Bugün TV’de Erkan Akkuş’la Güne Bakış Programına katılan emekli Bursa merkez Vaiz’i Mustafa Hacet’in, hükümet ile cemaat arasındaki kavgada diyanet, camiler ve din görevlilerine yönelik sözleri tepki çekti.
Akkuş’un bir sorusu üzerine, Diyanet’in bugün olduğu gibi, bu şekilde taraf olduğunu görmediğini, son yaşanan süreç içerisinde kokuşmuşluk gözlendiğini, camilerin, mescitlerin seçim bürosu haline geldiğini, bir siyasi partinin temsilcisi gibi yapılan konuşmaların buraları yalnızlaştırdığını, camilerden, mescitlerden çekilmeler olabileceğini, alternatif camilerin, mescitlerin, cumaların gündeme gelebileceği sözlerine sert tepki gösteren DESK ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak şunları söyledi:”Sayın emekli Vaiz’i dinlerken, camilerimiz ve mescitlerimiz hakkında söylediklerini şaşkınlıkla izledim. Kendisi sanki din görevlisi değil de değnekçi gibi konuşuyor. Vaiz Efendi de çok iyi bilir ki, İslamiyet’in ilk yallarında din ve siyaset bütündü. Dini lider, mescitte devlet başkanlığı, ordu komutanlığı, kadılık yapmıştır. Büyükelçileri mescitte karşılamıştır. Mescit-i Nebi askeri faaliyetler içinde kullanılmış, şura toplantıları yapılmış, buradan mali destek verilmiş, bunların yanı sıra ilimle meşgul olunmuştur. Mescitler aynı zamanda devlet hazinesi olarak kullanılmıştır.”
İslam tarihinde, mescitlerin İslam hukukunun öğretildiği, Peygamber Ef1endimiz zamanında davaların görüldüğü, Osmanlı Padişahlarının halka hitap ettikleri yerler olmuştur, diyen Şenocak şöyle devam etti: “Mescitler kurulduğu andan itibaren ilim ve kültür merkezi olmuştur. Bugün sadece namaz vakitlerinde açılan, halktan kopmuş, ilim ve irfan merkezi olmaktan çıkmış olan camilerimizin yeniden eski görkemli hâlini alması için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapmış olduğu ciddi çalışmalar var. Yüz Yüze Vaaz Projesi bunlardan biridir. Sendika olarak baştan beri desteklediğimiz bir projedir. Diyanet İşleri, yaptığı çalışmalarla camilerimizin sosyal hayatımızdaki yerini ve önemini yeniden hatırlatmış, topluma bu önemin kazandırılması için çalışmalar yapmıştır. Milli birlik ve bütünlüğümüzün kazandırılmasında, halkın kaynaşmasının sağlanmasında buraların önemi büyüktür.
Camilerden uzaklaşmak, alternatif camiler, mescitler, cumalar oluşturmak İslam’ın evrensel mesajlarını anlayamamış, İslam ilmi ve irfanından yoksun, Tevhit birliğinin manasını kavrayamamış olanların başvuracağı ucuz yoldan biridir.”
Din görevlilerinin zımni korkak olduklarına dair sözlerin talihsiz bir açıklama olduğunu söyleyen Şenocak şöyle devam etti: “Din görevlilerini korkaklıkla itham etmek, doğruları söylemekten çekinen yüreksiz bir kişiliğin ifadesidir. Din görevlileri gönülleri birleştiren, kalp temizliğinin şifasına vesile olan, gönüllerin huzur dolmasına yol açan aydın insanlardır. Din görevlileri, insana bilmediğini öğreten, irfan sahibi, Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in evrensel hikmetli yaklaşımlarıyla yaraya şifa olan, gerçek mutluluğa vesile olan yol dostlarıdır. Din görevlileri tarihte kahramanlıklar yapmış, bugünde milleti için aynı özveriyle çalışmakta olan insanlardır. Bu nedenle din görevlileri hakkında konuşurken iyi düşünmek gerekir.” Dedi.