Otuz beş yıldan beri Türkiye’de devam eden çatışmaların neticesinde,40 bin civarında insanımız hayatını kaybetmiştir. Bu mücadele uğruna milyar dolarlar sarf edilmiş, başta sevgi kardeşlik,İnsan değeri işsizlik, sanayi ve tarım sektöründe birçok kayıplar olmuş,insan kaybı ve ekonomi gücünün çöküşünün tamamı milletimize yansımıştır. Bu millet artık akan kanın durdurulmasını istiyor. Ölen askerimizin de PKK’lının da ardından yanan bir yürek vardır. O da annelerimizin yüreği, artık ağlamasın yüreklerimiz.Bu barışın sağlanması için anneleri kucaklaştırma zamanı gelmiştir.
Sayın basın mensupları,değerli arkadaşlar:
Yıllardan beri devam eden bu çatışmalar bu gün barış süreci ile son bulmalıdır.umarım ki, daha fazla insan kaybı verdirmeden,bu barış süreci harekete geçer. Çünkü bu millet barıştan yana, bu millet sulhtan yana,bu millet kardeşçe yaşamaktan yana. Son zamanlarda devletin ve hükümetin genel barışı temin etmek için atığı adımlar milletimizin duyduğu bir özlemdi.Biz DESK ve DİN BİR SEN olarak bu barış sürecini sonuna kadar destekliyoruz.
Yıllardan sonra yakalanan bu barış sürecine taraflar iyi inisiyatif kullanarak halkın çektiği barış,sevgi ve kardeşlik özlemini baltalamadan sürdürmelidirler.”Sulh ta hayır vardır”ilkesi ile cihana “sulh dağıtan bu millet kendi yurdunda da barış müzakeresi için tahriklere kapılmadan ve hak ihlali yapmadan sonuca gitmelidir,artık anaların ve bu milletin göz yaşlarının dinme vakti gelmiştir.
İnsanları cezalandırmaktansa, affedici olanların ve barışa vesile olanların yüksek mükâfatı Allah’a aittir. Daima yapıcı ve uzlaştırıcı olmak gerekir. Ortaya çıkan bireysel ve toplumsal problemler her zaman müdahalelerle çözüme kavuşturmuştur. Artık toplumun muzdarip olduğu bu ateşin söndürülmesi için her kesimin fiili ve kavli dua yapma zamanı gelmiştir.zaman birbirimize omuz verme zamanıdır.Çanakkale ve diğer cephelerde nasıl omuz omuza olduysak,bu süreci de omuz omuza vererek çözeceğiz.
Değerli basın mensuplar saygı değer arkadaşlar:
Barış, sevgi ve kucaklaşmanın tesisi için Peygamber efendimizin şu Hadisi Şerifi bizlere en güzel örnektir..Müminler birbirlerini sevmede, birbirlerine merhamet etmede ve birbirlerine şefkat göstermede bir vücut gibidir.O vücudun bir organı acı çektiğinde,bedenin diğer organları da uykusuzluk ve yüksek ateşle bu acıyı paylaşırlar .
Hükümetin ve sivil insiyatifin oluşturduğu Akil insanlar gurubunda Diyanet,Ulema ve Din görevlilerinin temsilcilerinin olmaması büyük bir eksikliktir.Eğer sağlıklı bir barış istiyorsak,bu milletin kalbine iman ve İslam şuurunu yerleştirecek olan ve saygınlığı olan Ulemaya etkin vazife verilmelidir.
Değerli basın mensuplar saygı değer arkadaşlar:
Son günlerde Diyarbakır’ın göz bebeği İlim ve irfan sahibi insanları yetiştiren, Dicle Üniversitesindeki olaylar bizleri derinden üzmüştür.Çatışmaya vesile olan bu kardeşlerimizi itidallı olamaya ,bu barış sürecinde kenetleşmeye davet ediyoruz.
Netice itibariyle İslamiyet ruhu ile yaşayan bizler,hamuru islamla yoğrulan bu millet, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla ve Çerkeziyle vucudumuzun ayrılmaz birer parçalarıdırlar. Bin seneden beri beraber yaşamış ve yaşamaya da devam edeceklerdir. Çünkü bu milletin başka yakını yok, başka seveni de yoktur.Onun için diyoruz ki, Haydi, barış ve huzur için eller semaya!
Ya İlahi ,Ya Rabbi! İslam ülkeleri ve Ülkemizin de yaşadığı sıkıntılardan kurtulması için bizlere barış,Huzur,Kardeşlik ve Sevgiyi nasip eyle,Diyarbakır dan semaya kaldırılan bu elleri boş çevirme. Sevgi, Barış ve Kardeşliğin temini için yapılan çalışmaları,müzakereleri milletimiz için hayırlara vesile eyle. Amin….
Yorumlar
öz.cü. tarafıdan 12-04-2013 11:46:52 Tarihinde yazıldı
barışa hasret
sayın lütfi şenocak senelerden beri açıklmalarında hep barışın çimentosu ülamalar ve din admları olduğunu ifade ediyordu sğlıklı barişın onların katmenlerile olecaktı.