Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Merkezi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir mesaj yayınladı. Anlamı ve amacı bilinmeden kutlanan bir gün, diyen Genel Merkez, bu günü kutlamak için adeta birbiriyle yarışan insanların kendilerine eğlence ve oyalanacak şeyler aradıklarını belittiler.
Müslüman Türk kadınlarının acı ve gözyaşlarıyla dolu bir geçmişi olduğunu söyleyen Genel Merkez, mesajında şunları söyledi: “Yakın tarihimize baktığımız zaman hamile kadınlarımızın karnı deşilmiş, bebekleri öldürülmüş, tecavüze uğramış, parçalanmış ve yakılarak öldürülmüştür. Kadınlarımız, tarih boyunca acı çekmiştir. Kendi acımız dururken başkalarının acılarıyla günü kurtarma şovları Müslüman Türk’ün karakteriyle bağdaşmaz. Bunu iyi bilmemiz ve anlamamız gerekir. Avrupalı Hıristiyan bir kadının acısını çekeceğimize kadınlarımızın tarih boyunca çektikleri acı için ağlamamız insanlık görevidir.
Ülkemizde kadınlarımızın dramı büyüktür. Hâlâ hakkı, hukuku olmayan, hakkını, hukukunu bilmeyen, sesini çıkaramayan, ezilen, sırtında bebeği ile Irgat gibi çalışan, sömürülen, alın teri ve iffeti çalınan, dayak yiyen, sokağa atılan, öldürülen, şiddetin her türüne maruz kalan, teşhir malzemesi olarak kullanılan ve sırtından para kazanılan kadınlarımız var. Sömürünün şekli nasıl olursa olsun Kur’an’ın hükümlerine aykırıdır.
Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyoruz diye bazı kadın dernekleri, bazı STK’lar düğün ve çay salonlarında eğlence düzenliyorlar. Açıklamalarda bulunuyorlar. Bunun adı kutlama değil, olsa olsa eğlence günü olabilir. Cumhuriyet tarihi boyunca dağ gibi büyüyen ve çözülemeyen kadın sorunlarından haberiniz var mı? Irgatlık yapan, kentlerde aç ve yoksulluk içinde çoluğuyla çocuğuyla yaşamaya çalışan kaç kadını ziyaret ettiniz? Kaç kadının gözyaşını sildiniz? Kaç kadının sorunuyla ilgilendiniz? Sizler ancak kadın istismarı yapar, bunun adına da o malum kutlamayı “yapıyoruz” diyerek övünürsünüz.
Müslüman Türk kadını oldukları için eziyet gören, işkenceye ve insanlık dışı her türlü hakarete maruz kalan kadınlarımızın acısını unutarak müzik eşliğinde eğlence tertip edip bunun adına kadınlar günü kutlaması denmesine karşıyız. Dünya nüfusu içinde ezilen, hakarete uğrayan, öldürülen, köle gibi çalıştırılan, elinden hakları alınmış, korumasız, hukukunu bilmeyen Müslüman Türk kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlarken, onlara huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir hayat temenni ediyoruz.”