Şenocak açıklamasında şöyle dedi: “Üyelerimiz gece nöbetlerine kaydırılıyor. Yeri değiştiriliyor. Müftülüklere asılsız ithamlarla şikâyetler yapılıyor. Üyelerimize istifa etmeleri için baskı yapılıyor. Üyelerimizin iş huzuru bozuluyor. Aile içinde de bazı olumsuzluklara neden oluyorlar. Üyelerimizin çalışma barışı, iş motivasyonu bozuluyor. Böyle baskıları ne insanlık kabul eder ne de hukuk.”
Üyelerimizin kurum içinde işleri yürümüyor. Görevini yapmaya çalışan üyelerimiz engelleniyor. Son olarak Denizli’de böyle bir olay yaşandı. Bunlar üzüntü verici hadiselerdir, diyen Şenocak açıklamasında şunları söyledi: “Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun 16. Maddesi üye olma ve üyelikten çekilmeyi, 18. Maddesi de sendika üyelerinin haklarını güvence altına almıştır. Kamu görevlileri tarafsız olmak zorundadır. Hiçbir sendikaya imtiyaz tanınamaz. Aksi halde karışıklığa ve iş barışı ve huzurunun bozulmasına neden olursunuz. Kanunun 18. Maddesine göre, “Kamu işvereni kamu görevlileri arasında sendika üyesi olmaları veya olmamaları nedeniyle bir ayırım yapamaz.” Buna rağmen bazı kamu kurumlarında idareciler keyfi hareket etmektedir. Hem kamu görevlileri hem sendika yöneticileri ve temsilcileri Anayasa’ya, mevcut sendika yasasına aykırı davranmaktadır. Bunlar hakkında gereken yasal işlemi yapıyoruz. Hiçbir kamu görevlisi, sendika yöneticisi ve temsilcisi bizim üyelerimizi baskıyla yıldıramaz. Baskı zorbalıktır. Zorbalık mı yapıyorsunuz, sendikacılık mı? Hiç kimse yasaların üzerinde değildir. Hukuka aykırı davranmak, yasaları ihlal ederek sendikacılık yapmak zorbalıktan başka bir şey değildir. Hukuk, zorbalık yapanları affetmez, herkes böyle bilsin. Herkes sendikacılığını yasaların verdiği yetki çerçevesinde yapsın.”