Din-Bir-Sen Hatay İl Başkanı Yahya Atçılı, son zamanlarda Diyanet’in kapatılmasına yönelik tartışmalara tepki göstererek, gerçek gündeme dönün, işçinin, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin, taşeronun, çiftçinin, esnafın, atanamayan öğretmenlerin, fahri çalışanların sorunlarını unutturmak için Diyaneti tartışmanın içine kimse çekmesin, dedi.

Atçılı, konuyla ilgili yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamasında, Diyanetin kapatılması taleplerinin çok yanlış olduğunu ve bunun sonuçlarının acı olacağını düşünüyoruz. Bunu talep edenler daha sonra diyaneti mumla ararlar, dedi.

Atçılı şunları söyledi: “Diyanet’in farklı dini anlayışlara da hizmet yapmasından yanayız. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın özerk bir yapıya dönüştürülmesini talep ediyoruz. Din-Bir-Sen, her insanın doğuştaki temel hak ve evrensel insan haklarına saygılıdır İnançlarının korunmasının teminatıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı 3 Mart 1924 yılında kuruldu ve 1960 yılında Anayasal güvenceye alındı. Yani Türkiye Cumhuriyeti’nin temel kurumlarından biridir. Diyanetin kapatılması asla mümkün olamaz. Bunu talep etmek bile çok yanlıştır. Diyanet fetvalarıyla günlük yaşamı düzene koymak için çalışabilir. Nitekim Hıristiyan dünyasında da bu tip görüşler ortaya atılmakta ve toplum düzenine dini açıdan müdahale edilebilmektedir. Diyanet tebliğ ve irşad görevini yapar, ama diyanet kanun koyucu değildir. Dileyen uyar dileyen uymaz. Zorlayıcı ve bağlayıcı değildir.

Ülkemizin içinde bulunduğu süreçte farklı dini yaklaşım ve anlayış içinde bulunan vatandaşlarımızda hizmet beklemektedir. Ülkemizde, birlikte yaşadığımız çeşitli mezhep ve dini anlayış ve yaklaşımlar mevcuttur. Bunlar, kültür zenginliğimiz içinde birbirimize hoşgörüyle yaklaşmamızı sağlayan renklerdir. Biz, bunlarla kardeşçe yaşamak zorundayız. Nitekim Diyanet’in de bu anlayışlara yasal çerçevede gereken hizmeti yapması gerektiğine inanıyoruz.

Bugün içinde bulunduğumuz süreç çok dikkatli olmamızı gerektiriyor. İçeriden ve dışarıdan bazı güçlerin ortak hareket ettiklerini görüyoruz. Ülkemizi mezhep, cemaat ve bazı bölücü tarafgirlikle bölmeye çalışıyorlar. Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajları ışığında bu tür ayrımcılığa ve bölücülüğe karşıyız. Sendika olarak, Hakk, hakikat, adalet ve erdemden yanayız. Müslümanlarında bu yolda hizmet etmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu çerçevede bahsettiğimiz evrensel unsurların dışına çıkılarak İslam kardeşliği ve hukukunu yok sayan her türlü oluşuma karşı olduğumuzu bir kere daha belirtmek istiyorum.

Aziz milletimizi tehlikeli maceralara sürüklemek hevesinde olan, gerilimi tırmandırarak huzursuzluk ortamı oluşturan son zamanlardaki gelişmeleri endişe ile izliyoruz. Herkes bilsin ki hiç kimse imtiyazlı değildir. İslam ahlâkı ve hukuku içinde herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Herkes sorumluluğunu bilmeli ve buna göre hareket etmelidir. İnsan; iradesi, aklı, kalbi ve vicdanıyla önce Allah(c.c.)’a sonra da aziz milletine karşı sorumludur. Kur’an-ı Kerim’in ilmi ışığı rehberliğinde olayların idrak edilmesi gerekmektedir.

Bu nedenle diyanet gibi köklü bir kurumu siyasi malzeme olarak kullanıp yıpratmaya kimsenin hakkı yoktur. Diyanet’i kirli siyasetin kokuşmuşluğu içinde yıpratmaya çalışanların kendileri yıpranırlar.”