Hizmet İçi Eğitim Kurslarını benimsiyoruz
Hizmet içi eğitim kurslarının personelin gelişmesinde önemli olduğunu vurgulayarak benimsediklerini belirten Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, hizmet içi eğitim kurslarının personel üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri üzerine bir değerlendirmede bulundu. Personelin hizmet içi eğitim kurslarına ihtiyacı olduğunu belirten Şenocak, ancak bunun kriterlerini iyi tespit etmek gerekir. Personelin mağduriyet yaşamaması için etkili bir planlamaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
Konuyla ilgili olarak Şenocak, şu değerlendirmede bulundu: “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2004 yılında başlatmış olduğu bu uygulama ile C ve D grubu camilerde görev yapan din görevlilerinin mesleki bilgilerinin artırılması hedeflenmektedir. Bu kurslara katılmak suretiyle mesleğinde ilerleyen, cemaati tarafından övgüyle söz edilen, kurumu tarafından takdir edilen pek çok din görevlisi bulunmaktadır. Bu nedenle hizmet içi eğitim kurslarını benimsiyor ve önemsiyoruz.
Kısa, orta ve uzun vadede objektif değerlendirme yapılmalıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca kısa, orta ve uzun vadede din görevlilerinin mesleki yeterliliklerinin objektif olarak tespit edilmesi gerekir. Din hizmetleri önemli bir hizmet koludur ve toplumun bu hizmete ihtiyacı var. Din görevlilerini hizmet içi eğitim kurslarına alırken, hem din görevlilerinin, hem de cemaatin ve mahallin mağdur olmaması için yeterli önlemler alınmalıdır.
Bilindiği gibi hizmet içi eğitim kursları planlamasına il Müftülüklerinin belirlediği din görevlileri katılıyor. Bu kurslarda; Kur’an-ı Kerim’i kırata uygun okumanın yanı sıra meslekle ilgili diğer konularda eğitim veriliyor. Kıraat eğitim ve öğretiminin önemini hepimiz biliyoruz. Buna itirazımız olamaz.
Hizmette 20 yılını doldurmuş ve emekliliği gelmiş din görevlilerinin kurslara alınması emek, zaman ve maddi kaynak israfıdır.
Yeni göreve atanan din görevlilerine adaylık süresince eğitim verilmektedir. Diğer yandan da halen görev yapmakta olan din görevlilerine aynı eğitim verilmektedir. Bunların içinde emekliliği gelmiş olan din görevlileri olduğu gibi, meslekte 20 yılını doldurmuş ve bugüne kadar defaten hizmet içi eğitim kurslarına alınmış olan din görevlileri de bulunuyor. Bunlar, Kur’an-ı Kerim’i kıraata uygun okuma konularında eğitim almıştır. Mesleki diğer konularda uzmanlaşmış olan görevlilerdir. Bu nedenle 20 yılın üzerinde hizmeti olan ve emekliliği gelmiş din görevlilerinin hizmet içi eğitim kurslarına alınmalarının emek, zaman ve maddi kaynakların israfı olarak görüyoruz.
Bütün din görevlilerinin kurslara alınması çeşitli problemlere neden oluyor.
Ülkemizde en ücra yerlerde yaşayan Müslümanların din eğitimlerini gerektiği gibi almaları ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da bu hizmetin sunulmasında yeterli ve gerekli tedbirleri alması gerektiğini değerlendiriyoruz. Bu hizmeti sunarken; bu hizmetlerle ilgili şikâyetleri değerlendirmesi ve gidermesi tabii ki görevidir. Yapılan hizmetlerde bu yöndedir. Ancak bu hizmetler belli bir zaman, emek ve bütçeyi gerektirmektedir. Göreve yeni başlayan din görevlileriyle birlikte diğer bütün din görevlilerinin de bu kurslara alınması personel sıkıntısının yaşanmasına neden olacaktır. Kurslara alınmaları nedeniyle yeri doldurulamayan din görevlisinin görev yaptığı mahalde vatandaşlar din hizmetlerini eksik alacaktır. Cemaat, beklediği hizmeti tam alamayacaktır. Pek çok din görevlisi, hizmet içi eğitim kurslarının verileceği merkezlere kilometrelerce yok kat ederek gelmek zorunda kalıyor. Bu da yol masrafı, yorgunluk, kimi yerlerde yol tehlikesi ve hayati tehlikeyi ortaya çıkarıyor. Kimi din görevlileri hizmet içi eğitim kursları nedeniyle yakından ilgilenmek zorunda kaldığı hastalarını yalnız bırakıyor. Hem ailelerinden, hem eğitim gördükleri okullarından, hem çevrelerinden aldıkları eğitimle farklı kültüre ve farklı şiveye sahip olan din görevlilerinin ihtiyaçlarının ve beklentilerinin de farklı olabileceği göz ardı edilmemelidir. Din görevlilerinin eğitim seviyeleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle hizmet içi eğitim kurslarına alınırken orta, kısa ve uzun vadede eğitim seviyelerine göre kursa alınmaları gerektiği gibi, yukarıda da belirttiğimiz gibi hizmet süresi 20 yılın üzerinde olan ve emekliliği gelmiş olan din görevlileri bu kurslardan muaf tutularak mağduriyetleri önlenmelidir.
