Diyanet İşleri Başkanlığı Görev ve Çalışma Yönetmeliği ve Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 17 Haziran 2014 tarih ve 29033 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmesinin ardından, yönetmeliğin çeşitli maddeleri üzerinde tartışmalar başladı.

Bir Taraf Yapılırken Bir Taraf Yıkılıyor

Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin çeşitli maddeleri üzerinde değerlendirme yapan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, Camii görevliliğine naklen atama ve (B)  cetvelinde yer alan  Müktesep/Nitelik Değerlendirme Formundaki adaletsiz puan değeri konusunu değerlendirdi. Yayınlanan yönetmelikle kafaların iyice karıştığını belirten Şenocak, yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamasında, münhal kadro sınavlarında baraj şartının kaldırılması olumludur. Ancak yayınlanan yeni yönetmelikte barajın kaldırılmış olması sevindirirken yeni bir karışıklık ortaya çıktı. Bir tarafı yaparken bir tarafı yıkıyorlar, diyerek şunları söyledi: “Yeni yönetmeliğe göre Cami görevliliğine naklen atama’yı düzenleyen 18. Maddenin A fıkrası (a) bendinde şöyle bir düzenleme yapılmıştır:

MADDE 18/A – (1) Cami görevliliği münhal kadrolarına naklen atamalar şu esaslara göre yapılır:

a)Cami görevliliği münhal kadrolarına müracaat edenlerin naklen atamalarında bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 (C) Nakil Değerlendirme Formunda belirtildiği şekilde;  MBSTS puanının yüzde kırkı, EK-1 (A) Yarışma Sınavı Değerlendirme Formundan alınan puanın yüzde kırkı ve EK-1 (B) Müktesep/Nitelik Değerlendirme Formundan alınan puanın yüzde yirmisinden oluşan toplam puan esas alınır.

b)Cami görevliliği münhal kadrolarına naklen atama yapılabilmesi için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 (C) Nakil Değerlendirme Formundan toplam en az 70 puan alınması esastır. Ancak EK-1 (A) Yarışma Sınavı Değerlendirme Formu ile EK-1 (B) Müktesep/Nitelik Değerlendirme Formundan ayrı ayrı en az 70 puan şartı aranmaz.

Atamalar (a) Bendine Göre mi Yoksa (b) bendine Göre mi Yapılacak?

Üyelerimizden sıkça gelen sorulardan biri şu; ‘Camii görevliliği münhal kadrolarına müracaat edenlerin naklen atanabilmesi için (a) bendindeki tablodan oluşan toplam puan esas alınacak. (b) bendin de ise Cami görevliliği münhal kadrolarına naklen atama yapılabilmesi için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 (C) Nakil Değerlendirme Formundan toplam en az 70 puan alınması esastır. Cami görevliliği münhal kadrolarına, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-1 (C) Nakil Değerlendirme Formundan 70 puanın üzerinde puan alandan başlanarak atama yapılacağı anlaşılıyor. Atamalar, (a) bendine göre mi yoksa (b) bendine göre mi yapılacak? Burada çelişki var. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konuda bir açıklama yaparak kafa karışıklığını gidermesi gerekiyor.

Yeni düzenleme ile camii görevliliği münhal kadrolarına naklen atamanın zorlaştığı görülüyor.  Çünkü (a) bendine göre toplam puan esas alınacak ama (c) bendine göre de 70 puanın altında alan başarısız sayılarak atanamayacak.”

Müktesep/Nitelik Değerlendirme Formundaki Puan Değeri Adil Değil

 (B) cetvelinde yer alan Puan Değeri sisteminde haksızlık yapıldığını belirten Şenocak, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “ (B)   cetvelindeki  Müktesep/Nitelik Değerlendirme Formunda İmam Hatip Lisesinin puan değeri 10 iken, İlahiyat Fakültesi’nin puan değeri yine 10’dur. Mesleki eğitim dikkate alındığında İmam Hatip Lisesi ile İlahiyat Fakültesi’nin aynı oranda değerlendirilmesi yanlıştır. Dünyanın hiçbir yerinde lise ile üniversite aynı seviyede değerlendirilmez. Buradaki yanlışlık bununla da sınırlı değil; Ön lisans puan değeri, İmam Hatip Lisesinin puan değerinden 5 puan düşüktür. Yüksek lisans puan değeri ise bu eğitim seviyelerinin hepsinin altındadır: 2’dir. Böyle bir puan değerlendirilmesi görülmemiştir. Bu değerlendirme, yükseköğrenim gören ve yüksek lisans yapanlar için onur kırıcı, inciticidir. Hayatını eğitime adayanlarla, lise mezunlarını aynı seviyede değerlendirmenin hakkaniyet ile ilgisi yoktur. Buradaki haksızlık bununla da sınırlı değil; Ön Lisans, Diğer Lisans ve İhtisas Kursu/Aşere, Takrip, Tayyibe puan değerleri 5’tir. Eğitim bakımından lisans bunların üzerinde olmasına rağmen puan değerinin 5 olmasında hakkaniyet yoktur. Adil olmayan bu puan değeri tablosunun yargıdan döneceğini kamuoyu ile paylaşıyoruz. Tablodaki puan değerleri yükseköğrenim görenleri incitecektir.

