8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle bir açıklama yapan Din-bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, dünyada kadınlar günü eğlencelerle kutlanırken, Müslüman coğrafyasında kadınların zulüm gördüğünü, acı ve gözyaşıyla yaşama mücadelesi verdiğini belirterek, Müslüman ülkelerinde kadınlarının acılarını dünyaya anlatmak için çeşitli etkinlikler düzenlenmesi gerektiğini belirtti.

Anlamı ve amacı bilinmeden kutlanan bir gün…

Müslüman ülkelerinde anlamı ve amacı bilinmeden Dünya Kadınlar Gününün kutlandığını belirten Özdemir, kadınlar günü adı altında insanların kendilerine adeta eğlence aradığını belirterek şunları söyledi: “Yakın tarihimize baktığımız zaman Müslüman kadınların hep acı çektiğini görürüz. Müslümanlar için kutsiyeti tartışılmaz olan kadınlarımızın insan olduklarının hatırlanması, onların acılarının tüm dünyaya duyurulması için eğlenceli kutlama değil, ama kadın varlığının neden değerli olduğunun anlatılması için çeşitli etkinlikler düzenlenmeli ve devletin ilgili bakanlığı buna öncülük etmelidir. Kadınlarımızın acıları bizim kendi acımızdır. Acımızı bir kenara bırakıp eğlenceli kutlama programları düzenlemek Müslüman’a yakışmaz.”

Kadın haklarına saygı duyulmalıdır.

Cenabı Allah (c.c) kadınlarımıza eş olma, mirastan pay alma gibi haklar vermiştir, diyen Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, İslam’da miras hukuku varken, hâlâ pek çok Müslüman ülkesinde olduğu gibi ülkemizin bazı bölgelerinde kadınların mirastan faydalanması engellenmektedir. Kadınlarımızın dramı görülmelidir. Toplum içinde pozitif ayrımcılık yapılarak hakları verilmelidir, dedi. Özdemir açıklamasında şunları söyledi: “Kadınlarımızın ezilmesine izin verilmemelidir. Bölge ayrımı yapılmaksızın ülkemizde kadınlarımız şiddete maruz kalıyor, öldürülüyor, hakkı verilmiyor, dışlanıyor, sömürülüyor. Eğer kadınlar günü kutlanacaksa öncelikle kadınlarımızın insan olduğu hatırlanarak kutlama yapılmalıdır. Şiddetin her türüne maruz kalan, teşhir malzemesi olarak kullanılıp aşağılanan ve sırtından para kazanılan kadınlarımız varken kadınlar günü kutlamak nasıl bir anlayıştır?

Kadın sorunları arttı.

Cumhuriyet tarihi boyunca kadına verilen hakların yanı sıra kadınlarımızın aşağılandığı, ahlaka, edebe ve Kur’an’a aykırı bir şekilde kadınlarımızın değerini kaybettiğini de unutmamalıyız. Kadın sorunları artarak kangren halini aldı. Ağlayan, acı çeken, aç ve yoksulluk içinde yaşamaya çalışan kadınlarımız görülmüyor mu? Kadın istismarının hangi boyutlara ulaştığı görülmüyor mu? Dolayısıyla Müslümanlar olarak, İslam coğrafyasında kadınlar acı çekerken kadınlar günü kutlaması yapamayız.

Molotof atılarak yakılan Serap Eser’in öldüğü tarih Dünya Müslüman Kadınlar Günü olarak kutlansın

Din-Bir-Sen olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün kutlanmasına karşıyız. Türkiye Müslüman bir ülkedir ve değeri tartışılmaz olan kadınlarımız için alternatif kadınlar günü kutlaması yapılmasından yanayız. Eziyet gören, işkenceye ve insanlık dışı hakaretlere maruz kalan, öldürülen, köle gibi çalıştırılan, elinden hakları alınmış, korumasız, hukukunu bilmeyen gözyaşları hiç dinmeyen tüm Müslüman kadınlarımız adına Dünya Müslüman Kadınlar Günü alternatif olarak kutlanmalı ve Müslüman kadınların çektiği acılar dünyaya duyurulmalıdır.

Müslüman ülkelerinde ve başta ülkemizde 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması kaldırılsın. Ülkemiz başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşayan kadınların acılarını dile getirmek ve hatırlamak amacıyla; 2009 yılında İstanbul’daki KCK eylemlerinde belediye otobüsüne molotof atılarak yakılan otobüste yanan 16 yaşındaki Serap Eser’in öldüğü tarih Dünya Müslüman Kadınları Günü olarak kutlansın.

Bu vesileyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde acı çeken tüm Müslüman kadınların acılarını paylaşarak ‘Kadınlar Günü’nü kutluyor, onlara huzurlu, mutlu ve sağlıklı bir yaşam temenni ediyorum.”