Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, 28 Şubat 1997’de yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli süreç diye nitelendirilen post modern darbenin yıl dönümü ile alakalı yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Şenocak açıklamasında Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan bu kararların uygulanması sırasında Türkiye’de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir, dedi.
Şenocak bu süreç içinde bir başbakanın ne kadar dik durduğunun canlı şahidi olduk. Zulme uğradı. Kurduğu siyasi partiler hukuk tanınmaksızın kapatıldı. Milletin oylarıyla geldiği iktidardan, bin türlü hileyle indirildi. Ama asla hukukun üstünlüğünden ve adaletten öte bir duruş sergilemedi. Tankların Ankara'nın o güne kadar adı fazla bilinmeyen Sincan sokaklarında yürüdüğü soğuk kış gününü Erbakan Hoca dik duruşundan asla taviz vermedi ve halkın arasına nifak ve isyan serpiştirmek yerine sabır ve vakur tavsiyesi ile o günleri atlatmıştır, dedi.
Şenocak, 28 Şubat’ta yapılan MGK toplantısı ardından laikliğin Türkiye’de demokrasi ve hukukun teminatı olduğu sert bir şekilde vurgulandı. Kararda, laiklik için yasaların uygulanması istendi, tarikatlara bağlı okullar denetlenmeli ve MEB'e devredilmeli, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmeli. Kuran Kursları denetlenmeli, Tevhidi Tedrisat uygulanmalı, tarikatlar kapatılmalı, irtica nedeni ile ordudan atılanları savunan ve orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medya kontrol altına alınmalı, kıyafet kanununa riayet edilmeli, kurban derileri derneklere verilmemeli, Atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmalı, deniliyordu, dedi.
Şenocak, bu vesile ile 28 Şubat’ta bu kararlar alınırken ve dikta edilirken, Başbakan Erbakan, MGK kararları yumuşatılmazsa imzalamayacağını söylemesi ve imzalamaması, bir başbakan için belki de çok zor bir andır. Fakat Prof. Dr. Necmettin Erbakan içi kan ağlasa da sıkıntılar çekse de asla bunu dışa yansıtmadan dik duruşunu ve vakurunu koruyarak olası darbenin ardından kan dökülmesini ve ülkenin karışmasını engelledi.
Şenocak, Erbakan hocanın ileri görüşlülüğü, sabrı ve olumsuz olaylara karşı soğukkanlılığı ile “lider” olmanın vasfını fazlası ile üzerinde taşıyor olması onun 28 Şubat kararlarının ardında ki haklı dik duruşunu bugün ispatlamış oldu, dedi.
Şenocak yazılı basın açıklamasını şöyle tamamladı; Yaşanan süreç sadece birkaç kişinin etkilenmesi ile değil bir ülkenin geleceği için geriye adım atmasına vesile olacak kadar ciddi bir etki bıraktı. 28 Şubat’tın haksız kararları bugün o kararları alan ve dikta edenler için acı bir son oldu. 28 Şubat darbesini yapanlar bu toplumun karşısında telafisi olmayan çok büyük bir mahcubiyetle tarihe gömülmüşlerdir, dedi. Bu süreçte Erbakan Hocanın haklılığı ve vakuru Türkiye’nin aydınlığa ve hakkın tevdisi ile vuku buldu, dedi.