Demokratik Sendikalar Konfederasyonu (DESK) ve Din-Bir-Sen Genel Başkanı Lütfi Şenocak, 1 Kasım seçimlerinde AK partinin tek başına iktidara gelmesini değerlendirerek, milli irade yeniden tecelli etti, dedi.
Seçmen, istikrar dedi.
Şenocak, seçim değerlendirmesini şöyle yaptı: “7 Haziran seçimlerinden sonra ortaya çıkan istikrarsızlık seçmeni etkiledi. Ekonomik ve siyasal anlamda istikrarsızlığın ülkemizin gelişmesini ve kalkınmasını önlediğini hep birlikte gördük. Bir araya gelemeyen siyasi partilerin ülkeyi yönetemeyeceği görülmüştür. Ülkenin önündeki bu istikrarsızlığı ortadan kaldırmayı düşünen seçmen, ülkenin geleceğine oy vermiştir. Bu nedenle sandığa giden vatandaşlarımız istikrar dedi. 1 Kasım seçimi, vatandaşın istikrardan yana oy kullandığını gösteriyor.
Ülkeyi tek başına yönetecek bir siyasi partiden yana tercihini kullanan seçmen, diğer siyasi partilere açık mesajlar verdi. Komşu ülkelerle olan siyasi gerginliğin yeniden düzelmesi, ekonomik istikrarın yeniden canlanması; yurt içi ve yurt dışı yatırımcı ve sanayicinin korkusuzca ülkemizde yatırımlar yapması için tercihini tek parti iktidarından yana kullanan seçmen, hiç şüphesiz ki esnafın, çiftçinin, emekli ve memurun umudunu da korudu.
Dünya Müslümanları umutlandı.
Yüzde 92’si Müslüman olan toplumumuzun 1 Kasım seçimi ile ortaya koyduğu milli irade dünyaya da olumlu yansımıştır. Özellikle ülkemizde misafir ettiğimiz Suriyeli vatandaşlarımız son derece sevinçli ve geleceğinden umutlu. Sınırlarımızdaki Müslümanlarda tek parti iktidarının kendi gelecekleri için olumlu olduğunu düşünmektedir.
AK Parti, bundan sonraki süreci çok iyi değerlendirmelidir.
Bütün olumsuzluklara rağmen Yüzde 49’luk halk desteğini arkasına alan AK Parti, bundan sonraki süreci çok iyi değerlendirmelidir. Seçmenin mesajlarını iyi okumalı ve bütün milleti kucaklayıcı bir siyaset gütmelidir. Ülkenin yönetiminde 78 milyon halka eşit hizmet götürmeli ve söylemlerinde yapıcı olmalıdır. Ülkemizdeki gerginliği giderici söylemler geliştirmelidir. Vatandaşı etnik kökenine, mezhebine göre değerlendirmemeli ve bütün halkı kucaklayıcı bir yönetim sergilemelidir. Tek başına iktidar olmanın rehavetine kapılmamalı ve geçmişte yaptığı hataları tekrarlamadan ülkeyi yönetmelidir.
Halkın refah düzeyini artırıcı reformlar yapılmalıdır.
Tek başına iktidar gücüne yeniden kavuşan AK Parti, iş hayatında reformlar yapmalı; iş barışını sağlamalı, çalışanları huzur ve güven ortamına kavuşturmalıdır. Özellikle sık sık gündeme gelen mobbing bertaraf edilmelidir. Çalışanlara mobbing uygulayanlara caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır. Kamuda yaşanan haksızlıklara son verilmelidir. Seçim öncesi vaatler tutulmalı ve özellikle memur emeklilerinin durumunu düzeltici düzenlemeler yapılmalıdır. Halkın refah düzeyini artırıcı reformlar yapılmalıdır.
Devlet erkânının, sendikalara tarafsız yaklaşmalarını istiyoruz.
Din-Bir-Sen olarak tabanımız Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımızı daima desteklemiştir. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız ve diğer devlet erkânının sendikalara tarafsız yaklaşmalarını bekliyoruz. Bir sendikayı işaret ederek büyütüp güçlendirirken, diğer sendikayı küçülterek işlevsiz hâle getirecek uygulamaların demokrasiye ve çalışma hayatına darbe vuracağının bilinmesinde fayda görüyoruz. Sendikalar toplumsal barışın sağlanmasında önemli adımlar atmıştır. Çalışma barışının sağlanmasında sendikaların önemi büyüktür.
Din-Bir-Sen olarak, 1 Kasım seçiminin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Milli iradenin yeniden tecelli etmesinden duyduğumuz memnuniyeti ifade ederken, ülkemizin iç ve dış sorunlarının kalıcı olarak çözümlenmesini diliyorum.”