Kadro beklentisi içinde olan Vekil imam-Hatip ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerinin beklediği müjdeli haberin bir türlü çıkmaması üzerine konuyla ilgili yazılı bir basın açıklaması yapan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din Bir-Sen Genel başkanı Lütfi şenocak, Vekil ve Fahri’lerin umutsuzluklarını görüyoruz. Sendika genel merkezine kadar gelerek gözyaşları içinde sıkıntılarını anlatarak yardım istiyorlar. Adeta boşanmanın eşiğine gelen din görevlilerimiz var. Bu içler acısı durum karşısında yüreğim sızlıyor, ama elimden gelen bir şey yok, dedi.
Şenocak, yazılı açıklamasında şunları söyledi: “Vekil din görevlileri ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri, kadro talepleriyle ilgili Torba Yasa’dan beklenti içerisindeydiler. Ancak Torba Yasa’dan bir şey çıkmadı. Konuyla ilgili başka bir çalışmada yok. Hükümet, Vekil ve Fahri’leri ciğerinden vurdu. Bugüne kadar umutlu bekleyişlerini sürdüren Vekil ve Fahri’ler, her platformda başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere yeni hükümet’e güveniyorlar ve kendilerini çaresizlik içinde bırakmayacaklarını söylüyorlardı. Ne var ki, umutlar suya düştü. Kış gelip kapıya dayandı. Görev süresi dolan Vekil ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri başka işler aramaya başladılar. Ev eşyası taşıyan, ayakkabı boyacılığı yapan, garsonluk gibi aklınıza gelen tüm işlerde çalışmaya başladırlar. Öyle ya durulacak zaman değil. Zaman her zamankinden daha fazla çalışma zamanı; barınma, giyim, ısınma, gıda, eğitim ve sağlık harcama giderlerinin karşılanması gerekiyor. Bu ihtiyaçların karşılanması içinde bu kış hangi iş olursa çalışmak zorundalar.
Aylardır Vekil İmam-Hatip, Müezzin-Kayyım ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticilerine kadro verilmesi için çalıştık. Sayın Başbakanlık Makamı başta olmak üzere, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere ve Diyanet İşleri Başkanlığı’na kadar bu konunun önemini arz ettik. Bu konunun aileleri olumsuz etkilediğini, işten atılan din görevlilerinin perişan olduklarını, yeni bir iş hayatının onları olumsuz etkilediğini, çevrelerinde ve hatta aile içinde bazı problemler yaşandığını, bu olumsuzluklardan en çok çocukların etkilendiğini ilgili kurum ve kuruluşlara ilettik ve basın açıklamalarımızla ifade ettik. Basın açıklamalarımızla gündemde tutarak bu konunun öneminin anlaşılmasını istedik. Ama gördüğümüz o ki, kadrosuz çalışan din görevlilerine kadro verilmesini istemeyen bir kesim var.
Vekil ve Fahri’lerin umutlarıyla oynayarak onları yetkili sendikanın kucağına atmak isteyen bazı küçük çaplı dernekler, güya Vekil din görevlilerinin lehine çalışıyor görüntüsü altında kendi reklamlarını yaparak egolarını tatmin ettiler.
Vekil din görevlilerinin kadro sorunlarını çözemeyen yetkili sendika görevlilerinin vicdanları rahat mı? Hakkını aramak isteyen din görevlilerini bir takım suçlamalarla korkutan ve sindiren yetkisiz küçük çaplı başkanların vicdanları rahat mı? Vekil İmam-Hatip ve Fahri Kur’an Kursu Öğreticileri kendilerine yalan söyleyen ve kandıranlardan hesap sormalıdır. Bu işin ciddi bir iş olduğu, mağduriyet yaşayanların duygularıyla ve umutlarıyla oynamanın ahlaki ve vicdani hiçbir yönünün bulunmadığı bilinmelidir. Sendikacılığı da dernekçiliği de ehil nitelikli insanlar yapmalıdır. Koltuğunu korumaya çalışanlar, camiamızın üzerinden nemalanmaya çalışmasınlar. ‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.’ İşte Torba Yasa sizin mumunuzu söndürdü. Herkes yapabileceğinin sözünü versin. Yapamayacağı işlerin sözünü verip din görevlilerinin hayallerini çalmasınlar, umutlarını söndürmesinler.”