Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi ŞENOCAK, Suriye’ye giden yardımların engellenmesine ilişkin bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında; “Suriye halkı iç savaşın içinde aç, susuz ve perişan bir haldedir. Dünya burada işlenen vahşete gözünü kapatmış seyirci olmuştur.” Diyen ŞENOCAK şunları söyledi:
“Suriye’deki kardeşlerimize yardım etmek bizim hem dini hem insani görevimizdir. Kim ki Müslümanlara giden yardımları engelliyor, onlar vebal altına girmektedir. Yardımları engelleyen katillerle eş değerdedir.”
ŞENOCAK sözlerine şöyle devam etti:
Suriye, İran, Rusya ve ABD dörtlüsü adeta bir zulüm bir cellâtlık koalisyonu kurmuştur. Türk Milleti şunu iyi bilsin ki, küresel güçler Suriye’de yaşam mücadelesi veren kardeşlerimize yardım edilmesini istemiyorlar. Türkiye’nin yaptığı yardımları da uluslar arası arenada aleyhimize kullanıyorlar. Buna çanak tutanlar hainlik yaptığının farkında mıdır?
Suriye’de gözyaşı döken Müslümanlar yalnız değildir. Ruhlarını Allah’ın yoluna adayan Müslümanların çektiği eziyeti, onların feryatlarını Allah (c.c.) duyacaktır. Tıpkı ateşe atıldığında Habbab b. Eret’i, başına kaynar su döküldüğünde Yasir’i (r.a.) duyan ve onlara merhamet eden Allah (c.c.), Suriye’deki Müslüman kardeşlerimizin de yakarışlarını duyacaktır.” Diyen ŞENOCAK şöyle devam etti.
“İslâm coğrafyasını kana bulayan katil Avrupa’dan bize hayır gelmez. Bunu herkesin böyle bilmesi ve görmesi gerekiyor. Hakikat güneşine sırt çeviren batının inkarcı ateşi Allah’ın (c.c.) yardımıyla İbrahim’e nasıl serinlik olduysa, bugünkü inkar ateşi de inançlı mütefekkir alimlerle söndürülecektir.
Herkes iyi bilmeli ki, Firavunlar dünyaya hükümdar olamayacaktır. Bugün kan ve gözyaşı döken zalim batı bir gün ektiğini biçecektir. Herkes inansın ki, bir gün kendi kılıçları kendi boyunlarını vuracaktır. Müşrikler değil, muttakiler zaferi görecektir.”
ŞENOCAK açıklamasını şu şekilde tamamladı:
“Suriye’nin kurtuluşunu Cenevre’de görenler yanılıyor. Onların kurtuluşu batının icazetiyle değil, Allah’ın (c.c) rahmeti ve inayetiyle olacaktır.”