Bir televizyon kanalında yayınlanan sahte imam tiplemesinin din görevlilerini rencide ettiğini söyleyen Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, bu dizinin yayından kaldırılması gerekir, dedi.
Şenocak, konuyla ilgili yazılı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, sakal, cübbe, sarık, camii, namaz ve tespih kavramları Müslümanlar için kutsal sayılan değerlerimizdendir, diyerek şunları söyledi: “Filmde sahte imam tiplemesi ile imam; cübbesi, sarığı ve elinde tespihiyle hem camii cemaatinin hem de çevre insanların güvenini kazanırken, düzenbazlık ve sahtekârlık yaparak fırıldak çevirip din görevlilerinin böyle bir insan olduğu imajını vermektedir. Filmde, din görevlileri aşağılanmaktadır. Bunu kabul edemeyiz. Din görevlileri özverili ve dürüst insanlardır. İnsanlara iyiliği, hoşgörüyü ve yardımlaşmayı yansıtan insanlardır. Dini bilgileriyle birer rehberdir. Gerçek hayattaki imam ile filmdeki sahte imam tiplemesi birbirine zıttır.
Bu tiplemelerin karakterize edildiği filmler ülkemizin sinema sektöründe çok görülmüştür. Bu tür filmlere bugüne kadar güldük. Gerçek hayatta din görevlilerinin böyle olduğunu düşündük. Amaçta buydu zaten. Ancak içinde bulunduğumuz dönem geçmiş yıllardan farklıdır. Din görevlileri, toplumda artık varlığı kabul edilen bir dönemde yaşamaktadır. Bu nedenle din görevlilerinin rencide edilmesini ve toplum gözünde önemli değer yargısına sahip olan dini kavramlarımızın aşağılanmasını kabul etmemiz mümkün değildir. Bu film, din görevlilerinin saygınlığına gölge düşürmüştür. Toplumda rehber olarak görülen din görevlilerini sorgulanır hale getirmiştir.
Tabii bir sosyal hayat içerisinde yer alan din görevlileri, Allah (c.c)’ın emrettiği, Peygamber (s.a.v.)’in yaşadığı şekilde sade bir hayat sürmekte, aile içinde bir baba olarak eşine ve çocuklarına karşı görevlerini yerine getirmeye çalışırken, insan olarakta komşuluk ilişkileri ve camii cemaati ve toplumda beşeri ilişkilerde bulunan bir insandır. ‘Sahte imam’ tiplemesi ile din görevlileri mahcup edilmiş, çocuklarının alaya alınmasına, komşuları tarafından mizahi olarak hicvedilmelerine neden olunmuştur. Sendikamıza bu yönde şikâyetler gelmektedir. Bu son derece üzüntü vericidir. Bu filmle birlikte din görevlilerinin toplumdaki varlığı yerle bir edilmiştir.
İlgili kanal yöneticilerinin bu filmi yayından kaldırmaya niyetli olmadıkları açıklamalarından anlaşılmaktadır. Bu nedenle ilgili Bakanlıkların filmin yayından kaldırılması için gerekli girişimde bulunmaları gerekir. Devletin, İslam’ın temel esaslarını aşağılayan bu filmi derhal durdurması gerekiyor. Din görevlileri, Peygamber (s.a.v.)’in izinden giden insanlardır. Bu filmle Hz. Peygamber’in şahsiyeti rencide edilmektedir. Devletin en birincil görevi, sosyal değerlerimizin erozyona uğramasını engellemektir. Toplumda infial yaratan olayları engellemek ve bertaraf etmek devletin görevidir. Bunu yapamayan devletten, sosyal hukuk devleti olarak söz edilemez.
Beklentimiz, halkımızın ve din görevlilerinin haklı tepkilerinin dikkate alınmasıdır. Din-Bir-Sen olarak, ilgili kanalın yöneticilerini, bu filmi yapanları ve bu filme prim verenleri şiddetle kınıyoruz. Müslümanların değer yargılarıyla alay edilmesini kabul etmiyoruz. Bu film derhal yayından kaldırılmalıdır.”