Başbakan Erdoğan’ın, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12. Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından önemli açıklamalarda bulunan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Din Bir-Sen Genel Sekreteri Hamdullah Silindir ve Teşkilatlandırmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeki Çolak, Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi ülkemizi olduğu kadar tüm İslam âlemini sevindirmiştir. Hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Hak yerini bulmuş, sessiz çoğunluğun iradesi ses getirmiş ve milli irade söz sahibi olmuştur, dediler.
Açıklamalarında sendikal çalışmalara değinen Silindir ve Çolak, önümüzdeki günlerde Eğe de hızlı ve yoğun bir çalışma içinde olacaklarını kaydederek şunları söylediler: “Belli bir plan dâhilinde tüm bölgelerde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bugüne kadar hiç durmadık, bundan sonra da durmayacağız. Özellikle Sayın Başbakan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra sendikaların çalışmalarında bir rahatlama olacağını düşünüyoruz. Çünkü yetkili sendika tarafından üyelerimiz mağdur ediliyor. Baskıya maruz bırakılıyor. İstifa ettirilerek kendi sendikalarına üye yaptırılıyor. İdareciler tarafından üyelerimiz baskı görüyor. Bunlar sendika yasasına aykırıdır. Bu anlamda Sayın Cumhurbaşkanımızın varlığı ile adil, eşit ve özgürlükçü bir faaliyet ile tüm sendikaların önünün açılacağına olan inancımız tamdır.
Yeniden İslami değerlerin ve medeniyetin inşası için, sorun değil, özüm üreten, sendikacılığı üyelerine ve insanlığa hizmet aracı olarak kullanan, değişen şartlar içerisinde üyelerine en iyi hizmeti sağlayan, çatışmadan yana değil, istişareye açık, ikna yoluyla hareket eden, atılım ve açılımdan yana ama asla geleneklerini reddetmeyen, haksızlık karşısında susmayan, mazlumun hakkını arayan, doğuda konuştuğunu batıda, karanlıkta söylediğini aydınlıkta da cesurca söyleyebilen, istişareye açık, ben ruhuna değil, biz ruhuna inanan, din görevlisine hizmeti kendine şiar edinen, imkânlarını üyeleriyle paylaşan bir sendika olarak bugüne kadar diyanet çalışanlarının tamamını kucaklayan bir söylem içinde olduk. İnsanların elinden tutan bir sendika olduk. Kimseyi ötekileştirmedik. Diyanet çalışanları, Din Bir-sen’i daima bu ilkeleriyle mücadele eden bir yapıda görecek. İlkelerimizden asla taviz vermeyeceğiz. Bizi hiç bir şey yıldıramayacak. Son nefesimize kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.
Din görevlilerine yönelik olumsuz idari uygulamalar hakkında bugüne kadar pek çok dava açtık. Bundan sonra gördüğümüz yanlış uygulamaları hiç çekinmeden mahkemelere taşıyacağız. Diğer sendikalar tarafından açılmış olan davaları da emsal teşkil etmesinden dolayı takip ediyoruz. Hiçbir üyemizin mağdur olmasına göz yummayız.
Din Bir-Sen olarak etkili ve verimli hizmet sunabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Diyanet çalışanlarının haklarını kazanabilmesi için gerekirse diğer sendikalarla da işbirliği yapmaktan çekinmeyiz. Şeffaf sendikacılıktan yanayız. Yanlışı yapan kim olursa olsun yanlış, doğruyu yapan da kim olursa olsun doğrudur, anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz.”