Ermenistan ile Azerbaycan arasında 1992 yılında gerçekleşen savaş sırasında Ermeniler tarafından yüzlerce Azerbaycan Türk’ü katledilmişti. 25 Şubat’ta gerçekleşen katliam sırasında resmi açıklamalara göre 106’sı kadın, 83’ü çocuk çocuk toplam 613 kişi hayatını kaybetmişti. Bazı kaynaklar bunun 1.300 olduğunu yazar. Cesetlerin yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, başlarının kesildiği, hamile kadınlar ve çocuklarında bu işkencelerden nasibini aldığı yapılan incelemeler sonrasında ortaya çıkmıştı.
Hocalı katliamının 21. Yıldönümü münasebetiyle bir açıklama yapan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Azerbaycan’ın Hocalı Kasabasında meydana gelen katliam öncesinde oluşan siyasi oluşum bize yabancı değil. Ülkemizde de Rusların desteklemesi ve kışkırtmasıyla başlayan Ermeni isyanlarında çok sayıda Türk öldürülmüştü. Azerbaycan’a karşı savaş başlatan Ermeniler’i Rusya destekleyerek şımartmış, Ermenilerden oluşan silahlı grupları Karabağ’a yerleştirmiştir, diyerek şunları söyledi:
“1990 yılında Gorbaçov’un çıkarttığı bir yasa Azerbaycan Türklerinin silahlarının toplatılarak tamamen korumasız kalmasına neden olmuştur. Karabağ’daki silahlar Rus askerleri tarafından toplanmış, böylece Ermenilerin emniyet içinde saldırıya geçmesi sağlanmıştır. Yol kesme, otobüs ve köy baskınlarıyla Azerbaycan Türkleri sindirilerek topraklarını terke zorlanmışlardır. Böyle bir ortamda Rus askerlerinin desteğiyle Hocalı katliamı gerçekleştirilmiştir. Dünya bu vahşete seyirci kalmış, çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden katledilen Müslüman Türkler için “Hepimiz Ermeniyiz” diye sokaklarda bağıranlar sessiz kalmışlardır.
Karabağ’daki işgal sona erene kadar Ermenilerle her türlü ilişki kesilmelidir. Türkiye’den toprak talep eden, tazminat ve soykırım iddiasında bulunan Ermenilerle tüm ilişkilerin dondurulması gerekir. “
1992 yılındaki Hocalı katliamı hakkında çok az şey bilindiğini söyleyen Şenocak, bu katliam dünyaya tam olarak anlatılmamıştır. Sansürlenmiştir. Hocalı da yaşanan katliamın dünyaya anlatılması gerekir, diyerek, Meksika, Kolombiya ve Pakistan gibi ülkelerin Hocalı katliamı hakkında bazı önemli kararlar aldığını, bunu kendi ülkemizden de beklediklerini belirtti ve açıklamasına şöyle devam etti:
“25-26 Şubat tarihlerinde 275 Azerbaycan Türk’ü rehin alındı. 487 kişi sakat kaldı, 68’i kadın olmak üzere 28 çocuk, toplam 150 Türk hâlâ kayıptır. Kayıpların akıbetleri belli değildir.
T.B.M.M.’ne önemli görevler düşmektedir. Başta Hocalı katliamının soykırım olarak ilan edilmesi gerekir. Kayıp olan 150 Türk’ün akıbetlerinin araştırılması ve savaş suçlularının yargılanması için uluslararası girişimlerde bulunmasını bekliyoruz.”