Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, “Türkiye’deki tüm camiler bundan böyle en az 12 saat boyunca açık kalacak” haberi üzerine yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Şenocak yazılı basın açıklamasında Din Görevlilerinin 12 saat camide bekletilmesi sosyal bir hayat içinde olması gereken din görevlilerini camiye hapsetmek anlamına gelir. Din görevlisi sadece “namaz kıldırma” memuru olmaktan çıkartılıp, araştırmacı, kendi vaaz ve hutbesini hazırlayan, sunan bir konuma getirilmesi gerekirken camide 12 saat bekletilmesi anti sosyal din görevlisi olgusunu ortaya çıkarır, dedi.

Şenocak, bizler din Görevlilerinin her konuda özgür, donanımlı ve örnek kişi vasfını arzular ve talep ederken Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Din görevlisinin en az 12 saat camide olması açıklamasını doğru bulmuyoruz, dedi.

Şenocak Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet Görmez’in açıklamasını hatırlatarak; “Yayınlayacağımız bir genelgeyle camiler bundan böyle en az 12 saat açık kalacak. Görevli hoca efendilerimiz de günün belli saatlerinde cemaatinin sorularını cevaplandırmak üzere hazır olacaklar. Ülkemizin, Müslümanlığın, İslam dünyasının içinden geçtiği süreçleri dikkate aldığımızda vazifesine âşık hiçbir mihrap görevlisinin sadece günde beş vakit namaz vaktinde camiyi açıp, namaz bittikten sonra cemaatiyle bir sohbet bile etmeden camiyi terk etmesi en büyük hizmet kusurudur. Bu kabul edilemez. Onun için biz kendimizi böyle bir görev tanımına mahkûm edemeyiz.” Demiştir, dedi.

Şenocak Görmez’in bu açıklamasını değerlendirirken şunları ifade etti; bizler Din-Bir-Sen olarak, her platformda din görevlilerinin özgür ve örnek duruşları hakkında gayretler gösterdik. “Kürsü Dokunulmalığı”nı ve “Merkezi Vaaz Sistemi”nin kaldırılmasını talep ederken amacımız din Görevlisinin özgür, kendine güvenen, kendini geliştiren, bilgi ve donanımı örnek teşkil edecek kadar yüksek ve cemaati ile barışık bir vasfa gelmesini arzu etmemizdi. Fakat yapılan bu açıklama sonucu din görevlilerinin sadece cami sınırlarında kalıp, sosyal iletişimden uzak görev yapmaları doğru değildir, dedi.

Şenocak, Din Görevlilerinin cami içerisinde namaz vakitleri ve namaz vakitleri dışında halkın ibatelerini rahatlıkla yapabilecekleri şartları oluşturduktan sonra, halkın içerisinde, yani kahvede, esnafın yanında, gençlerin toplandığı mekânlarda, yaşlıların ortamında, yuva kurmaya hazırlanan gençlerin yanında ve hastaların yanı başında irşat görevinde bulunmaları gerekir, dedi.

Şenocak yazılı basın açıklamasını şöyle tamamladı; en mutlu, en hüzünlü ve en zor anımızda bizlerin en büyük manevi destekçisi olan din görevlilerimizin camii sınırları içinde belli bir saat kalması, onlardan manevi beklentisi olan insanların bundan yoksun kalmasına vesile olacaktır. Hasta yatağında yatan bir hasta için din görevlisi ne kadar önemli ise, bir hayat paylaşımı için yola çıkan gençlerin hayatı içinde o derece önemlidir. Siz halkınızı ve insanlarınızı önemli olaylarda her zaman camiye taşıyamayacağınıza göre onların özgürce ve zaman kısıtlaması olmadan görevlerini ifa etmeleri en hayırlı olanıdır, dedi.