Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi ŞENOCAK, Mısırda hükümete yapılan darbe ile alakalı yazılı açıklamada bulundu.Genel Başkan ŞENOCAK yapılan bu darbenin hükümete değil , halka yapıldığını dile getirdi. Mısır Ordusu halkın seçimlerde gösterdiği irade beyanına rağmen kendi halkına karşı bir tavır ortaya koyarak yönetime el koymuştur. Bu hukuksal hiçbir dayanağı olmayan ve ordunun elindeki silahların potansiyel imha gücünü bizzat halkın iradesine karşı kullanmasıyla ortaya çıkan kabul edilemez bir durumdur. Demokratik bir seçimle Mısır Cumhurbaşkanlığına getirilen Mursi’ye yapılan darbe onu Cumhurbaşkanlığına getiren halka yapılmıştır.Varlık sebebi ülke güvenliği olan silahlı kuvvetler İslam coğrafyasında alışılageldik bir oyunun bir kez daha parçası olmaktan kaçınmamışlardır.Bu hareketler büyük Ortadoğu projesinin bir parçası olduğunu,siyonizmin Yahudi birliğini kurmak ve o topraklardaki Müslümanlara yapılan zulümlerinin dur durak bilmediğini,Mursi’nin Müslümanlara yapılan zulüm karşısında ,küresel emperyalizm karşısında dik durduğunu dile getirerek böle bir oyun oynadıklarını belirtti.

Minareye Çalan Kılıfını Hazırlar Misali….

  Bu çirkin oyunu oynayan Siyonizm,çok geçmeden gerçek yüzünü göstererek 1400 yıl sonra Müslüman bir ülke olan Mısıra Hristiyan bir Başkan atıyor.Halkın iradesine rağmen ordunun cumhurbaşkanı atama yetkisi yoktur. Müslüman bir ülkenin Hristiyan bir yönetici tarafından nasıl yönetileceğini,nasıl hakları verileceğini bizler tahmin edebiliyoruz,bu zihniyet ülke içi yönetim yararından ziyade dış güçlerin Mısır üzerinde oyunlarını rahatça gerçekleştirmek için yapıldığını biliyoruz.Büyük Ortadoğu Projesini gerçekleştirmek için yaptıkları bu iğrenç oyun karşısında Müslüman kardeşlerimizin,Müslüman ülkelerin birlik ve beraberlik içerisinde olması gerektiğini belirten Şenocak,  Bölgeye herkesin yaşama, mülkiyet, inanç, eğitim, aile değerlerini üstün tutan bir anlayışın gelmesi gerektiğini, huzurun ancak bu şekilde tesis edileceğini açıkladı.Dini değerlerimizi hiçe sayan bir anlayış bulunduğumuz topluma izzet,şeref,onur getiremez.Bizler biliyoruz ki izzet,şeref,onur İslam’dadır.İslam bizde olduğu müddetçe biz İslam da olduğumuz müddetçe şeref sahibi oluruz.Onun için inançlarımıza sahip çıkıp bu olaylar karşısında birlikteliğimizi korumalıyız diyerek,Mısırda ki Müslüman kardeşlerimize de Allahtan sabır dileyerek, dirayetlerini korumalarını ve inançlarına sahip çıkmakta azimle devamlılıklarını sürdürmelerini diledi.