Kütahya ve Uşak’ta bir dizi ziyaretlerde bulunan Din Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Zeki ÇOLAK ve Genel Sekreter Hamdullah SİLİNDİR önemli mesajlar verdiler.
Din Bir-Sen’e bağlı iş kolunun aylık mutat toplantısına katılmak üzere Kütahya ve Uşak’a giden Genel Başkan Yardımcısı Zeki ÇOLAK ve Genel Sekreter Hamdullah SİLİNDİR, il, ilçe Müftü ve Müftü Yardımcılarını makamlarında ziyaret ettiler.
Genel Başkan Yardımcısı Zeki ÇOLAK, Kütahya Din görevlileri aylık mutat toplantısında yaptığı konuşmada; Suriye, Mısır ve Irak’ta yaşanan katliamları kınayarak şunları söyledi:
“Suriye, Mısır ve Irak’ta Müslümanlar adına elem ve kaygı verici gelişmeler yaşanmaktadır. Söz de medeni dünyanın gözü önünde insanlar katledilmekte, topraklarından kovulmakta, her şeyleri ellerinden alınmaktadır. Müslüman kadınlara tecavüz edilmektedir. Bu vahşete sessiz kalan, görmeyen tüm ülkeler en az oradaki vahşiler kadar vahşi ve katildir. Gelişmelerden kaygı duyuyoruz.”
Ülkenin içinde bulunduğu durumun vahim olduğunu söyleyen ÇOLAK, şunları söyledi:
“Hiç kimse kral değildir. Hiç kimsenin yanlışı doğru değildir. Bizim, dini, milli ve vicdani anlayışımız zalime zalim demek, zulme uğrayana da mazlum demektir. Yanlışı kim yaparsa yapsın eleştirmekten çekinmeyiz. Doğru kimden gelirse gelsin doğru, yanlışı da kim yaparsa yapsın yanlıştır. Zulmü kim işlerce işlesin zalim, zulme kim uğrarsa uğrasın o mazlumdur. Biz bu anlayıştayız.
Ülkemizin dil, din, ırk, etnik köken, mezhep ve cemaat ekseninde ayrıştırılmasından, insanlarımızın birbirine öcü gibi bakar hale getirilmesinden yana değiliz. Bizler, birbirimizi sevmek zorundayız. Yaşadığımız çevrede birbirimize saygılı ve hoşgörülü olmak zorundayız. Allah (c.c)’ın emri de bu yöndedir. Allah (c.c.), bize kimseyi itip kakmayın diye emir verdikten sonra biz kimiz ki insanları aşağılamaya kalkalım. Bu süreçte birlik ve beraberliği ihtiyacımız vardır. Bunu bozmayalım. Bir bütün olalım. Allah(c.c.)’ın buyurduğu gibi kardeşçe yaşayalım.”
Göreve yeni başlayan din görevlilerinin pek çok sorunla karşılaştığını ancak bunların giderilmediğini söyleyen ÇOLAK, şunları söyledi:
“Belki ilk defa baba ocağından ayrılan din görevlileri ki, bunlar arasında bekâr da azımsanmayacak kadar çoktur, görevleri sırasında pek çok sorunla karşılaşmaktadır. Bu sorunları Diyanet’in gerek kendi bünyesinde gerek sahada yapacağı bilgilendirme eğitim toplantılarıyla çözmesi gerekir. Haksız yere iftiralara maruz kalan, hakkında soruşturma açılan, sürülen din görevlilerinin psikoloji bozulmaktadır. Kendini yalnız hissetmektedir. Kurumunu yanında göremeyen din görevlileri vatandaşa da yardımcı olamaz. Diyanet, personeline uygulamalarını yeniden gözden geçirmelidir.”
Sendikal faaliyetleri ve projelerini açıklayan ÇOLAK, “Avrupai sendikacılık anlayışı ülkemizde yerini almadıktan sonra hem hükümetler hem de idareler çalışanlarını mağdur etmeye devam edecektir,” diyerek sendikal anlayışları hakkında da önemli açıklamalarda bulundu:
“Sendika olarak, dil, din, ırk, etnik köken, mezhep ve cemaat eksenine göre insanları değerlendirmiyoruz. Allah(c.c.)’ın buyurduğu gibi O’na inanan ve kulluk görevini yapan insana bakıyoruz! Biz, sendikacılık yaparken insanlara baskı yapmıyoruz, zor kullanmıyoruz, sürdürmekle tehdit etmiyoruz. Ülkemizde pek çok sendika var. Kamu çalışanları elbette ki bu sendikaları değerlendiriyor ve kendine en uygun olana gidiyor. Bu nedenle huzursuzluk yaratmaktan kaçıyoruz. Bizim tek düsturumuz doğru, dürüst, bilgili, ilkeli, taviz vermeden çalışmaktır. Bugüne kadar göstermiş olduğumuz gayret, yapmış olduğumuz hizmet, gelecekte de planladığımız projeler bunların açık göstergesidir. Bu bağlamda sendikacılık bölücülük, ayrıştırıcılık, huzursuzluk olmamalı, aksine birleştirici ve bütünleştirici olmalıdır. Çünkü sendikacılık bir grubun hakkını başka bir güçten almasıdır. Bunun yolu da birliktelikten geçer.”
Diyanet İşleri Başkanlığı’na sunmuş oldukları projelerden örnekler veren ÇOLAK, daha sonra şunları söyledi:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’na sunduğumuz, hâlen görüşme aşamasında olduğumuz pek çok konu var. Kürsü dokunulmazlığı bunlardan biridir. Yine yüz yüze vaaz projesini başından itibaren destekledik. Göreve yeni başlayan din görevlilerinin 1 yıl kursa tabii tutulmasını istedik. Din eğitim pansiyonları açılması ve özellikle din görevlilerinin memuriyetleri süresince, imtihansız bir defa Hac ve Umre ziyaretine götürülmeleri için girişimde bulunduk. Teklifimiz Diyanet İşleri Başkanlığı’nda hâlen değerlendirme aşamasındadır. Bu projelerin yakından takipçisiyiz.”
Genel Başkan Yardımcısı ÇOLAK, bu sözlerin ardından uzun süre alkışlandı. Konuşmasında, üyelerinin sosyal tesislerden faydalanmaları için de girişimlerdi bulunduklarını ve bunun olumlu sonuçlandığını ifade eden ÇOLAK, “Ayrıca Hukuk Müşavirliğimiz, üyelerimizin, hukuka aykırı işlemler sonucunda oluşan mağduriyetlerini gidermektedir. Bugüne kadar pek çok davayı kazandık,” dedi.