Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, 15 Temmuz’dan sonra gelişen ve milletin teveccühüne mazhar olan birlik ve beraberlik ruhunun bozulmadan devam etmesi için Sivil Toplum Kuruluşlarına büyük görev düştüğünü söyledi.
Yazılı basın açıklaması yapan Özdemir, 15 Temmuz’la gelişen milli ruhun sendikalara da yansıması gerektiğini belirterek şöyle dedi: “15 Temmuz akşamı milli iradeye, milli iradenin temsil edildiği Meclis’e, seçilmiş meşru hükümete ve özelde Sayın Cumhurbaşkanı’na yapılan saldırı sonrasında FETÖ denilen hain yapının militanı ve sempatizanı durumunda olan memurlar açığa alındı. Vatana, bayrağa, millete ve dine hainlik yapan, küresel güçlerin planlarına hizmet eden bu yapının hizmetkârlarının bugün hain oldukları anlaşıldı. Hâlbuki yıllardır bu yapının devlet kurumlarından temizlenmesi için hükümete ve Sayın Cumhurbaşkanımıza destek olmamız gerektiğini söylüyorduk. Özellikle Diyanet İş Kolunda faal olan sendikaların üye sayısı endişesine kapılmadan sendikalarını temizlemeleri gerektiğinin önemine işaret ediyorduk. Bizi dinlemediler. Bu hainlerin sendikalarında gizlenmesine göz yumdular. Bugün, en çok açığa alınan memurlar hangi sendikadan, bir bakınız. Demek ki Din-Bir-Sen olarak hep doğruları söylemişiz.
Yetkili sendikayı takip ediyoruz: Yaptıklarını, açıklamalarını masaya yatırıyoruz. Hukuksuz işlemlerine, camiamızı kandırmalarına göz yummadık. Her fırsatta kamuoyu ile paylaştığımız konulara açıklama getiremediler. ‘Bir üye fazla olsun’ düşüncesi, bugün görüldüğü gibi vatan hainlerinin yetkili sendika içinde yuvalanarak gizlenmesine neden oldu. Buna kim göz yumdu? Sendika yönetimi… Din-Bir-Sen olara uyarmadık mı? Defalarca uyardık.
15 Temmuz terörist girişimi milleti yeniden diriltti: Birlik ve beraberliğimizi sağladı. Bunu fırsata çevirmeliyiz. Diyanet camiasındaki sendikalar öncelikle FETÖ’cü görevlileri temizlemeli... Bu konuda açık ve dürüst olmaları gerekir. Din görevlilerinin sorunlarının çözümünde ortak hareket edilebilmesi için gelişen ortam gayet uygundur. Sendikacılıkta yeni bir anlayış gerekiyor. Bunun içinde zemin müsaittir.
Diyanet camiasının sorunlarının çözümünde gelin birlikte hareket edelim. Kibre kapılmayalım. Amaç üzüm yemekse zeytin dalı uzatıyorum. Bu süreçte projeler üretelim. Bunları Diyanet İşleri Başkanlığı’na götürelim ve sorunlarımızın çözümünü birlikte takip edelim. Din görevlilerinin hakkını ve hukukunu savunmak bütün sendikaların görevidir. Asli görevimizi unutarak sadece üye sayısını artırmak için çaba içine girecek olursak o zaman din görevlilerinin sorunlarını göremeyiz. Haksızlıklara, hukuksuzluklara, yalana, iftiraya karşı birlikte ortak hareket edelim. Yalanlarla Diyanet camiasının sömürülmesine izin vermeyelim. Üyelerimize baskı yapılmasını, istifaya zorlanmasına, haksız tayin ve soruşturmalara ve uygulanan mobbing’e karşı birlikte hareket edelim. Din görevlilerine hizmet etmeyen, başka amaç peşinde koşanları ifşa edelim. Bunlara karşı birlikte mücadele edelim. Kendi camiamızda ‘kirli sendika oyunlarına’ izin vermeyelim. Kapımızın önünü temizleyerek işe koyulalım. O zaman camiamız tertemiz olur.”