Desk ve Din Bir Sen Genel Başkanı Lütfi ŞENOCAK, Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşanan haksız ve art niyetli uygulama hakkında bir basın açıklaması yaptı.
ŞENOCAK, açıklamasında olayı kısaca özetleyerek; 17 Ağustos 2012 Cuma günü, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan Cuma hutbesinde birlik ve beraberlik konusu işlenmiştir. Hatay’ın Reyhanlı ilçesi Hayrat Camisinde görevli olan din görevlisi kardeşimiz Recep GÖÇMEZ de Cuma günü vermiş olduğu hutbesinde Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği Cuma hutbesinde birlik ve beraberlik konusunu işlemiştir. Buna paralel olarak Cuma namazı öncesi Vaazda da aynı konu üzerinde durulmuştur. Vaaz esnasında İmam GÖÇMEZ ALLAH’ın yüce ayeti Hucurat süresinde “ Eğer sizden iki topluluk birbiriyle savaşırsa arasını bulun” ayetini cemaate aktarmış ve günümüzde Suriye üzerinde yürütülen savaş politikalarının iki Müslüman kardeş halkına zarar verebileceğini, bu nedenle bu konuda atılacak adımların daha dikkatli atılmasının uygun olacağı belirtmiştir. Peygamber Efendimiz’in, kardeşlik ve barış konusundaki hassasiyetine değinmiş, ayrıca Ulu Önder Mustafa Kemal’in de yurtta ve dünyada barışı korumamız gerektiğine ilişkin sözleri üzerine vurgu yapmıştır.
Söz konusu vaazın yapıldığı gün, vaazı dinleyen siyasi parti mensubu iki art niyetli vatandaş saat 16.00 sıralarında Reyhanlı Müftüsü Yusuf AĞBAYRAM’a Recep GÖÇMEZ’in vaazını saptırarak şikâyette bulunmuş, şikâyetin hemen akabinde ise müftü AĞBAYRAM, henüz mesai saati dolmadan, hiçbir soruşturma başlatmaksızın, kimseyi dinlemeden, Recep GÖÇMEZ’in savunmasını ve görüşünü almadan onu sürgün yapılırcasına, merkez imam kursu camii imam hatipliğine görevlendirilmek suretiyle görev yerini değiştirmiştir.
Bölgede Dik Duruşun Simgesi… !
Tüm olaylar akabinde camii cemaati, bölge insanı ve esnafı olaylardan rahatsız olmuş, İmam Göçmez’i haklı gören halk, bazı tahrikler sonucunda müftü ve şikâyetçilere saldırmaya kalkışmış, ancak vatandaşları sakinleştiren yine imam Göçmez olmuştur. Göçmez, “ ben cemaatimize kendi düşüncelerimi değil ALLAH’ın biz insanlara buyurduğu ayet-i kerimeyi aktardım. Apaçık ortadadır ki rahatsız olanlar bedenimden ve dilimden değil, dilimden dökülen mübarek ayeti kelimelerden rahatsız olmuşlardır. Bugün savaşı kimse istemiyor bir yıl önceye kadar kardeş Müslüman halktık şimdi bir anda ne değişti… “ demiştir.
Şenocak ; İmamlar Minber ve Mihrab arasına sıkıştırılıyor.
Şenocak açıklamalarında şunları söyledi; Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde yaşanan bu tatsız olay Din Bir Sen ailesi olarak bizleri ve tüm din görevlisi kardeşlerimizi üzmüştür.Reyhanlı’da meydana gelen bu olay sadece bir örnektir. Ülkemizde din görevlisi kardeşlerimiz her gün bu ve bunun gibi olaylarla sıklıkla karşı karşıya kalmaktadır. Maalesef imamlarımız günümüzde namaz kıldırma memuru olarak anılmaktadır. Bu da bizi sendika olarak çok üzmektedir. İmam sadece mihrab ve minber vazifesini ifa eden insan değil, toplumun önünde önder, çevresinde ve sosyal hayatta sözü dinlenilen manevi bir lider, sulh ve barış ortamını sağlayan bir elçi ve hakemdir. İşte bu nedenle Üstad Necip Fazıl diyor ki “İmam yer ve göğün kurtarıcı habercisidir.” İmamlar Minber ve Mihrab arasına sıkışıp kalmamalıdır. Ne yazık ki bu olayda kendini bilmez, siyaseti millete hizmet değil, siyaseti kendilerine menfaat sağlayıcı olarak görenler güç gösterisi denemesini bir din görevlisi kardeşimize karşı göstermiştir. Kendini güçlü olarak görenler, haksız uygulamalarda bulunan ve haksız kararlar veren yöneticiler bugün kendi partilerinde, bölge insanı nezdinde, çalışma ortamlarında ve hatta kendi aileleri tarafından küçük ve acziyetsiz olarak görülmekte, dışlanmaktadırlar. Konu ile ilgili sendikamızın hukuk bürosu acil olarak gerekli çalışmaları başlatmış, bu olayda yapılan haksızlıkların ortadan kaldırılması ve adaletin tesisi için yoğun mesai çalışması içine girmiştir.
İmamlar ve vaizlerin, Kur’an ve Sünneti anlatırken sürekli olarak yutkunmamaları için artık “Kürsü Dokunulmazlığı” getirilmelidir.
Uzun süredir ısrarla talep ettiğimiz kürsü dokunulmazlığı konusunda bir kez daha haklılığımız gözler önüne serilmiştir. Daha önce de ifade ettiğimiz üzere, 'Din görevlileri ve vaizler, Kur'an ve sünneti anlatırken yutkunduklarında etkinlikleri sıfıra inecektir. Eğitimlerini Kur'an ve sünneti anlatmak için alan ve bu konuda birçok sınavdan geçen bu görevliler, dini konularda bildikleri doğruları cemaatine ve halka anlatamadıklarında hem kendilerini vebalde hissediyorlar, hem de cemaat tarafından küçümseniyorlar. Din görevlileri, kürsüden siyaset yapmadan İslam dininin ana temellerini anlatmalı, edindikleri doğru bilgileri cemaatlerine rahatlıkla aktarabilmelidirler. Bu nedenle imamlar ve vaizler için “kürsü dokunulmazlığı” getirilmesi konusunda artık gereken adımlar atılmalıdır. Dik duruşlu din görevlisi kardeşlerimizin oluşturduğu sendikamızda bizler yerin ve göğün habercisi olarak hakkı ve haklılığı her zaman söylemeye devam edeceğiz.” dedi.
