Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı taşra teşkilatlarında görev yapan vaizlerin sorunları bugüne kadar gündeme getirilmedi. Bazı basın açıklamalarımızda vaizlerin sıkıntılarını dile getirmiştik. Özellikle vaiz atamalarında yaşanan sıkıntıların giderilmesini istemiştik. Ancak bugüne kadar vaizlerin sorunları çözülmedi, diyen Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, zaten Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesinde sorunları çözülen bir tek personel yok. Daha kötüsü mevcut sorunlar katlanarak büyürken, Diyanet İşleri Başkanlığı sessizliğe bürünmektedir, dedi
Yazılı basın açıklaması yaparak vaizlerin sorunlarını gündeme taşıyan Şenocak, şunları söyledi: “Diyanet İşleri Başkanlığı il ve ilçe teşkilatlarında çalışan vaizlerin yanı sıra bir de cezaevlerinde görev yapan vaizlerimiz var. Bunlarda mağdur. Vaizlerin iş yükü gerçekten ağır. Özellikle cezaevlerinde görev yapanların çalışma koşulları daha ağır. Mağduriyetlerini kimse görmüyor. Yeri geliyor vaizlere murakıpların yaptığı görevler veriliyor. İnceleme yaptırılıyor. Sürekli eleştirilen ve hedef tahtası haline getirilen vaizlerin sorunlarını kimse anlamak istemiyor.
Cezaevi Müdürleri ile vaizlerimiz arasında protokolün anlaşılamamasından kaynaklı sorunlar yaşanmaktadır. Vaizlerin ücretlerinde haksız yere kesintiler yapılarak mağdur edilmektedirler. Protokol gereği tam donanımlı çalışma odası verilmesi gerekirken oda verilmiyor. Keyfiyetler yaşanabiliyor. Cezaevi vaizlerinin çalışma koşulları iyileştirilmelidir.
6002 Sayılı D.İ.B. Teşkilat Kanunu ile Kariyer Meslek haline getirilen vaizlik, ne yazık ki alt düzeydeki görevlilerle eş değerde görülmektedir. Uygulama da yanlışlık çok. Alt kademedeki görevlilerin özlük haklarında iyileştirme yapılırken maalesef vaizlerin özlük haklarında bir iyileştirmeye gidilmemiştir. Görevin sorumluluğu altında bunalan, hak ettiğini alamayan, bu nedenle psikolojik olarak yıpranan vaizler, görev yaptıkları teşkilatlarda inceleme görevi verilerek hukuki sorumlulukla yıpratılmaktadır. Yaptıkları görevin karşılığını ise alamamaktadırlar.
Din-Bir-Sen olarak bugüne kadar yaptığımız basın açıklamalarında D.İ.B.’nın sorunları görmesini, eleştiri ve önerileri dikkate alarak yönetmeliklerde düzenleme yapılmasını istemiştik. Bugüne kadar bu taleplerimizde hep haklı çıktık. D.İ.B. sendikaların taleplerini, eleştiri ve önerilerini dikkate almıyor. Bunda büyük hata yapıyor. İşte o hatalardan biri de vaizlerle ilgili konu hakkında.
Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in yürürlüğe konulması; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 26/6/2014 tarihli ve 3160 sayılı yazısı üzerine, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 2 nci ve 72 nci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu'nca 30/6/2014 tarihinde kararlaştırılmıştır. Yönetmeliğin yürürlüğe konulması 16 Ağustos 2014 Cumartesi tarihli 29090 sayılı 2014/6578 Karar Sayılı Resmi Gazete’de yasallaşmıştır. Eş durumu tayini nedeniyle mağdur durumda olan vaizler, “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği”nin yapılabilmesi için D.İ.B.’nın yönetmelikte yapacağı değişikliği beklemektedir. Yürürlüğe konulan yönetmeliğin 12. Maddesine geçici bir madde eklenmiştir. "GEÇİCİ MADDE 5- Kamu kurum ve kuruluşları bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yönetmeliklerini bu Yönetmeliğe uygun hale getirirler. Bu süre içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarının yönetmeliklerinin bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir." Şeklinde geçici bir madde ilave edilerek memurların mağdur olmamaları sağlanmıştır. Ancak D.İ.B. henüz bu değişikliği yapmamıştır.
Vaizlerin görev tanımlamaları yeniden düzenlenmelidir. Alt görevde çalışanlarla eşit görülmemeli, yeni bir düzenleme ile statüleri geliştirilmeli ve hak ettikleri saygınlığa kazandırılmalıdır.
Din-Bir-Sen olarak D.İ.B. bünyesinde çalışan bütün görevlilerin özlük haklarının yeniden gözden geçirilmesinden yanayız. Ciddi anlamda hak kaybına uğramış personel bulunmaktadır. Umuyoruz ve ümit ediyoruz ki, D.İ.B. kendi çalışanlarına zul sayılabilecek bazı aksaklıkları bir an önce giderir ve personel memnuniyetini sağlar.”