13 Ekim Salı gününü 14 Ekim Çarşamba’ya bağlayan gece Hicri 1437 yılına girildi. Müslümanlar için büyük anlamı ve önemi olan Hicri 1437. yılına girilmesi nedeniyle yazılı açıklama yaparak Müslümanların Hicri yılını kutlayan Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, bu önemli günün İslam âlemine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, dedi.
Şenocak şunları söyledi: “Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hak ve hakikatlerin yanında yer alan mübarek bir insandı. Ömrü boyunca zalimin ve zulmün karşısında olmuştur. Hicret de bu anlamı taşımaktadır.
Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz. Muharrem ayının 1. Günü de Hicri Yılbaşıdır. Resûlü Ekrem’in Mekke’den Medine’ye hicreti ile başlar. Muharrem ayı mübarek bir aydır. Hicret; kardeşliğin, dostluğun, ilim, irfan, medeniyet ve yolculuğun adıdır. İnsanlığın sevgiye, rahmete muhtaç olduğu bir an da Cenabı Allah (c.c) tarafından Medine’ye yolu açılan Hz. Muhammed (s.a.v.)’in nurlu yolculuğunun adıdır. Bu yolculuk, insanların gönlüne sevgiyi vermiştir. Bu yolculuk sayesinde rahmet kapıları açılmıştır. İnsanlığın kurtuluşu için öğütlerde bulunan yüce Allah(c.c), insanı insan yapan erdem ve faziletlerle donattığı Hz. Peygamber (s.a.v.)’in şahsında insanlığın kurtuluşu olan mesajların insanlarla buluşmasının adıdır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in zulme ve haksızlıklara başkaldırının adı olan bu yolculuk, Allah için yapılan bir hicrettir. Allah için katlanılan her türlü cefanın, yine Allah tarafından mükâfatlandırılışının adıdır. Hicret kardeşliktir.
Hz. Muhammed(s.a.v.)’in örnek hayatından da anladığımız gibi hicret de hayır vardır. Sıkıntıda olan, zulüm gören, haksızlık gören insanların günümüzde de hicret ederek bu sıkıntılardan kurtulması Allah’ın bir lütfudur. Günlük yaşantımızda bu tür hicretleri görüyor ve anlıyoruz ki, Cenabı Allah(c.c), hicret’e çok özel bir anlam ve önem yüklemiştir. Bunu anlayan kullar mutlu, anlamayan kullar zelil ve perişan… Bu nedenle günümüzde hicret bir yaşam tarzıdır. Muharrem ayında özel ibadetler yapılır. Aşure de bu ayda yapılır. Bu ayın içinde yapılan ibadetlerin önemi çok büyüktür ve Allah(c.c) tarafından kabul edilir.
Hicret, kelime anlamı itibariyle göç anlamına gelmekle birlikte, Müslümanlar için sadece göçü ifade etmez. Aynı zamanda günahlardan arınmayı ifade eder. Kötülüklerden, zulümden, haksızlıklardan, hukuksuzluktan kurtulmayı ifade eder. Hicret, insanın ruhunu arındırır. Hz. Peygamber(s.a.v.), hicret etmek suretiyle bedenini ve ruhunu arındırmıştır. Hicret ile insanlar arasında yardımlaşma, iyilik, hoşgörü ve dayanışma duyguları gelişmiştir. Medine’de insanlar Peygamber Efendimiz(s.a.v)’e bu duygularla yaklaşmış, O’na iyilikte bulunabilmek ve yardım yapabilmek için birbirleriyle yarışmışlardır. Bu nedenle insanlığın gönlüne rahmet yağmıştır.
Din-Bir-Sen olarak, her türlü kötülükten, zulümden, haksız ve hukuksuzluklardan, iyiliğe, doğruluğa, Allah’ın emri, Hz. Peygamber’in yoluna hicret etmek suretiyle kıyamete kadar bu gönül göçümüzün devam ederek rahmet yolunda gideceğimizi belirtmek istiyorum. Bu anlamda gönül hicretini hak ve adalet üzere yapmak bizim için önemlidir. Bu vesileyle İslam âleminin hicri yılbaşını kutluyorum. Cenabı Allah(c.c), İslam âleminin üzerindeki hüzün bulutlarını dağıtsın. Akan Müslüman kanı ve gözyaşları dursun. Hicri yılbaşının İslam âleminde ümmet bilincini uyandırmasını diliyorum.”