Hatay DESK ve Din-Bir-Sen İl Başkanı Yahya Atçılı, meclise sunulan ve büyük tepki yaratan ‘Cinsel İstismarın Düzenlenmesi’ ile ilgili yasa teklifinin geri çekilerek halkın hassasiyetinin dikkate alınmasını istedi. Konuyla ilgili basın açıklaması yapan Atçılı,küçük yaştaki birliktelikler nedeniyle ortaya çıkan mağduriyetlerin giderilmesi isteniyor.Milli irade ne istiyor? Milletimizin derdi sıkıntısı bitti yapacak başka iş kalmadı! İftira ve isnatlarla haksız yere mağdur edilen vatandaşların sıkıntıları giderildi de sayın vekillerimiz cinsel istismar mağduriyetlerinin derdiyle mi dertlenir oldular? Siz kimin vekilisiniz? İfadelerini kullandı.
Yahya Atçılı’nın açıklaması şöyle: “Şimdi Aciliyetimiz bu mu? Her gün şehit haberleri gelirken, ülke ihanetlerle, terörle; FETÖ, PDY, PKK, PYD, JPG, İŞİD ve bunları destekleyen ve besleyen AB ve ABD gibi devletlerle uğraşırken, ekonomi, dolar ve asgari ücret problemleri gündemimizde iken millet iradesi bunu mu istiyor?
Önergenin gerekçesinde; "cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi durumunda fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine imkân veren düzenleme yapılmaktadır" ifadesine yer veriliyor.
Bize göre tasarıda geçen, cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitinin son derece zor olduğudur. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun 'kendi iradesi' nasıl değerlendirilebilir. Bu onun iradesine bırakılabilir mi?
Bu konuda dün gece meclise sunulan yasa teklifine hayret ve şaşkınlıkla bakıyorum. Millet olarak, bu tip sosyal meseleleri politik ve ideolojik çekişmelerin ötesinde tutuyor, toplumun üstün yararı için çözüm odaklı yaklaşılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle tasarının yasalaşması halinde oluşabilecek menfi durumlara dikkat çekmek istiyoruz.
Düzenlenmekte olan tasarıda; "failin" tanımının yeterince anlaşılır ve kamu vicdanını rahatlatacak nitelikte yapılmamış olması en büyük eksikliklerden biri olarak görünmektedir. Keza tasarının bu haliyle yasalaşması durumunda cinsel istismar suçunu işleyenlerin, güç, nüfuz vb. imkânlar ile mağduru ve çevresini etki altına alması ve mağdur ile evlenme yoluna giderek serbest kalmasının önü açılacaktır. Öte yandan mağdurun ise, bu baskı altında erken yaşta zorla evlilik yapması ve bu evliliği sürdürmeye mecbur kalması kuvvetle muhtemeldir. Yine bu tasarı ile suça azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında görülen davaların af ile sonuçlanacak olması da tasarının sakıncalarındandır.
Bu Tasarıda zor olan, cebir, tehdit ve iradeyi etkileyen hususların tespitidir. Kaldı ki cebir ve tehdit olmasa bile küçük yaşta bir kız çocuğunun "kendi iradesi" nasıl tespit edilecektir? Yukarıda da bahsettiğimiz maddeler gereğince; resmiyet kazanmamış birlikteliklerden doğan mağduriyetlerin giderilmesi hususunda, Ceza İnfaz Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve sair mevzuat referans alınarak yeni düzenlemeler yapılabilir. Ama yeri ve zamanına göre. Kamuoyuna Saygı ile duyurulur."
Yahya Atçılı
Hatay Din Bir Sen