Çin’in Doğu Türkistan’da Müslüman Türklere yönelik katliamlarını özellikle Ramazan ayında artırması ve dünyanın bu katliama seyirci kalması üzerine DİNİHABERCİ.COM’aözel açıklama yapan Din-Bir-Sen Hatay il Başkanı Yahya Atçılı, Çin’in özellikle Ramazan ayında bu vahşete son vermeden artırarak devam ettirmesi manidardır. Çin’i bu vahşetinden, inanç özgürlüğüne karşı giriştiği bu soykırımdan, evrensel insan haklarını yok sayarak yapmış olduğu bu zulümden dolayı ve bu zulmü seyreden dünya devletlerini şiddetle kınıyorum, dedi. Atçılı şöyle devam etti: “Rahmet, mağfiret ve kurtuluş günleri olan bu mübarek Ramazan ayında, Çin devleti Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin çocuklarını katlederken, gençler işkencelerden geçirilip zindanlara doldurulurken, kadınlara tecavüz edilirken, camilere saldırılırken kimse bizden susmayı, sessiz kalmayı beklememelidir.

İslam, zulüm karşısında sessiz kalanları ‘…dilsiz şeytan’ olarak niteler. İslam’ın, hiçbir şey yapmadan sessizce olanları izleyen Müslümanlarla, mücadele edenleri bir tutmadığını unutmayalım. Mazlumlar için mücadele etmek en çok Müslümanlara yakışır. Bir insanın mazlumlar için mücadele etmesi inancının gereğidir. Ey Müslüman kardeşim uyan! Bu gaflet uykusundan uyan! Niye sesiniz çıkmıyor?”

Ramazan’ın ilk gününden itibaren artarak devam eden ve artık toplu katliamlara dönüşen Çin zulmüne dur denmesi gerekiyor. Doğu Türkistan’da kardeşlerimize yönelik katliamlar tıpkı Gazze’de olduğu gibi seri cinayet haline dönüşmüştür. Bölgede yaşayan Müslüman Uygur Türkleri’nin akıbetlerinin ne olduğunu bilen yok. Oruç, namaz, camii ve hac yasağı getirilen Müslüman Uygur Türkleri şimdide toplu katliamlara kurban gitmekte, Çin bu katliamlara dünyanın gözü önünde ev sahipliği yapmaktadır, ifadelerini kullanan Yahya Atçılı, şöyle devam etti: “Müslüman zalimlere karşı çıkan, kim olursa olsun mazlumları koruyan kimsedir. Müslüman’ın mazlumlar için, ezilenler için mücadele etmesi; iyiliğin, adaletin hâkim olduğu bir dünyanın kurulması için çaba göstermesi gerekir. İslam kötülere karşı verilen mücadelede iyileri temsil eder ve iyiler de bir gün mutlaka galip gelecektir.

Katil İsrail devletinin masum Filistin halkı üzerine yağdırdığı bombalar, çoğu çocuk binlerce sivilin katledilmesi yüreğimizi paramparça etmiştir. Aynı şekilde Çin’in Uygur Türkleri üzerinde sırf Müslüman oldukları için uyguladıkları mezalim, baskı ve şiddet de bizi derinden yaralamaktadır. Türkiye’nin kardeş coğrafyalarda devam eden bu katliamlar karşısında sessiz kalmak gibi bir lüksü yoktur. Türkiye bu mezalime sessiz kalmamalı... Gazze’de bizim, Irak’ta bizim, Doğu Türkistan’da bizim. Katliama, şiddete ve teröre göz yummak büyük Türkiye’ye yakışmaz. Diplomatik girişimlerin başlatılması ve bu ülkelerle ikili ilişkilerin askıya alınması, Çin ile ticaretin durdurulması hem çözüm olması açısından, hem taraf olduğumuzu göstermemiz açısından önemli olabilir. Çağın vicdanı, kalbi olması gereken Müslüman, Doğu Türkistan konusunda da sessiz ve duyarsız kalmamalı.

Filistinli mazlumlar için gösterilen duyarlılığın Doğu Türkistan mazlumları içinde gösterilmesi gerekir. Afganistan, Irak, Yemen, Mısır, Sudan, Libya, Çeçenistan ve Doğu Türkistan için de aynı duyarlılık gösterilmelidir. Zulüm kimden gelirse gelsin zulmün ve zalimin karşısında, mazlumun yanında durmalıyız.  Doğu Türkistan ve tüm İslam dünyasında yaşanan bu zulümleri şiddetle ve nefretle kınıyoruz.”