Din-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şirin Ersan, Suriye’de devam eden savaşla ilgili açıklama yaptı. Açıklamasında, Suriye savaşı büyük yıkımlara ve facialara neden olmaya devam ediyor. Halep’e yapılan saldırı üzerinde uzun uzun düşünülmesi gereken tarihi bir olaydır, dedi. İslam coğrafyasının bu savaş yüzünden yıkıma uğradığını belirten Ersan, Lübnan, Suriye, Filistin, İsrail ve Ürdün’ü kapsayan Bilad-i Şam harab edilmektedir. Medeniyetimizin efsane şehirleri tek tek yok ediliyor, ifadelerini kullandı.
Ersan, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tarihte; bilime, sanata, siyasete, ticarete ve masallara ev sahipliği yapan Bağdat, günümüzde bu özellikleri yok edilmiş, dünyanın en güvenliksiz ve tehlikeli şehri olarak tanımlanıyor. Kufe, Bağdat ve Basra şehirleri medeniyetimizin kadim merkezleri olarak değil, ölümün ve vahşetin kol gezdiği şehirler olarak gündemde yer alıyor. Dört bin yıllık tarihi Halep kenti, tarihi ve kültürel mirasları yok edilmektedir. Tarihi Emevi Camisi, Sur ve Kale gibi özel eserleri yerle bir olmuş durumdadır. Moğollar tarafından yakılıp yıkılan ve yağmalanan Bağdat, bugün el ele veren modern Moğolların yıkımıyla karşı karşıyadır. Amerikalılar, İngilizler, Fransızlar, İsrailliler ve diğerleri, demokrasi, özgürlük ve barış adına Irak’ı yıktılar. Bağdat’ı inşa edilemeyecek şekilde ortadan kaldırdılar. Şimdi yıkım sırasının Suriye’ye, Şam’a ve Haleb’e geldiği görülmektedir. Savaştan önce dört milyon civarında nüfusa sahip olan Halep’in nüfusu bugün üç yüz binlere düşmüştür. Halep, günlerdir Rusya ve Esed rejiminin saldırılarının hedefi olmaktadır. Lübnan Hizbullahı ve İran, Halep’in yıkılması için Esed ve Rusya’nın arkasındaki gerçek aktörlerdir. Halep’te varil bombaları dahil en yıkıcı silahları kullanan Rusya-Esed-İran-Hizbullah bloku, soykırım yaparak insanlık suçu işlemektedirler. Bu blok açık ve net olarak savaş suçu işliyor. Halep’te çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere binlerce insanın katledilmesinin failleri bu bloktur.”
Esed’in kalması için Halep’in yıkıldığını belirten Mehmet Şirin Ersan, Halep ve Müslüman dünyası kaybederken, İsrail’in tek kazanan devlet olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Halep’e yapılan saldırı karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin hiçbir adım atmadığı görülüyor. Emperyalist güçlerin Güvenlik Konseyindeki çaresizlikleri yakınen görüldü. Sessiz kaldılar ve sessizliklerini sürdürmeye devam edecekler. Halep’i bir mezbahaya benzeten BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon, mezbahanın bile Halep’te yaşananların yanında çok insani kaldığını söylemektedir. Tarih, Halep’i yakan yıkan barbarlar olarak Amerika’yı, Rusya’yı, Esed’i, İran’ı, Lübnan Hizbullah’ını, Çin’i, İsrail’i, Fransa’yı, İngiltere’yi ve diğer emperyalist güçleri bir bütün olarak kaydedecektir. Bosna savaşında yaşanan Srebnenitsa soykırımının bir benzeri bugün Halep’te yaşanmaktadır.”
Halep için yapılan mücadelenin, sadece bir şehri ele geçirmek için yapılmadığını, Halep üzerinden bütün Suriye’nin kontrol edilmesi planlarının yattığını belirten Ersan, Amerika ve Rusya, çatışma ve şiddetin sürekli olması için tarafları birbirilerine karşı desteklemekte ve kışkırtmaktadırlar, diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Rusya-İran-Hizbullah-Esed bloku, önce Halep’i, ardından İdlib’i alarak Esed rejimini bütün Suriye’nin hakimi konumuna getirmeye çalışmaktadır. Hakim bir güç olarak dünyanın karşısına çıkacak olan Esed rejimi, Rusya ve İran’ın işine gelmektedir.
Halep savaşı, en son savaş olmayacaktır. Halep’teki savaş, birçok yeni çatışmanın ve savaşın tetikleyicisi olacaktır. Halep savaşı, Halep’le beraber bütün Ortadoğu’da büyük yıkımlara neden olacak sonuçlar ve etkiler üretecektir. Ortadoğu halkları ve özelde Müslümanlar olarak bize düşen özümüze dönerek kendimize, kardeşliğimize ve şehirlerimize sahip çıkarak bu coğrafyada emperyalist kan emici batılılara piyonluk yapanları tanımak ve kardeşliğimizi tesis etmektir.”