Mısır’da yaşanan katliama Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak’tan kınama…
Desk ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak Mısır’da dün güvenlik güçlerince darbecileri protesto edenlere yönelik başlatılan kanlı ve insanlık dışı müdahaleden dolayı yazılı bir basın açıklaması yayımladı.
Şenocak yazılı basın açıklamasında,son bir kaç yıldır İslâm coğrafyasında yaşanan baskıcı ve acı hadiselerin giderek artmasının, insanlığın geleceği, barış ve huzuru adına son derece kaygı verici olduğunu ifade etti.
Şenocak;dünyanın neresinde olursa olsun, kimden yada kimlerden gelirse gelsin, hangi gerekçe ile yapılırsa yapılsın, dini, ırkı, rengi ve coğrafi konumu ne olursa olsun insanlığa karşı yapılan her türlü zulüm, işkence, tecavüz, haksızlık, öldürme, mala ve cana yapılan her türlü eylemlerinin hiçbir şekilde kabulü ve alkışı asla söz konusu olamaz, dedi.
Şenocak;durum bundan ibaret iken “Dünyadaki bütün uluslararası kuruluşları, insan hakları örgütlerini, dini kurumları ve İslâm dünyasının derin vicdanını, Mısır’da yaşanmakta olan hadiseler karşısında daha duyarlı olmaya, insanların meşru taleplerini dikkate almaya ve masum insanların katledilmesine ‘dur’ demeye davet ediyoruz.” Dedi.
Şenocak;Mısır’da darbeciler önce milli iradeyi katlettiler. Şimdide Mısır halkını katlediyorlar. Acziyetlerinin son demlerinde, korkunun verdiği cahil cesareti ile mazlumların ahlarında nefes almaya çalışıyorlar. Zalimler ki güçlerinin kaynağını, sadece silah ve acımazsızca işkence ve öldürmek sanıyorlar. Onların gücü masum halkın, sokakta, evlerinde ve ibadet mekânlarında, silahla taciz ve öldürmekten geçer, dedi.
Şenocak;“Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır." (Maide Sûresi: 32) Ayet-i Kerime ile sabit olan bir hükmün İslam coğrafyasında yaşanır olması gerçekten çok üzücü ve manidardır. Haksız yere bir cana kıymanın, kim olursa olsun bir hayata son vermenin hiçbir meşru mazereti olamaz. Bu anlamda gerekçesi ne olursa olsun hiçbir şahsın diğer bir şahsa zarar verme, bir başkasının canını alarak onu cezalandırma gibi bir hakkı yoktur. Son yıllarda İslam coğrafyasında yaşanan “Arap Baharı” adı altında karışıklıklar ve binlerce masum Müslümanın katledilmesi bizleri kahrediyor, dedi.
Şenocak yazılı basın açıklamasını şöyle tamamladı; Dünya tarihi, kılıçlarından kan damlayan, şehirleri, ülkeleri yakıp yıkan, insanlara zulmeden zorba hükümdarların hikâyeleriyle doludur. Ve ne yazık ki, çoğu zaman bu zorbalardan “kahramanlar” diye bahsedip, onların galibiyetlerini de “zafer” olarak görürüz. İnsanlık, bir sürünün ruh hali içinde bu hükümdarların emellerine boyun eğip, onların nefsani davalarına hizmetkâr oldu. Heva ve heveslerine kul olan kavimlerin bağrından, yine o kavimlerin yanlışlarıyla beslenen krallar doğar, kibirli zorbalar zuhur eder. Her kral omuzlarında yükseldiği kalabalığın gücüyleAllah’ın arzında kendi isteklerini egemen kılar. Ve kendi saltanatlarını korumaya yarayan toplum düzenlerini kurmaya çalışırlar. Böylece dünya zulme beşik, hakka mezar olur. Sonra da insanlık âleminde, kâh dinler, kâh kavimler, kâh sınıflar arası kanlı mücadeleler yaşanır. Kavimler yükselir, kavimler çöker. Ve insanlık, kıyamete kadar sürecek olan facialar yaşar.Son olarak Mısır’da yaşanan olaylarda hayatını yitirenlere Allah’tan rahmet; yaralananlara acil şifalar diliyor; Mısırlı kardeşlerimize de içinde bulundukları zor durumdan bir an evvel kurtulmaları için Allah’a dua ve niyaz ediyoruz, dedi.