Genel Başkanı Yusuf Özdemir’in Karadeniz ziyaretleri devam ediyor.

Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir yurt gezilerine devam ediyor. Genel Başkan Yusuf Özdemir, Genel Başkan Yardımcısı Menderes Ateş, Ankara İl Başkanı Veli Ekin, Samsun İl Başkanı Erdinç Kontaş ve Trabzon il Başkanı Celalettin Akçadoğan; 25 Mayıs 2016 Çarşamba günü Trabzon’da düzenlenen İl Divan toplantısına katıldılar. Yusuf Özdemir; çeşitli ilçelerden gelen din görevlileriyle görüş alışverişinde bulundu. Özdemir ve beraberindekiler toplantının ardından bir dizi ziyarette bulundular. Yusuf Özdemir ve beraberindeki heyet ertesi gün Of ve Araklı İlçe Müftülüklerinin aylık mutat toplantılarına katıldılar. Özdemir buralarda birer konuşma yaptı. Yusuf Özdemir konuşmalarında teşkilat mensuplarını ilgilendiren konularda genel değerlendirmelerde bulundu. Özetle; “Değerli meslektaşlarım! Sizleri görev mahallinizde ziyaret edip dertlerinizi dinlemek, taleplerinizi yerinde tespit etmek, fikirlerinizden yararlanmak, şikâyet ve önerilerinizi gerekli mercilere ulaştırmak için aranızdayız.”

Bugünkü sendikacılık sıkıntılı bir dönem yaşıyor

“Geldiğimiz noktada STK’ları gereği gibi anlayamadığımız ortada. Aslına bakarsanız biz sendikalar olmadan da sorunlarımızı çözebilmeliydik. Görevimizin mahiyeti aslında bu işin yolunu bize gösteriyor. Madem bu sorunlar kendi içimizde çözülemedi, o halde kanunun tanıdığı sendikal hakkı kullanmamız yadırganmamalı. Ancak o da asıl mecrasında icra edilmeli. Bugün bizim yapmamız gereken davayı önümüze, dünyayı arkamıza almaktır. Şahsi ihtirasların ön planda olduğu ve dünya nimetlerinin öncelikli hedef haline geldiği her hangi bir kuruluştan başarı beklemek nafiledir. Bugün gerçekten de sendikal manada sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bir tarafta aşırı büyümüş ve beklenen hizmeti sunamamış yetkili sendika, diğer tarafta da irili ufaklı diğerleri. Bu kadar çok sendika olmasına rağmen dün şikâyet ettiğimiz konuların, bugün yine mevcudiyetini koruduğu herkesin malumu.” 

“Biz yönetime geldikten sonra meseleleri daha yakından görme fırsatını bulduk. Gelecek mücadelesinden bugüne kadar yılmadık. Samimi olduğumuz sürece inanıyoruz ki, Bize Allah da yardım edecek. Biz; kutlu gördüğümüz bu yürüyüşe; merhum Ahmet Yıldız’ın bizi ziyaretinde sarf etmiş olduğu “biz hılful füdul oluşumunda sizleri de aramızda görmek istiyoruz” sözünü duyduğumuzda tereddüt etmeden bismillah deyip başladık. Biz, çocukluğumuzda üstümüze giyecek doğru dürüst elbise bulamazken, biriktirdiğimiz harçlığımızı MGV’na teslim ediyorduk. Biz böyle bir geçmişe sahibiz. Bugün bu atmosferi yakalayamamanın ezikliğini yaşıyoruz. Bize bu mahcubiyeti yaşatanların dünyevi ve uhrevi sorumluluğunun olduğunu da iyi biliyoruz. Bu atmosferin Din-Bir-Sen’le tekrar hayat bulacağına inanıyoruz.” 

