Vekil İmam-Hatiplerin kadro sorunu aile bireylerini olumsuz etkiliyor. Aile bireylerinin gelecek endişesi ile psikolojik sorunlar yaşadıkları, çocuklarının hem yaşadıkları çevrede hem de okulda iletişim kurmakta zorlandıkları belirtiliyor. Vekil İmam-Hatiplerin kadrosuzluk nedeniyle, görev süresi dolduğu zaman işsiz kalmak korkusuyla panik atak, depresyon, korku v.b. psikolojik rahatsızlıklar yaşadıkları, çocuklarıyla ilgilenemedikleri, onların ihtiyaçlarını gideremedikleri belirtiliyor.
Ülkemizde İmam-Hatip açığı olduğu biliniyor. Din görevlilerine ihtiyaç olduğu bilindiği halde bu insanlara kadro verilmemesi, görev süresi dolan Vekillerin geri çağırılmaması anlaşılamıyor. Görev süresi dolan Vekiller hamallık yaparak geçinmeye çalışıyor. Çoğu, hamallık ve temizlik hizmetlerinde çalıştıklarını ailelerinden ve çocuklarından gizliyor.
Kadrosuzluk nedeniyle ‘yarın ne olacağım’ endişesiyle yaşayan Vekillerin, görev süresi dolduktan sonra boşluğa düştüğü, geçim sıkıntısı nedeniyle aile içinde şiddetli huzursuzluk yaşanarak boşanmaya kadar gittiği belirtiliyor. Son zamanlarda bu nedenlere bağlı boşanma olaylarının arttığı ifade ediliyor.
Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında aile yapısının ve değerlerinin korunması, gelecek nesillere sağlıklı biçimde aktarılmasını sağlamak üzere ailenin güçlendirilmesi, aileyi ve aile içinde bireyi tehdit eden problemler hakkında toplumun duyarlı kılınması v.b. problemlerin çözümüne katkı sağlanması amacıyla işbirliği protokolü imzalandı.
Vekillerin kadrosuzluk nedeniyle aile içinde yaşanan problemlerinin yapılan protokol çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirten Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak yazılı bir açıklama yaparak şöyle dedi: “Ortada vahim bir tablo var. Kadrosuzluk nedeniyle sosyal travma yaşayan Vekillerin aile müessesi çatırdıyor. Şiddetli geçimsizlik, şiddet, psikolojik sorunlar, aşağılanma duygusu v.b. rahatsızlıklar gittikçe artıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bunu algılaması gerekiyor. Bu problemlerin giderilmesi için bir model geliştirilmeli, öneriler dikkate alınmalıdır. Vekillerin kadrosuzluk nedeniyle içinde bulundukları durumun toplumsal etkilerini incelemek, iyi analiz etmek ve çözümlemek gerekir. Şu an itibariyle Vekillerin ve ailelerinin içinde bulundukları olaylara sağlıklı tepki verebilmeleri; psikolojik, sosyolojik, ekonomik, hukuksal ve dini boyutlarıyla mümkün değildir. Çünkü bu konuları algılayacak düşünce yeteneğinden mahrum bırakılmışlardır.”
Vekil ailelerinin yarın endişesiyle çocuklarını ihmal ettiklerini ve sağlıklı ilişki kurmakta zorlandıklarını belirten Şenocak, görev süresi dolup işsiz kalan Vekil hırsızlık mı yapsın? İnsan aç kalırsa suça yönelir. Çocuğunu çalıştırmak zorunda kalır. Bunları önlemek devletin görevidir, dedi. Şenocak şöyle devam etti: “Vekiller hırpalanmaktadır. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Görmez, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile yaptığı protokol için ‘insanlık projesidir’ diyor. “Yetimi geniş anlamıyla almamız lazım. Ailenin huzurunu, barışını yaşayamayan her çocuk yetimdir. Dünyada yetim olan her çocukla dünyamızın cenneti olan ailemizin huzurunu, barışını paylaşmanın verdiği duygu kelimelerle ifade edilemez. En hayırlı ev, içinde sahipsiz, kimsesiz bir yetimin himaye edildiği evdir.Bizim inancımıza, kültürümüze, medeniyetimize göre ailemiz bizim dünyadaki cennetimizdir.” Diyor. Ancak kadrosuzluk nedeniyle bunalıma giren ve yuvasını yurdunu dağıtan Vekillerin yetimleri göz ardı ediliyor. Sayın Başkan, aile yapısının korunması ve boşanma oranlarının en az seviyeye çekilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı olarak yurdun her köşesinde üstün bir gayret sarf edeceklerini, belirtirken kendi personelinin yaşadığı aile problemlerini gözden kaçırıyor. Kadro bekleyen tüm din görevlileri adına Sayın Başkan Görmez’e sesleniyorum:”Merhametin, dayanışma ve yardımlaşmanın sembolü olan dinimizin gereğini lütfen yapınız. Kadro beklentisi içinde olan tüm din görevlilerinin sorunlarını görünüz. Güçlü aile güçlü nesil güçlü toplum oluşturmak istiyorsanız, çaresiz ve umutsuz bu insanlarımızın derdine çare olunuz. Modern dünya bu şekilde inşa edilir.”