Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Ramazan ayı ve gündeme dair konularda yazılı basın açıklaması yaparak düşüncelerini Diyanet camiası ile paylaştı.
Mübarek Ramazan-ı Şerifin İslam âlemine hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, diyen Özdemir, bu ayın en önemli özelliğinin sadece bereketiyle gelmiş olması değil, aynı zamanda insana sosyal ve kültürel olarak kendisini hatırlatması olduğunu söyledi.
Özdemir, açıklamasında şöyle dedi: “Ramazan ayı içerisinde yalan söylemekten, haram yemekten, kötü söz söylemekten, bir canlının canını yakmaktan, kısaca bütün kötü işlerden elimizi çekerek günahtan sakınırız. Peki, insanlar 30 gün sonra ne yapar? Yalan söylemeye devam eder. Meselâ der ki; ‘Ey din kardeşlerim! Size sınavsız İLİTAM getirdim. Bazı haysiyetsiz yalaka takımları da çıkar ‘İLİTAM Kahramanı!’ diyerek reklamını yapar. Evet, insanlar 30 gün sonra can yakmaya devam eder. Nasıl mı? ‘Bana üye olmazsan şef olamazsın, en kötü camiye gidersin, işlerin aksatılır, v.s. v.s.’ Ramazan ayı içerisinde mü’min olmak için gayret göster, Ramazan ayı çıktıktan sonra yalancılığa ve zorbalığa devam et. Hatta ‘Diyanet Sen, Memur-Sen’in Besmelesidir’ diyerek şirk koş… Bu nasıl bir Müslümanlık anlayışıdır? Bunlar, Müslümanların kendilerini unuttuğunun işaretleridir. Dini; makam, mevki ve saltanat için hiç çekinmeden kullanıyoruz. Bakınız bu ayın 3 özelliği var; evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden azad… İçinde; imsakı, orucu, iftarı, teravihi, Kadir gecesi, fıtır sadakası olan muhteşem zenginlikte bir ay… Bu özellikleri içinde barındıran başka bir ay var mı?
İslam coğrafyasındaki Müslümanlara rahmet olmasına seviniriz.
İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar bütün Müslümanları üzüyor. Her türlü kötülük ve ızdırap yaşanırken, Allah(c.c)’a şükürler olsun ki kötülüklere dur diyen Ramazan gibi bir ayımız var. Müslümanlara ‘kardeş’ olduklarını hatırlatan mübarek bir ay... İslam coğrafyasında kardeş kardeşi öldürüyor. Yaşanan bütün kötülüklere baktığımız zaman İslam âleminin Kur’an’dan uzaklaştığını görebiliyoruz. Bu kötülüklerde bunun sonucudur.
Hicri Takvim Birliğini önemsiyoruz.
Müslümanlar arasında ikiliğin önlenmesi için takvim birliği şart. Sayın Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in bu konudaki düşüncelerine katılıyorum. Müslümanlar arasındaki ayrılığın, ikiliğin, dağınıklığın bir nedeni de takvim farklılığımızdır. Takvim de birliğin sağlanması için yapılan çalışmaları takdir ediyor ve bu vesileyle D.İ.B. Sayın Mehmet Görmez’e bütün Müslümanlar adına teşekkür ediyorum.
İslami İlimler Fakültesi, dedik, çok şükür oldu.
Din-Bir-Sen olarak, ısrarla üniversitelerde İslami İlimler Fakülteleri açılsın istedik. Başbakanlığa ve diğer ilgili makamlara yazdık. Sayın eski Başbakan da bunu yüksek sesle ifade etti. Hükümet tarafından da bu düşüncemizin ele alınması bizi sevindirmiştir. Ülkemizde sayıları az olan İslami İlimler Fakülteleri bütün üniversitelerde yaygınlaşmaya başladı.
Ermeni soykırımı iddiaları siyasi ve politiktir.
Sözde Ermeni soykırımının yaşandığı iddia edilen yıllarda dünya savaşı vardı. 1914 – 1918 yıllarını hatırlayalım. İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Rusya ve bazı Avrupa devletleri müttefikti. Türkiye de Almanya ile müttefikti. Ülkemizin topraklarına göz diken emperyalistler her yerden saldırmış, topraklarımız işgal edilmişti. Osmanlı’nın sancağı altında huzur ve güven içinde yaşayan Ermeniler, Rusya’nın yanında yer alarak yaşadıkları ülkeye ve millete ihanet ettiler. Böyle bir savaş ortamında her şey olabilir. Ancak eski Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan; ‘Bir komisyon kuralım. Osmanlı arşivleri incelensin, tarihi gerçekler ortaya çıksın. Biz her türlü yardıma hazırız’ demesine rağmen Ermenistan başta olmak üzere, hiçbir Avrupa devleti bu çağrıya karşılık vermedi. Biliyorlar ki, böyle bir araştırma tarihi yalanın ve iftiranın sonu olacaktır. Bu yalandan, iftiradan nemalanan devletler, kişiler ve kurumlar var.
Mübarek Ramazan ayının, ruhumuzdaki bütün kötülükleri temizlemesini diliyorum.
Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz şöyle buyuruyor: “Ramazan ayının ilk gecesi girince şeytanlar ve cinlerin azgınları zincire vurularak bağlanır. Cehennemin kapıları kapatılır, hiçbir kapısı açılmaz. Cennet kapıları ise sonuna kadar açılır, hiçbirisi kapalı tutulmaz.” Bu nedenle Ramazan ayı özeldir. Kalbimizin, duygularımızın, ruhumuzun üzerindeki her türlü kötü düşünceleri silip süpüren yegane temizleyicidir. Ümmet olarak bu temizleyiciye ihtiyacımız var.”
|