15 Temmuz akşamı millete kâbus yaşatan, gerilime yol açan ve toplumsal korku ve panik havası estirmeye çalışarak iç savaşa neden olabilecek tehlikeli bir girişimde bulunmak suretiyle silahlı darbe girişiminde bulunan FETÖ’nün, devletin çeşitli organlarından, muhalefetten ve halktan gerekli cevabı aldıklarını belirten Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, güzel şeyler oluyor; millet birbirine kenetlendi. Yumuşak üslup ve halkı kucaklayıcı söylemler gerilimi dağıttı. Bu birlikteliği bozmaya yönelik her türlü girişimden kaçınmak gerekir, diyerek basın açıklaması yaptı.
Milletimiz oynanan oyunu gördü.
Vatanı bölmeye ve parçalamaya yönelik hain planların, milletin iradesi ile seçilmiş meşru hükümetin ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın işlevsiz hale getirilmesine yönelik oynanan oyunları milletimiz görmüş ve gereken cevabı anında vermiştir, ifadelerini kullanan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir şunları söyledi: “15 Temmuz akşamında gelişen olaylarda sağduyulu davranarak milli iradeden yana tavır alan sendikamızın mensupları; il ve ilçe temsilcilikleri demokrasi nöbetlerinde ön saflarda yer alarak halka önderlik yapmış, basın açıklamalarıyla, girişilen alçakça saldırıyı kınamış, sala okumaları sırasında saldırıya uğrayarak engellenmeye çalışılmış ve darb edilmişlerdir. Buna rağmen milli iradeye bağlılık, vatan, millet, bayrak ve dine olan sevgileri nedeniyle yılmamışlar ve bugüne kadar korkusuz bir şekilde görev aşkıyla üzerlerine düşeni yapmışlardır.
Demokrasiden yana tavır alınmıştır.
Kıymetli vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istediğim önemli hususlar var: 15 Temmuz akşamı gelişen hain saldırının ilk saatlerinde Sayın Cumhurbaşkanımızın dirayet ve muhalefet parti liderlerinin Sayın Genel Başkanları demokrasiden yana tavır alarak, millet iradesinin karşısındaki oluşumları reddetmişler ve darbe girişimini kınayan açıklamalar yapmışlardır. Hiç şüphesiz bu açıklamalar halkımızı düşünmeye ve millet iradesinden yana tavır alarak eyleme geçmelerini sağlamıştır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, muhalefet parti liderleriyle görüşmesi çok önemlidir.
Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı külliyesinde ana muhalefet lideri Sayın Kemal Kılıçtaroğlu ve MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli ile görüşmeleri toplumdaki ayrışmayı ortadan kaldırmış ve halkımızı kenetlemiştir. Millet olarak özlediğimiz bu tablo halkımız üzerinde olumlu görüş ve düşüncelerin oluşmasını sağlamıştır. Aynı zamanda ayrı dünya görüşü ve farklı yaşam tarzındaki düşüncelerin milli birlik etrafında birleşmesini sağlamıştır.
Toplumdaki gerginliğin giderilmesi yönünde ciddi ve samimi çabalar var.
Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın Meclis’te yaptığı konuşmasında ‘birbirimize inanmadık’ itirafı önemlidir. Yine Sayın Cumhurbaşkanımızın, kendisine hakaret nedeniyle açtığı tüm davaları bir defaya mahsus olmak üzere geri çektiğini açıklaması çok anlamlıdır. Sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun, Sayın Cumhurbaşkanı hakkında açtığı davaları geri çektiğini açıklaması siyasette yumuşama ve birlikteliğin somut adımları olarak görülmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımız toplumdaki gerginliğin giderilmesi yönünde çaba sarfetmekte, Sayın Başbakan muhalefet parti liderlerine teşekkür etmekte ve hükümet üyeleri samimi itiraflarda bulunarak toplumu ayrıştırıcı ve ötekileştirici söylem, tutum ve davranışlardan özenle kaçınmaktadırlar. İçinden geçtiğimiz süreçte toplumumuzun buna şiddetle ihtiyacı var.”
Toplumu germeye çalışanlar var.
Hâl böyle iken toplumu germeye, ayrıştırıcı ve ötekileştirici dil kullanarak sosyal paylaşım sitelerinde paylaşımlarda bulunanların amaçlarının belli olduğunu ifade eden Özdemir, konuyla ilgili görüşlerini şu şekilde aktardı: “Üzülerek ifade etmek istiyorum ki, hâlâ toplumu germeye çalışan kötü niyetli kişiler aramızda dolanıyor. Sosyal paylaşım sitelerinde toplumu ayrıştırmaya çalışanların paylaşımlarını görüyoruz. Bunlar tehlikelidir. Bu ayrışmanın ve ötekileştirmenin hiç kimseye faydası olmayacağı gibi, içinden geçtiğimiz süreçte art niyet ve iç çatışma çıkartmaya yönelik kışkırtıcı davranışlardır. Devletin, bu tür paylaşımları takip ederek engellemesi gerektiğini düşünüyoruz.
Sapla samanı birbirinden ayırmak gerekir.
Diğer önemli bir husus; FETÖ üyesi diye kamudan el çektirilerek haklarında soruşturma açılan kamu görevlileriyle ilgili endişemizdir! FETÖ’ye bağlı bankadan para tasarrufunda bulunan, bu bankadan konut kredisi başta olmak üzere çeşitli krediler kullanan vatandaşlarımızın terör örgütü üyesi olarak hakkında soruşturma açılmasında Sayın Savcılarımızın dikkatli olması gerektiğini düşünüyoruz. Vatandaşlarımız mağdur edilmesin. Soruşturmalar, demokrasi ve hukuk çizgisinden sapmadan yürütülmelidir. Gerçekten terör örgütü üyesi olanlarda hak ettikleri cezayı alsınlar. Sapla samanı birbirinden ayırmak gerekir.
FETÖ üyesi olan müfettişlerin ve yargıdaki çeşitli davalarda mağduriyete neden olan Hâkim ve Savcıların yürüttükleri tüm davalar mercek altına alınmalıdır. Kamu kurumlarında müfettişler tarafından görevinden el çektirilen, haklarında davalar açtırılarak mağdur edilen kamu görevlilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için bir çalışma yapılmalıdır.”