İstanbul’un Ümraniye, Kâğıthane ve Esenyurt ilçelerinde sendikal çalışmalarını tamamlayan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, hızını kesmeden Nevşehir’e geçti.

Dur durak bilmeyen Şenocak, sendika demek, ülkenin geleceği demektir. Çalışan, üreten, kadınıyla erkeğiyle evinde oturan insanların huzuru, mutluğu, barışı ve yaşama hakkının teminatı demektir. Sendika olarak çalışmak zorundayız. Çalışmalarımızı anlatmak zorundayız. Aksi halde güven kaybederiz, dedi.

Din Bir-Sen Nevşehir Şubesini ziyaret ederek sendikal çalışmalarda bulunan Şenocak, çalışmaları hakkında yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, sendikacılığın anlamını, işlevini anlatmak zorundayız. Bunu yaparken sendikacılık nedir, nasıl yapılır, sorusunun cevabını da veriyoruz. Din Bir-Sen olarak tüm çalışmalarımızda bu konuya özen gösteriyoruz, dedi.

Şenocak yazılı açıklamasında şunları söyledi: “Nevşehir Şubemizi ziyaret ederek buradaki üyelerimizle görüştük. Aşere-Takrib-Tayyibe Kurslarını ziyaret ederek kursiyerlerle konuştuk. Meseleleri birlikte analiz ettik. Bu kurslarda okuyan kursiyerlerin Hafız olmaları nedeniyle, bunların bilgi ve becerilerinden faydalanılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu Hafızlar, şehir merkezindeki camilerde görevlendirilmelidirler.

Müftülük mutat toplantısına katılarak buradaki din görevlileriyle istişare de bulunduk. Din Bir-sen olarak çalışmalarımız hakkında bilgi verdik. Diyanet’in kangren halini alan pek çok meselesi var. Bu meseleler üzerinde istişare de bulunduk. 7. Başkanlar Kurulu Toplantısından çıkan ve kamuoyu ile de paylaştığımız Sonuç Bildirgesi hakkında bilgi verdik. Sonuç Bildirgesini Sayın Başbakan’a resmi olarak ilettik. “

Nevşehir’de üyelerinin idareden kaynaklı bazı önemli meseleleri olduğunu açıklayan Şenocak şunları söyledi: “Sadece üyelerimiz değil, görüştüğüm bütün din görevlileri Nevşehir’de yapılan sınavların adil olmadığını, kayırmacılık yapıldığını söylediler. Tahsiliyle, ilmiyle takdire layık bazı Hafızların, Nakil Sınavlarında başarısız olmaları, bunların yerine Hafız olmayanların bu sınavları kazanması, bize anlatılanlara göre şaibe oluşturmuş. Din görevlileri, bu ve bazı konular nedeniyle oldukça üzgün. Sayın Müftü’nün, “Benim için Hafızlığın bir önemi yok, “ şeklinde açıklamalarda bulunduğu söyleniyor.  Bizler, din görevlileri olarak vatandaşlara gerek söylem gerek uygulamalarımızla hak ve adaleti göstermek zorundayız. Hak ve adalet kavramları bizimle sakata uğrarsa toplum düzeni bozulur. O vakit vatandaşı hiçbir şeye inandıramayız. Bu nedenle Nevşehir’de yaşanan bu tür sıkıntıları ciddiye alıyoruz. Buradaki şikâyetlerle ilgili bir çalışma başlattık. İnşallah yakında çözülür, diye umuyoruz.

Nevşehir Şubemiz, Başkanından üyesine kadar özverili bir şekilde çalışmaktadır. Abartmadan diyebilirim ki, Nevşehir’de örnek sendikacılık yapıyoruz. Bu şubedeki temsilcilerimiz kişilik ve yaşantılarıyla topluma örnek olan insanlardır. Din Bir-Sen olarak onları takdir ediyoruz. Kendilerine örnek çalışmalarından dolayı teşekkür ediyoruz.”