Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak,13-17 Ekim tarihleri arasında kutlanacak olan Din Görevlileri ve Camiler Haftası'nda "Cami ve Gençlik" temasının işlenecek olması nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, yüzde 92’si Müslüman olan ülkemizde gençlerin ancak yüzde 17’sinin camiye gitmesinin düşündürücü olduğunu söyledi.
Şenocak, açıklamasında şunları söyledi: “Bu sene Din Görevlileri ve Camiler Haftası’nın ‘Cami ve Gençlik’ temasıyla kutlanacak olmasını çok önemsiyoruz. Bu projeyi planlayan ve uygulamaya koyan herkese teşekkür etmek istiyorum. Cami, aile, kadın, yaşlı, çocuk, gençlik v.b. temaların işlenerek halkın aydınlatılmasında yazılı ve görsel her türlü araçtan faydalanılmalıdır.
Çocuk ne öğrenirse onu uygular. Gençlik, çocukluğundan itibaren aldığı kültürle şekillenir. Aile kavramı, çocuk ve gençlik dönemlerinde şekillenen kişilik ve karakteriyle özellik kazanır. Dolayısıyla toplumu oluşturan fertlerin sağlam kişilik ve karakterle yetiştirilmeleri, o toplumun fikren ve ahlaken sağlam, huzurlu, mutlu, hoşgörülü, yardımlaşma duygusu gelişmiş bir şekilde büyümesini ve gelişmesini sağlar. Şüphesiz bunun yolu dini bilgilerin kazanılmasıyla sağlanır. Bu nedenle gençlerimizin camilerimiz ile yüzleştirilmesi ve cami ve mescitlerimizin, sosyal hayatın bir parçası olduğunun anlatılması gerekir.
Geçmişte, cami ve mescitlerimiz sadece ibadethane işlevi görmemiş, aynı zamanda toplumun kültürünün şekillenmesinde de etkili olmuştur. İbadethanelerimiz, sosyal hayatın önemli bir parçasıdır. İhmal edilen bu kültür unsurunun geçmişte olduğu gibi aynı işlevini kazanması için daha etkili çalışmalar yapılmalıdır. Cami ve mescitlerimizin, çocuk ve gençlerin yetişmesindeki önemi üzerinde durulmalıdır. Kutsal bir müessese olan aile kurumunun, cami ve mescitlerimiz sayesinde kale gibi sağlam durabildiğini, yine bu ibadethanelerimiz sayesinde kadın ve yaşlılarımıza sahip çıkılarak, onların bu toplumun saygın birer fertleri olduğu anlatılmalıdır.
İslam coğrafyası, sosyal ve kültürel varlıkların zenginliğiyle süslenmiştir. Bütün dünya milletlerini kendisine hayran bırakan bir kültür zenginliğinden bahsediyoruz. İslam coğrafyasındaki kütüphaneler, bugünkü ilim ve bilim zenginliğinin kaynağıdır. Bu kaynağı koruyan ve günümüze kadar sağlam bir şekilde gelmesini sağlayan Türkiye, Müslümanların daimi liderliğini üstlenerek, içinde yaşadığı coğrafyanın birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularıyla gelişmesine de vesile olmuştur.
Cami ve gençlik haftasını tarihi misyonu ile düşündüğümüz zaman, bu projenin önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Toplumun sağlam temeller üzerine oturtulması bakımından bir haftalık etkinliğin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Gençlerimizi camilerimizle buluşturmalıyız. Yukarıda anlattığım hususların ışığında bir haftalık cami – gençlik buluşmasının yetersiz kalacağını düşünüyorum. Bu projenin toplum tarafından kabul görmesi, ailelerin bu projeyi desteklemeleri, gençlerimizin isteyerek, arzulayarak projeyi sahiplenmeleri ve benimsemeleri için geniş çaplı bir projeye ihtiyaç vardır. Bunun bir yıla yayılması gerekir.
Gençliğin içinde bulunduğu sosyal ve kültürel hayatın olumsuzlukları açık meyan ortadadır. Bu alanda ciddi bir boşluk vardır. Bu boşluğu, gayrimeşru karanlık ilişkilerin sağladığı rant lobileri doldurmaktadır. Bu sayede gençlerimiz zehirlenmekte ve zararlı ve kötü ilişkilerle hayatlarını heba etmektedirler. Bunu önlemenin yolu, gençlerimize maneviyatın kazandırılmasıdır.
Gençlerimizin camilerde buluşarak tanışmaları, zararlı alışkanlıklardan ve kötü arkadaşlıklardan uzaklaşması ve kurtarılması için önemlidir. Topluma faydalı olmanın, yararlı işler yapmanın, özellikle gençlik dönemlerinde huzurlu ve mutlu olmak için bir araç olduğu hissettirilmelidir. Bu sayede yaşamanın bir gayesi olduğunu kavramaları mümkündür.
Yüce Allah (c.c), “Mescitler evimdir,” diye buyuruyor. Bu halde, Allah’a yaklaşan kötülük düşünebilir mi? Allah’a giden ayaklar kötü yola sapabilir mi? Sağlık, Allah (c.c)’ın bir lütfudur. Bu beden de bize Allah (c.c)‘ın bir emaneti olduğuna göre bedenimizi her türlü zararlı alışkanlıklardan korumak Allah’a karşı bir kulluk borcudur. Sağlığımızı koruyacağız ki, bedenimiz dinç ve sağlıklı olsun. Bu sayede hayırlı ve faydalı işler yapabilelim. Demek ki, camilerimiz, gençlerimizin kurtuluş kapılarıdır. Bunu böyle değerlendirmek lazımdır.
Bu çerçevede, cami ve gençlik haftasını önemsiyoruz, benimsiyoruz. Camilerimizle buluşan gençliğimiz, Allah (c.c)’a yakın olmanın manevi hazzını yaşayacaktır. Aynı zamanda burada kardeşlik ve yardımlaşma duygularını, birlik ve beraberlik bilincini, dayanışma ve hoşgörü gibi duyguları yaşayarak öğreneceklerdir. Toplumun temel direği olan gençlerimize bu duygu kavramlarını yaşatmak ve öğretmek için bütün halkımızın bu projeye sahip çıkması ve desteklemesi gerekir.”
