“İl Müftüleri Toplantısı”ndan Çıkan Sonucu Değerlendiren ŞENOCAK, “Sonucun memnuniyet verici olduğunu söyledi.”
Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi ŞENOCAK, Ankara’da üç gün süren İl Müftüleri Toplantısından sonra bir açıklama yapan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet GÖRMEZ’in okuduğu sonuç bildirgesi üzerine bir açıklama yaptı. Açıklamasında, “İl Müftüleri toplantısından çıkan sonuç bildirgesi memnuniyet vericidir.” Diyen ŞENOCAK, şöyle konuştu:
“Ülkemizin içinde bulunduğu süreç itibariyle birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamanda kırgınlıkları, küslükleri, ayrımcılıkları bir tarafa bırakarak birleştirici ve bütünleştirici olan sonuç bildirgesi Diyanet camiasını umutlandırmıştır.
Diyanet’in kendisiyle ilgili öz eleştiri düşüncesi memnuniyet vericidir. Ülkemizde din görevlileri ciddi sıkıntılarla karşı karşıyadır. Görevlerini yapmakta zorlanmaktadırlar. Halkımıza en sağlıklı hizmeti verebilmek için, başta din görevlilerinin gerek meslekte gerek sosyal ortamda ve gerek aile içindeki meselelerine çözüm bulunmalıdır. Diyanet, din görevlilerini denetlerken kusur aramamalı, cezalandırma düşüncesinde olmamalıdır. Aksine denetimlerde şahısların kusurlarını giderecek şekilde düzenleme ve yetiştirmeye dikkat edilmelidir. Sendikamızın kurulduğu tarihten itibaren Başkanlığın yapısının özerk bir yapıya kavuşması ve Başkanın seçimle göreve gelmesi sürekli talep ettiğimiz konulardan bir tanesidir. Sayın Başkan’ın da bizimle aynı görüşte olduğunu görmekten son derece memnunuz. ‘Diyanet İşleri Başkanlığının dini ve ilmi özerkliğini teminat altına alacak ve kamu tüzel kişiliğine sahip bir kurum statüsüne kavuşturacak gerekli düzenlemeler daha fazla ertelenmemelidir.’Şeklindeki açıklamasını destekliyoruz. ”
ŞENOCAK, açıklamasına şöyle devam etti:
“Suriye’de yaşanan insanlık dramıyla ilgili Diyanet’in maddi-manevi çalışma yapması sevindiricidir. Ülkemizde bulunan Suriyeli kardeşlerimizin din eğitimlerinin yapılması için projeler geliştirilmesi, kurumsal imkânlarını seferber ederek onların hayatta kalma mücadelesine karşılıksız destek vermesi memnuniyet vericidir.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, dünyada oluşan İslâm düşmanlığına (İslamofobi) karşı etkili çalışma yapmasını beklemekteyiz. Bu konudaki çalışmalar yetersizdir.”
ŞENOCAK açıklamasını şöyle tamamladı:
“Diyanet kurumu, dini varlığımızın teminatıdır. Siyaset üstü bir kurum olması nedeniyle ruhumuzdaki hastalıkları tedavi eden özerk bir kurum haline getirilmelidir. Tarihi, dini ve kültürel değerlerimizin Vakıflar aracılığıyla yaşatıldığı tek kurum olan Diyanet’in bu unsurlardan koparılması demek, halkımızla, bu kültürel öğeler arasında duvar örülmesi demektir ki, bunu asla kabul edemeyiz. Vakıflar ile Diyanet’in bağının yeniden kurulması zorunludur. Osmanlı döneminde olduğu gibi Vakıflar ile Diyanet’in birleştirilerek Diyanet çatısı altında hizmet vermesi sağlanmalı, bunun için gerekli yasal düzenleme yapılmalıdır.”