17 Aralık sabahı Türkiye’de bir yolsuzluk operasyonuyla uyandı, içerisinde bakan çocuklarının olduğu yerli ve yabancı iş adamlarının olduğu bir yolsuzluk operasyonu, Ulusalcı basın, ulusalcı basınla aynı çizgide yayın yapması akla gelemeyecek hizmet medyası ve geçmişte de örneklerini hep gördüğümüz bir kısım sermaye medyası yine siyaset mühendisliğine başladılar bir seçim öncesi ülkemizde.
Yakın geçmişteki birçok darbeyi ve bu darbelere zemin hazırlayan masa başı kaset ve belgeleri medyada yayınlayanları unutmadı sanırım halkımız. Özellikle 28 Şubat’ı, 27 Nisan’ı, 367 mecburiyetini vs. Bütün bunları yaşayan halkımız bu sefer aldatılmayacak kadar uyanmış kanaatindeyim.
Bize göre; Bu operasyon kesinlikle Özelde İslam coğrafyasında genelde tüm dünyada en önde olan Sayın Receb Tayyib ERDOĞAN’ın şahsında iktidarı olağandışı yollarla zayıf düşürme ve iktidardan indirme operasyonudur.
Bize göre; Bu operasyon Ülkemizdeki en temel sorunu olan ayağında bir pranga olan barış sürecini akamete uğratma girişimdir.
Bize göre; Bu operasyon devlet içerisinde tek güç olmaya, bütün kapıların ardına kadar kendilerine açık olmasını isteyenlerin ihanetidir.
Bize göre; Bu operasyon bu ülkenin yegâne sahibi olduklarını söyleyen hiçbir zaman halkın desteğiyle halkın iktidarı olamayanların yine halka rağmen iktidar olup, on bir yıllık tüm kesimlerin ekonomik, siyasi, hukuki kazanımlarını hazmedemeyenlerin iktidar olma mücadelesidir.
Bize göre; Bu operasyon İsrail’e “ONE MİNUET” diyen tek lider, İsrail’e özür dilettiren, Ülkeyi IMF’ye esir olmaktan kurtaran, bu ülkede ötelenenlerin halinden anlayan Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’adır.
Bu operasyonun başarıya ulaşmasıyla kimler kazanacak ve kimler kaybedecek?
Bu operasyonun başarıya ulaşması demek; 1990’lara geri dönüş demektir.
Bu operasyonun başarıya ulaşması demek; Ekonomik olarak tekrar 1994’lere 2001’lere geri dönüş demektir.
Bu operasyonun başarıya ulaşması demek; Barış sürecinin unutulması, geçmişin karanlık, baskıcı ve inkârcı dönemine geri dönüş demektir.
Bu operasyonun başarıya ulaşması demek; Irak’a, Suriye’ye özellikle de Mısır’a dönüşmektir. Bu geçmişe özlem duyanlar kazananlar olacaktır kendilerince.
Kaybedenler ise; Kendi iradesini elinde tutan ve o bir yılık kazanımlarına, kendi liderlerine sahip çıkamayıp, bu operasyonun bir yolsuzluk operasyonu olduğu yalanına inanan herkes olacaktır.
DİN BİR SEN olarak Çağrımız; Müslüman Müslümanın kardeşidir ona zulmetmez ona ihanet etmez onu yalnız bırakmaz onu inkârcılara karşı zorda bırakmaz. İmanlarından şüphe duymadığımız herkesi kendi Rablerini ve Rasul(s.a.v)i hatırlayarak vicdan muhasebesi yapmaları, bütün bunların kime yarar getirdiğini düşünmeleridir.
Yolsuzluk yapanlar varsa kesinlikle üzerine gidilmeli ve iktidarın gücünü kullanarak niyetleri sermayelerine sermaye katmak olan yahut niyeti dava değil de makam ve para olanlar ayıklanmalıdır. 30.12.13
Mehmet Şirin ERSAN
G.DOĞU BÖLGE BAŞKANI