İstanbul Esenyurt’ta sendikal çalışmalarını aralıksız sürdüren DESK ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, çalışmaların olumlu geçtiğini söyledi. Esenyurt’ta Din Bir-Sen İstanbul Bölge Başkanı, il yönetimi ve üyeleriyle bir araya gelen Şenocak, din görevlilerinin huzursuz olduklarını gözlemlediğini, bunun da sosyal travmaya neden olabileceğini belirterek yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan personelin özlük hakları ve kadroya geçirilmeleri de dahil olmak üzere pek çok mesele çözüm bekliyor. Diyanet’in kangren haline gelen meseleleri bugüne kadar çözülememiştir. Bunun da tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini söyledi.
Şenocak yazılı açıklamasında şunları söyledi: “İstanbul’da görüştüğüm din görevlileri, camiada haksızlığın, hukuksuzluğun, kayırmacılığın artış gösterdiğini söylüyorlar. Bunun da kendilerinde rahatsızlığa neden olduğunu, görevleriyle ilgili pek çok sorun olduğunu ancak çözüm bulunamadığını, belirtiyorlar. Bu nedenle mutsuz olduklarını, bunun da ileride psikolojik rahatsızlıklara yol açacağı endişesi içinde olduklarını söylüyorlar.
Din Bir-Sen olarak, camiada rahatsızlık yaratan konuları basın açıklamalarıyla duyurmuştuk. Ancak bu meselelerin çözüme kavuşturulamaması nedeniyle gerek idari hizmetlerde çalışan gerek din hizmetlerini yürüten personel başta olmak üzere ailelerini olumsuz etkilemektedir
Din görevlileri eşit işe eşit ücret istiyorlar. Uygulanması planlanan rotasyonun Müftülük emrine verilmesinden rahatsızlık duyuyorlar. Adil ve hakkaniyetli bir yönetim sistemi istiyorlar. En tabii hakları olarak iş güvenliği istiyorlar. Din görevlilerinin iş güvenliği maalesef yoktur. Görev mahallinde savunmasızdırlar. Yazılı ve görsel basında saldırıya uğrayan, darp edilen din görevlileriyle ilgili haberleri sık sık okuyoruz. Bu haberler, din görevlilerinin görev mahallerinde tehlike içinde olduklarını göstermektedir. Özellikle büyük kentlerde sabah ve yatsı namazı saatlerinde din görevlileri tamamen risk altındadır. İş riski var. Korkan, huzursuz ve tedirgin olan din görevlisi verimli olamaz. Nitekim göreviyle ilgili sorunların aile içinde huzursuzluğa neden olduğu bilinmektedir.
İstanbul’da istişare de bulunduğumuz din görevlileri genel olarak sözünü ettiğim hususlarda çözüm bekliyorlar. Bunları istemek en doğal haklarıdır. Mevcut yasalar, uluslar arası sözleşmeler ve Anayasa ile teminat altına alınmış olan insanca yaşamak hakkı, iş güvenliği hakkı, çalışma hakkı, ailenin ve sosyal hayatın korunmasına yönelik haklar bu kapsamdadır. Dolayısıyla Diyanet personelinin içinde bulunduğu durum vahimdir. İş barışı ve huzurun sağlanması, işe uyumun, motivasyonun ve personel memnuniyetinin sağlanması yasal zorunluluktur. Din Bir-Sen olarak bu konularda iyileştirme çalışmalarının biran önce yapılmasını istiyoruz,” dedi.