Rotasyon uygulanacak

“Değerli arkadaşlar! Bütün emareler rotasyonun uygulanacağını gösteriyor. Haziran ve Temmuz aylarında yapılması planlanan nakil sınavlarının iptal edilmesinin asıl hikmeti sizce nedir? “Rotasyon olmayacak, bu iş bitti, biz sözümüzün arkasındayız, hodri meydan” diye efelenenlere bakmayın. Daha önce birçok konuda yaşadığımız tecrübelerde olduğu gibi burada da bir algı operasyonu yürütülüyor. Hani eylem kararınızın ve mahkemeye açtığınız davanın neticesi? Biz, rotasyondaki mevcut uygulamayı adil bulmadığımızı 2014’teki uygulamada birçok meslektaşımızın mağdur edildiğini, hatta bazılarının bu sebeple emekliye ayrıldığını ve bu yıl kesin görülen rotasyonun kimseyi mağdur etmeden uygulanmasının gereğini her platformda dillendiriyoruz. İstiyoruz ki, inisiyatif bütünüyle müftülerde olmasın, becayişin önü açılsın, tercih sistemi getirilsin, liyakat ve görevdeki verimlilik dikkate alınsın. Netice itibariyle milli eğitimde olduğu gibi adil bir uygulama hayata geçirilsin ve yerleştirmeler bilgisayar ortamında yapılsın.” 

Biz koltuk sevdalısı değiliz

“Yetkili sendikanın söyledikleri ve yaptıkları artık bıkkınlık vermeye başladı. Biz birileri gibi koltuk sevdalısı değiliz. Bizim hiçbir zaman önde olmak gibi bir düşüncemiz olmadı. Önde gidenlerin hizmetkârı olmayı onur sayarız. Biz, Ümmeti Muhammed’e hizmeti gaye edindik. Bize tevdi edilen görevin layıkıyla üstesinden gelmek istiyoruz. “Yetkili” sendika yöneticileri değirmenin başına geçmiş, işlerine geldiği gibi bir iri öğütüyorlar, bir ince. Çünkü onlar bu işin mutfağında terlemediler. Ama artık Din-Bir-Sen var. Kimsenin daha fazla aldatılmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz hükümetin sendikasıyız diyenler, muhtemel sorunlarda üyelerini korumak adına hükümetle nasıl pazarlık yapacaklar? Siz siyasetçi misiniz, yoksa sendikacı mı? Sendikacıysanız işinizi yapın, yok değilseniz işinize bakın. Yetkili konfederasyon yetkililerine ve kendilerini onların “besmelesi” olarak tanımlayanlara buradan sormak istiyorum. İsyan provalarının yapıldığı 17-25 Aralık ve benzeri hangi olayda hükümete açıktan destek verdiniz?” 
Diyanettin ve YÖK’ün İlitam diye bir gündemi yok

“Değerli Meslektaşlarım! Diyanetin ve YÖK’ün İlitam diye bir gündemi yok. Zaten İlitamı istemeyenlerin sayısı bir hayli fazla. Sınavsız ilitam bir yana, mevcut ilitamın örgün eğitim alan İlahiyat mezunlarına haksızlık olacağı iddiasıyla iptal edilmesinin gerekli olduğunu yüksek sesle dillendirenler mevcut. Bu konuda söz sahibi olanların bir kısmı da ilitamı diploma sayısında artış ve haksız rekabet olarak görüyor. Sınavsız İlitamı ilahiyat önlisans mezunlarından başka isteyen yok gibi. İlitam meselesi 2013 yılı Şubat ayından itibaren her ne hikmetse sıcak tutuluyor. O günden itibaren memlekette bir ilitam bombası patlatılıyor. Yani bu da algı operasyonunun bir parçası. Tıpkı Fahri ve Vekillere Kadro meselesinde olduğu gibi. Geçtiğimiz Nisanda 24 madde olarak kanunlaşan torba yasa çalışmasında yapılan manipülasyonları hatırlarsınız. Yani şu anda ilitam konusunda gerçekleşmiş her hangi bir durum söz konusu değil. Sizin anlayacağınız İlitam başka bahara kaldı. Zaten şunun şurasında 31 Mayısa ne kaldı ki?”

