Ekim ayının ilk haftasının Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak kutlanması nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yapan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, din görevlilerinin, haftanın anlamı ve önemi itibariyle uygun etkinlikler yapmalarını, Müftülüklerin de etkinlik yapacak din görevlilerine her türlü yardımı ve kolaylığı göstermeleri gerektiğini söyledi.
Şenocak, açıklamasında şunları söyledi: “Allah (c.c)’a kulluk borcumuzun ilk ve en önemli şartı, O’nun istediği gibi bir kul olabilmemizdir. Yüce Yaratıcı’nın “evim” dediği camii ve mescitlerimizin anlam ve önemini bu hafta çeşitli etkinliklerle anlatacağız. Müslümanları bir araya getiren, birbirlerini anlama, hoşgörü ve sevgiyle yaklaşmaya vesile olan, yardımlaşma duygularını öne çıkaran ibadethanelerimiz kuşkusuz insanlığın kurtuluş kapılarıdır.
Camii ve mescitlerimizde, din görevlilerinin önderliğinde vaaz irşat edilir. Müslümanlar bilgilendirilir. Din konusunda, şüphesiz en doğru en samimi, sıcak ve direk ilişkiler kurularak bilgi edinilen mekânlar, camii ve mescitlerimizdir. İslam ahlakının en güzel yer bulduğu, hatta milli birlik ve bütünlüğümüzün sağlanmasında en büyük etken olan mekânlarımızdır. Müslümanları coşturan, birbirlerine karşı yumuşak huylu ve mütevazı davranışların sergilendiği, kimi zaman cömertliğin takdirle izlendiği mekânlarımızdır. Maneviyatımızın huzurevi olan bu mekânların anlamı ve önemi üzerine yapılacak her türlü faaliyetler, Allah (c.c)’ın nazarında mükâfatını bulacaktır.
Aynı zamanda mabetlerimiz, birer ilim ve irfan yuvasıdır. Bu kapılardan içeri giren Müslüman, huzur ve saadete erer. Ömrünün sonuna kadar emniyette olur. Hayatının her anı asayiş içinde geçer. Huzursuz olmaz, burkulmaz, incinmez, üzülmez.
Yaratıcı ile buluşma mekânı olarak mabetlerimizin anlamı ve önemi Müslümanlar için farklıdır. Toplum hayatını şekillendiren din görevlileri, birlik ve beraberliğin tesis edilmesinde, Müslümanların eğitilmesinde, İslam dininin tanıtılmasında çok etkin ve önemli bir rol oynarlar. Kurtuluş kapısı olarak mabetlerimizi Müslümanların yüzlerine gül yüzleriyle açan insanlardır. Din olgusunu canlı tutan din görevlilerimiz, camii ve mescitlerinde birleştirici, sevindirici, maneviyat iklimini canlandıran, Müslümanların morallerini yüksek tutan kimselerdir.
İnsanları Allah(c.c)’ın emrine, Peygamber (s.a.v.)’in izine davet eden din görevlilerimiz, toplumu aydınlatan, her konuda bilgi sahibi olan, araştırıcı, çözümleyici kişilik ve ruha sahip olan, hizmet alanı neresi olursa olsun, gocunmadan ve seve seve hizmet eden, bunun Hakk’a hizmet olduğunun bilincinde olan, aynı zamanda rehber, şefkat babası, topluma liderlik yapan görevlilerdir.
Din görevlilerimiz, toplumun sadece dini hizmetlerini yerine getiren görevliler değil, aynı zamanda toplumu sevince, korkuya, üzüntüye v.b. psikolojik ve duygusal
olaylara iten nedenleri berbataraf eden, toplumun huzurunu, birbirine olan güvenini, hoşgörü, saygı, sevgi, yardımlaşma duygularını coşturan, güncel olaylar karşısında zafiyete düşmeden Müslümanların birlik ve beraberliğini sağlayan, toplumda sağduyunun hâkim olmasını sağlayan, yol gösteren bir anlayışa sahip insanlardır.
Din Görevlileri ve Camiler haftasının kutlandığı bu günlerde, diyanet camiasında görev yapan bütün din görevlilerinin huzuru, refahı ve mutluluğunun ileri derecede sağlanması, işe motivasyonunun, işi ve işyeriyle ilgili kaygılarının giderilmesi beklentilerimiz arasındadır. Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri Haftasının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.”