Diva-Sen Genel Başkanı Mustafa Çopursuz ve beraberindeki yönetim kurulu heyeti bugün öğleden sonra Din-Bir-Sen’e önemli bir ziyaret gerçekleştirdi.
Yapılan açıklamaya göre, ziyaretin Din-Bir-Sen’in yeni yönetimine hayırlı olsun temennisi çerçevesinde bir ziyaret olduğu belirtilirken, ziyaretten ‘birlik’ mesajlarının çıkması dikkat çekti. Her iki sendika çevrelerinde dikkatle takip edilen ziyaretin Diyanet camiası açısından önemine işaret edilerek, bütün sendikaların birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerektiğinin önemine işaret edildi.
Din-Bir-Sen’in 12-13 Kasım 2016 tarihinde yapılan 3. Olağan Genel Kurul toplantısında yeniden Genel Başkanlığa seçilen Yusuf Özdemir’e hayırlı olsun, diyerek tebrik eden Çopursuz ve beraberindeki yönetim kurulu heyeti, sendikal çalışmalar ve Türkiye’nin içinden geçtiği süreçle ilgili fikir alışverişinde bulundular.
Ziyaret sırasında, Türkiye’de STK anlayışının değişmesi gerektiğine vurgu yapan Mustafa Çopursuz, şöyle dedi: “Yetkili konfederasyonun ve ona bağlı sendikaların ‘hükümet sendikasıyız’ imajı oluşturmaya çalıştıkları görülüyor. Bu imaj sendikal mücadeleye büyük zarar veriyor. Türkiye’de artık çalışanların sendikal mücadeleye inanmadıkları, sendikacılığın asıl amacından çıkartıldığını üzülerek görüyoruz. Hâlbuki sendikal mücadele bir amaç uğruna yapılır. Diyanet camiasının pek çok sorunu var. Bu sorunların göstermelik şovlarla değil, süslü birkaç cümle ile çözülüyor anlamı vererek değil, gerçek anlamda sorunların çözülmesi için çalışmak gerekir. Nitekim yetkili sendika Diyanet’te de bu şekilde hareket ediyor. Son zamanlarda yetkili sendikanın Sayın Genel Başkanı üslubunu bozdu. Bazı sendika Genel Başkanlarına karşı ağır ifadeler kullanıyor. Sosyal paylaşım sitelerindeki paylaşımlarını tasvip etmiyoruz. Bizler, din adamı kimliği taşıyoruz. Bu nedenle din görevlilerine yakışmayacak söz ve davranışlar camiamızı bozar. Kibir hastalığı din görevlisi kimliği altındaki insana yakışmaz. Diğer sendikaları küçük görmeyi ve açıklamalarında diğer sendikaları aşağılayan sözler sarf etmeyi doğru bulmuyoruz. Bu tür açıklamalar, diğer sendika üyelerine saygısızlıktır. Nitekim bu sendikaların çalışanları da bizim kardeşlerimiz.”
Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir’de, Çopursuz’un sözlerini desteklediklerini ifade ederek şöyle dedi: “Camiayı kandırmak, daha fazla üye kaydetmek için yalan söylemek acizliktir. Bu tür açıklamaları kınadığımızı defalarca dile getirdik. Camiamızın sorunlarının çözümü için birlikte hareket edilmesi gerekir. Din görevlilerinin sorunlarını birlikte tespit edelim, birlikte çözüm üretelim. Ben-sen kavgası doğru değil. Sendikalar ne derse desin, çalışmaları takdir edecek olan camiamızdır. Bu nedenle birbirimizi incitmenin, kırmanın, ötekilemenin bir anlamı yok. Yetkili sendika her açıklamasında ‘Kuruldukları tarihten bugüne kadar camianın sorunlarını çözdüklerini ve bu yüzden her geçen büyüdüklerini’ söylüyorlar. Büyümenin nedeni bu mu, yoksa başka nedenleri mi var? Camiamız bunu çok iyi biliyor. Camiamız, paralelin hangi sendikada kamufle olduğunu çok iyi biliyor! FETÖ mensupları hangi sendikadan daha fazla çıkmış!? Bizler, camiamızın sorunlarının çözümünde proje üreten sendikalarız. Sendikaların diyalogdan yana olması gerekir. Hiç kimsenin ötekileştirilmemesi gerekir. Neticede bunlar camiamızın çalışanlarıdır. Umuyorum ki, Divan-Sen ve Din-Bir-Sen arasında bundan sonra din görevlilerinin sorunlarının tespiti ve çözümü noktasında işbirliği yapılır. Hizmetten başka amacımız olmadığına göre bu tür çalışmalar camiamızın hayrına olacaktır.”