MBSTS Kaldırılmalıdır

Hac-Umre ve yurt-dışı görevlendirmeleri için sınav yapılması, bilgili ve becerikli personelin öncelikli olarak değerlendirilmesi ve haksızlığın önüne geçilmesi açısından önemsiyoruz. Ancak bu sınavlara katılabilmek için MBST sınavlarına girmek ve ilan edilen puanı almak şartının yeni yönetmelikte de yer almasını kabul etmiyoruz. Bu görevlendirmeler için yapılan sınav zaten mesleki bilgi seviyesini tespite yönelik iken ayrıca MBST sınavı yapmak eziyetten başka bir şey değildir. MBSTS kaldırılmalıdır. Konuyla ilgili daha önce de yaptığımız basın açıklamalarında duyurduğumuz gibi, bunun nedenini iki yönden değerlendiriyoruz.. MBST sınavları için, sınava katılacak din görevlisine harcırah ödenmesi zorunluluğu vardır. Bu sınavlara binlerce din görevlisi katılmaktadır. Bunlara ödenmesi gereken harcırah kuruma ek mali külfet getirmektedir. Gereksiz yere kurum zarara uğratılmaktadır. İkinci olarakta bu sınavın; zaman, emek, mali külfet ve manevi açıdan eziyet olmasıdır. Bu nedenlerle MBSTS’nin kaldırılması kurum lehine faydalı olacaktır.

Yurtdışı görevlendirmelerinde puan şartı 70 iken 80’e çıkarıldı. Bunun nedenlerini anlayabilmiş değiliz. Hâlbuki 80 puan şartının düşürülmesi bekleniyordu. Din Bir-Sen olarak 80 puan şartının 50 puana indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Hac-Umre görevlendirmelerinde, bilindiği gibi illere göre puan esası uygulanmaktadır. En yüksek puandan başlayarak düşürülmesi, bu göreve talip olacak din görevlilerinin beklentileri arasındadır. Hac- Umre görevlendirmesi hiç yapılmamış din görevlilerinin öncelikle değerlendirilmesi, bunun için; eğitim, beceri, verimlilik kıstaslarının puanlandırılarak toplam puan değeri üzerinden sınavlara katkısı sağlanırsa daha adil olacaktır.

Yönetmelik İmamları Çağdaş Köle Yapmıştır

Diyanet İşleri Başkanlığı Görev ve Çalışma Yönetmeliği, Başimam-hatip, uzman imam-hatip ve imam-hatiplerin ortak görevlerini 40’ncı madde de düzenlemiştir. 40’ncı maddenin (d) fıkrası; “Her gün öğle namazından bir saat önce açıp yatsı namazından sonra kapatmak suretiyle camiyi gün boyu açık tutmak,” şeklinde görev tanımlaması yapmıştır. Bu tanım, imam-hatip’in gün boyu camii de kalması demektir ki, bunun takibi; zaman, personel ve harcanan emek açısından zordur. Bayram, dini gün ve geceler, doğum, sünnet, düğün, hastalık, ölüm ve benzeri vesilelerle görev mahallinde ikamet eden vatandaşlara din hizmeti sunan imam-hatipler için bu düzenlemenin yeni sorunları da beraberinde getireceği açıktır. Bu düzenleme 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve uluslar arası sözleşmelere aykırıdır. Düzenlemeyle verilen diğer görevlerde düşünüldüğü zaman yönetmeliğin imam-hatipleri çağdaş köle haline getirdiğini görebiliriz.

Bu Düzenleme Problemi Artıracaktır

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ne yapmaya çalıştığını anlayabilmiş değiliz. Bugüne kadar kamuoyu ile paylaştığımız problemlerin bir türlü çözülememiş olması bir yana, yeni düzenlemelerin problemleri artırması da göstermektedir ki, diyanet, kendi personeline üvey evlat muamelesi yapıyor. Hâlbuki diyanet, personelinin hak ve hukukunu önemsemelidir. Kurumun gelişmesini, daha iyi, kaliteli ve verimli bir hizmet sunmasını sağlayacak düzenleme yapmalıdır.”