Son zamanlarda gündemi meşgul eden; Hrant Dink cinayeti için gösterilen hassasiyetin, İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk Hoca efendi’nin ölüm nedeni için gösterilmemesi üzerine Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak yazılı bir basın açıklaması yaptı.
Yazılı basın açıklamasın da Şenocak, İsmailağa cemaatinin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Öztürk Hoca efendinin, İsmailağa Camii’nde sabah namazı sonrası yapılan sohbet esnasında hunharca katledilmesinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen hala tozlu raflarda, dava gününü bekliyor, dedi.
Şenocak, Hrant Dink davasında “hepimiz Hrantcıyız, hepimiz Ermeniyiz” diyebilecek kadar kendini belki de aslını inkâr edenler ilim öğretmek için gayret sarf eden ve yüzlerce öğrenci yetiştiren Bayram Ali Öztürk hoca efendiyi bırakın ismini zikretmeyi, tozlanan raflarda bekleyen hukuk mücadelesini yok saymışlardır, dedi.
Şenocak, dava İslam ise ve İslam yolunda mücadele ise, başı yastıkta değil, alnı secdede, zikri Allah kelamında olan bir değerin, hunharca katledilmesi, hangi hukuk kuralı ile izah edilir, dedi.
Şenocak, Hrant Dink cinayeti için, sokaklara dökülüp, “cinayetin arkasındaki örgüt ortaya çıkarılsın” diye slogan atanların, İsmail Ağa Cemaati’nin önde gelen isimlerinden Bayram Ali Hoca’nın katledilmesine sessiz kalmaları dikkat çekiyor. Bir Ermeni için, ilk günden bugüne, gündem oluşturan kamuoyu, binleri sokaklara döküp “ermeni” yapacak kadar galeyana getiren bir takım medya ve yandaşları, neden İsmailağa Cemaatinin âlim ve hocasını sessiz ve değersiz bir kenarda tutuyor. İşlenmiş bir cinayetin hukuk sürecinin bu kadar uzun sürmesi, kişiler arasında ki farkı ve kendi milletimizden olan birine verilen değeri bariz bir şekilde ortaya koymaktadır, dedi.
Şenocak, suçu olmayan, amacı namaz kıldırıp, dini vecibelerini yerine getirmek olan bir hoca efendinin bu sona layık görülmesi, sadece bu suçu işleyen için değil, ona duyarsız kalanlarında suçudur, dedi.
enocak yazılı basın açıklamasını şöyle tamamladı; Neden ölüm yıl dönümünde hala ölümü araştırılıp, çözüme kavuşturulmayan Bayram hocanın, tozlu raflarda kalmış dosyaları, gün ışığına çıkarılmıyor. Bugün Dink için feryadı figan edenler, bir din âlimi için neden sukut ediyorlar. Üzerinde düşünülmesi gereken ciddi bir konudur, dedi.