik durduk, doğru söyledik, düz yürüyeceğiz…