“Camilerde para toplama işi onur kırıcı bir hal almaya başladı. Eğer cami veya lojman yapımı için yardım toplanması isteniyorsa, inşaat nerede yapılacaksa paranın mahallinden tedarik edilmesinin gereğine inanıyoruz. Maddi sıkıntı varsa cami ve lojmana gerçekten ihtiyaç olup olmadığı incelenmeli. İhtiyaç olmayan yere cami yapılması engellenmeli. Dernek Başkanı, Muhtar ve çoğu zaman da cemaatin bir kısmı din görevlisine amirlik taslıyor. İstediği olmayınca da türlü iftiralarla şikâyete yelteniyor. Din Görevlisine sahip çıkan da olmayınca başta psikolojik rahatsızlıklar olmak üzere birçok hastalık nüksediyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu sorunlara acilen bir çözüm bulmalı. Aksi halde kendi içindeki sorunları çözemeyenlerden diğer insanlara fayda beklemek boşa ümit olur.” 

83 Maddelik raporumuzu ilgili makamlara ilettik

“Teşkilat mensupları, kültürel, ekonomik, sosyal, kurumsal birçok sorunla boğuşuyor. 130 bin diyanet personelini ilgilendiren sorunları ve çözüm önerilerimizi yetkililere birinci elden iletmeyi görev telakki ediyoruz. Bölgelerde gerçekleştirdiğimiz çalıştaylarda 83 maddeden oluşan bir rapor hazırladık ve bu raporu ilgili makamlara sunduk. Malum sendika kendisini memlekette hayat bulan her olumlu icraatın faili olarak görüyor. Tayinleri onlar yapıyor, atama ve görevlendirmeler onlardan soruluyor. Sanki memlekette iktidar, diyanette idareci yok. Bu durum aslında bir güç sarhoşluğunun tezahürü. Dört yıllık diğer fakülte mezunlarıyla ilahiyat mezunları arasındaki dini eğitim şartı aranan görevler hariç farklı uygulamaların ortadan kaldırılması, müfettişlerin yaptıkları inceleme ve soruşturmalardaki adaletsiz uygulamaların ortadan kaldırılması, 25 yılını dolduran her din görevlisinin görev süresi boyunca en az bir defa hacca ve umreye sınavsız gönderilmesi için çalışma yürütüyoruz.”

Ayrılığın kimseye yararı ok gelin birlik olalım

“Değerli arkadaşlar! Bizim ayrılığa, gayrılığa tahammül edecek lüksümüz de rızamız da yok. Bu dünya geçici, kimseyi kırmaya, ötekileştirmeye değmez. Herkes kendini farklı adreste konumlandırırsa bize umut bağlayan insanlara ne diyeceğiz? Biz bugün varız, yarın yokuz. Çünkü siz varsanız biz varız, siz yoksanız bizim burada durmamızın bir anlamı yok. Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar misali, Diyanet ve Vakıflar İşkolu çalışanlarının sorunlarını yakinen biliyoruz. Çünkü biz de damdan düşenlerdeniz. Biz burada olduğumuz sürece sizi gereği gibi temsil edeceğimizden, memleket ve gönül coğrafyamız için elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Biz her şeyden önce Din Görevlisiyiz. Bu itibarla eylem ve söylemlerimizde çelişki olmamalı. Eğer söylediklerimiz kamuoyunda karşılık bulmuyorsa o halde samimiyetimizi sorgulamalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle sizleri Din-Bir-Sen çatısı altında birleşmeye davet ediyor, hepinize saygı, sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum, esselamü aleyküm” dedi ve beraberindeki heyetle bazı ziyaretlerin ardından Trabzon’dan ayrıldı. 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış.

Menü
 
Ana Sayfa
Foto Galeri
Video Galeri
İletişim
Bize Ulaşın
0312 232 70 20
[email protected]
Din-Bir-Sen | Özerk Diyanet Vakıf Çalışanları Birliği Sendikası

Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (GMK Bulvarı) No:39 / 20-21
Maltepe Çankaya / Ankara
Tel :+90 312 232 70 20
Fax :+90 312 232 70 21
Gsm:+90 530 505 63 36

[email protected]

 

Vergi Dairesi : Mithatpaşa V.D.        Vergi Numarası : 879 062 1718
IBAN NO : TR56 0001 0004 7152 5286 9150 01


 

© 2012 Tüm Hakları Saklıdır
Tasarım & Yazılım :
Networkbil.net