Mehmet Akif Ersoy’un doğum günü olan 20 Aralık her yıl “Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” olarak kutlanıyor. Çeşitli Sivil Toplum Kuruluşları ve okullarda bir hafta süreyle Mehmet Akif çeşitli etkinliklerle anılıyor. 1873'de doğan Mehmet Akif, 27 Aralık 1936'da vefat etmişti.
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un doğum ve ölüm yıldönümünün aynı aya denk gelmesi nedeniyle yapılan Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’nde yazılı basın açıklaması yapan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, merhum milli şairimizin doğum ve ölüm yıldönümünün 79. Yılı nedeniyle o büyük şahsiyeti rahmet ve mihnetle anıyoruz, dedi.
Özdemir yaptığı açıklamada, tarihe 93 Harbi olarak geçen Türk-Rus savaşının ardından Kurtuluş Savaşı’nın milleti buhrana sürüklediği, perişan ve umutsuz bir şekilde bıraktığı dönemde Akif gibi milletin içinde bulunduğu durumu anlayan ve bunu gerek şiirleriyle gerek vaazlarıyla anlatarak milli şuuru yansıtan Akif çıkarak millete adeta umut olmuştur, diyerek şunları söyledi: “Anadolu insanına Kur’an şuuruyla güven, moral, motivasyon aşılamış, bayrak, vatan, din duygularını milletin ruhuna işlemiştir. O, milletin içinde bulunduğu buhrandan kurtulacağına inanıyordu. Bu inancını millete motive etti. Mehmet Akif sorumluluklarını bilen bir vatan evladıdır. Şahsiyetli, imanlı, kararlı ve kendine güvenen büyük bir vatan evladıdır. O, bu özellikleriyle düşmana karşı İstiklal Mücadelesi vermiştir. Sorumluluktan kaçmamış, üzerine büyük sorumluluk alarak milleti uyandırmak için yüreğini ortaya koymuştur.
Mehmet Akif, aynı zamanda iyi bir Müslüman, gerçek anlamda bir mümin’dir. Onun dik duruşu ve imanlı haykırışı şiirlerine yansımaktadır. İstiklal Marşı, bu haykırışın sonucunda ortaya çıkan ve bir milletin şahlanışını anlatan dev bir eser olurken, o da milletin yüreğinde bir abide olmuştur. Nitekim Safahat, ancak inançlı bir insanın meydana getirebileceği bir eserdir. Akif’in düşünceleri, inancıyla yoğrularak ortaya çıkar. Bu da onu abideleştirir. Asım’ın Nesli ile gönüllerde taht kuran Akif, milli duygularımızı coşturan mısraların sahibi, ilim, kültür ve fikir adamı olarak Türk gençliğinin Müslüman kimliğine uygun şekilde yetişmesi ve yaşaması için çalışmış, bu arzularını dile getirmiştir. Asım’ın Nesli bu arzulardan biridir.
Din-Bir-Sen olarak Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve mihnetle anarken, onu İstiklal Marşından bir dörtlüğüyle yad ediyoruz.
“Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.”