Din-Bir-Sen’in önerisi.
Bilinmelidir ki, Kur’an-ın yanlış, eksik ve Müslümanları rahatsız edecek şekilde okunmasını savunmuyoruz ve kabul etmiyoruz. Din-Bir-Sen olarak hem hizmet içi eğitim kurslarının amacına ulaşmasını, hem din görevlilerimizin mağdur olmamasını, hem de camii cemaati ile mahallin din hizmetlerinin aksamadan yerine getirilmesinden yanayız.
Bu amaçla önerimizi şu şekilde belirtmek istiyoruz:
1-Ön lisans ve İmam Hatip Lisesi Mezunu olup yeni göreve başlayan din görevlilerinin 1 yıl süreyle hizmet içi eğitim kurslarına alınması,
2-İlahiyat Fakültesi mezunlarının 6 ay süreyle hizmet içi eğitim kurslarına alınması,
3-Din görevlilerini en çok mağdur eden il dışı hizmet içi eğitim kurslarıdır. Bu kursların daha verimli olması için diğer kurslar gibi il içinde yapılması,
4-İl içinde çok sayıda hizmet içi eğitim kursları düzenleniyor. Bunlar din görevlilerini hem görevinden soğutuyor, hem yoruyor, hem de yıldırıyor. Bu olumsuzlukların giderilmesi ve din görevlilerinin motivasyonunun sağlanması açısından il içinde düzenlenen hizmet içi eğitim kurslarının asgari düzeyde tutulması,
5-Hizmette 20 yılını dolduran ve emekliliği gelmiş olan din görevlilerinin hizmet içi eğitim kurslarından muaf tutulması…
Hizmet İçi Eğitim Kursları uzun süreyi kapsadığı için zulme dönüşüyor.
Açıklamasında, hizmet içi eğitim kurslarının bezginlik ve yılgınlığa neden olduğunu söyleyen Şenocak şöyle devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye genelinde zaman zaman Hizmet İçi Eğitim Kursları düzenliyor. Özellikle din görevlilerine yönelik düzenlenen bu kurslar uzun bir süreyi kapsaması nedeniyle adeta zulme dönüşüyor.
Hizmet İçi Eğitim Kurslarının amacı, hizmette verimliliğin artırılması ve din görevlilerinin görevlerinde başarılı olmalarının sağlanmasıdır. Nitekim din görevlilerinin mesleki bilgilerinin artırılarak başarılı olmalarının sağlanmasını Din-Bir-Sen olarak destekliyoruz. Ancak bu program planlanırken din görevlilerinin motivasyonunun bozulmaması gerekir. Halen yürütülmekte olan Hizmet İçi Eğitim Kursları, din görevlilerini kara kara düşündüren bir süreç haline gelmiştir. Böyle bir uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.
Sendikamıza çok sayıda şikâyet geliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı 2004 yılından beri bu tür eğitimleri düzenliyor. 20 yılın üzerinde hizmeti olan ve emekliliği gelmiş olan din görevlilerinden bu konuda sendikamıza çok sayıda şikâyet geliyor. Bu şikâyetleri Diyanet İşleri Başkanlığı’na bildiriyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı önerilerimizi dikkate aldığı takdirde din görevlilerinin sorunları giderilerek daha iyi hizmet verilmesi sağlanacaktır.”