Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Anadolu Sağlık-Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, Dem Toç Sen Genel Başkanı Dr. Hayati Oyanık, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda torba yasa tasarısına eklenen 82. Madde ile ilgili ortak basın açıklaması yaptılar.
Basın açıklamasında konuşan Şenocak şunları söyledi: “Basından öğrendiğimize göre Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmekte olan torba yasa tasarısına eklenen 82. Madde ile memurların iş güvencesinin elinden alınmak istendiği iddia ediliyor.
Düzenleme ile görevden alma, tayin, açığa alma gibi durumlarda mahkeme kararıyla işe iade ve mahkeme kararını uygulamayan amire hukuki yaptırımın engellenmek istendiği iddialar arasında.
Tasarı Neyi İçeriyor?
Edindiğimiz bilgiye göre 82. Maddenin içeriği aynen şöyle:
‘Madde 82 – 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28.nci maddesinin (1) numaralı fıkrasının üçüncü ve dördüncü cümleleri aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve fıkraya aşağıdaki cümle eklenmiştir:
“Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereği iki yıl içinde; ilgilininin kazanılmış hak aylık derecesine uygun basşka bir kadroya atanması suretiyle yerine getirilir.”
“Kamu görevlileri hakkında yapılan bu tür idari tasarruflar; telafisi güç veya imkansız zararlar doğurmaz.”
“Kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, görevden alma, göreve son verme, naklen veya vekaleten atama, yer değiştirme, görev ve unvan değişikliği işlemleriyle ilgili olarak verilen iptal ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının gereğini yerine getirmeyen kamu görevlisi hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamaz; ancak disiplin hükümleri saklıdır.”
Mevcut Yasa Nasıl?
Bu madde memurların iş güvencesinin tamamen ortadan kaldırılması anlamına gelmektedir. Tasarı, Anaya’nın 125. Maddesi’nde düzenlenen; “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.
(Değişik birinci cümle: 7/5/2010-5982/11 md.) Yargı yetkisi, idarî eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olup, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamaz. Yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı verilemez.
İdarî işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idarî işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe gösterilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde ayrıca millî güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.
İdare, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlüdür.” olması hükmüneveUluslar arası sözleşmelerle sağlanan iş güvencesine aykırıdır. Meclis böyle bir ayıba göz yumarsa hukuksuzluğun sonu gelmez. Yargı kararını uygulamayan memurun üzerinden hukuki yaptırımı kaldırırsanız o memur hukuk tanımaz. Memur için tehlikeli bir karardır. Bu tasarının geri çekilmesi, sosyal hukuk devleti olmanın gereğidir. Böyle bir tasarı kabul edilemez.”
Devlet Memurluğunun Saygınlığı Ortadan Kaldırılacak
Devlet memurluğunun, devleti temsil eden görevli kapsamında olması nedeniyle temsil saygınlığı bulunduğunu, getirilmek istenen yasa ile devlet memurluğunun saygınlığının ortadan kaldıralacağını ve devlet memurluğunun garanti iş kapsamından çıkarılacağını, söyleyen Şenocak şöyle dedi: “Memurun, amirin vicdanına terk edilmesi kabul edilemez. Bu tasarı yasallaşırsa memur, amirin kölesi olacaktır. Amirin hukuksuz uygulamalarına karşı disiplin dışında yargı yolu kapatılmış olmaktadır. Hukuksuz işlemler artacak, hukuksuzluğa yol açacaktır.
28 Şubat’ı Aratmayacak Girişim
Bu tasarı hukuk devletini ortadan kaldırmaya yönelik bir girişimdir. 28 Şubat sürecinde mağduriyet yaşayanların, 28 Şubat’ı aratmayacak girişimleri esef vericidir. Endişe ile takip ediyoruz. Evrensel hukuk kurallarının yaygınlaştırılması ve korunması gerekir. Devletin, Anayasa ve yasalarla çizilmiş sınırları korunmalıdır. Aksi halde memur tarafsız olamaz. Bu da hem hizmetin görülmesinde hem de memur açısından tehlikeli bir girişimdir. Keyfiyetten başka bir şey değildir.
Meclis Plan ve Bütçe Alt Komisyonu’nda torba yasaya eklenen 82. Madde hukuk kurallarını çıkmaza sokan ve memurun elinden güvencesini alan bir tasarıdır. Buna sessiz kalmak kör ve sağır olmaktır.
Sivil Toplum Kuruluşları Sessiz Kalmamalı
Bu tasarıya seyirci kalan sendikalar açısından değerlendirildiğinde üyelerinin hakkını satmaktır, gasp edilmesine göz yummaktır, vebal altına girmek demektir. Buna seyirci kalırsanız memurun gözünde siz de suçlu olursunuz. Bu hukuk tanımazlığa seyirci kalan sendikaları şiddetle kınıyoruz.”
