Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak yeniden düzenlenen eğitim sisteminin uygulanması ve özellikle müfredat programına konulan seçmeli Kur’an-ı Kerim ve Siyer derslerinin liyakat sahibi kişiler tarafından verilmesi konusunda yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Şenocak açıklamasında; 28 Şubat’ın etkisi ile başlayan ve eğitimde çıkmazların ve yozlaşmaların başladığı, dini ve kültürel yönden hayli geriye gittiğimiz eğitim sisteminin 4+4+4 olarak yeniden düzenlenmesi, özellikle mesleki okulların tekrar canlanmasına vesile olacaktır, dedi.

Şenocak, 4+4 içerisinde Kur’an-ı Kerim ve Siyer derslerinin konulması, yetişecek nesillerin hem değer yargısı, hem de manevi zenginlik açısından yadsınamayacak kadar değere haiz olacaktır. Hal böyle olunca bu derslerin ehil kişiler tarafından verilmesi; yani ilahiyat önlisans mezunlarının Siyer ve Din Kültürü derslerine, Hafız olan ihtisas kurslarını bitiren ve Tashih-i Huruf dersleri alan kişilerinde Kur’an –ı Kerim dersini vermeleri daha sağlıklı ve amaca uygun olacaktır, dedi.

Şenocak, Eğer Milli Eğitim Bakanlığı sadece branşı olmayan öğretmenlere ek ders ücreti olsun diye bir çalışmaya gidecekse ve gitti ise bu yapılan çalışmanın hiçbir anlam taşımadığını ifade eder, dedi.

Şenocak, oysaki din eğitimi ciddi bir iştir ve bu konuda liyakat sahibi eğitimcilerin bu dersleri vermesi, hem eğitim kalitesi açısından hem de 4+4+4 eğitim sisteminin gerçek manada anlam kazanmasına vesile olacaktır, dedi.

Şenocak, nasıl ki Matematik dersini bir İngilizce yada Coğrafya öğretmeni gerçek manada veremiyorsa, Din Eğitimi ve özellikle Kur’an-ı Kerim gibi bir dersin farklı branş öğretmenleri tarafından verilmesi de imkansız ve yararsız olur, dedi.

Şenocak yazılı basın açıklamasına şöyle devam etti; getirilen bu yeni sistem ile özellikle küçük yaşta becerilerine göre eğitim alan ve branşlaşan kişiler çoğalarak, gerek sağlık, gerek eğitim ve gerekse din eğitimi açısından sağlam temellerin oluşturulmasına vesile olacaktır, dedi.

Şenocak, yazılı basın açıklamasını tamamlarken, hükümetin bu tür çalışmalarını her daim desteklediklerini; fakat yapılan bu çalışmanın kalitesi ve uygulanırlığı noktasında; amacına uygun, eğitimini almış, bu konuda yetişmiş eğitimcilerin göreve getirilmesi konusunda Hükümetin hassasiyetle davranması gerektiği ifade etti. Çünkü amaç din eğitimini ve Kur’an-ı Kerim’i öğretmek ise bunun hakkını vererek gelecek nesillerimiz ve ülkemiz için sağlıklı bireylerin yetişmesine temel oluşturması noktasında en ayrıntılı şekilde çalışma yapılması gerekir, dedi.