Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan sanat, kültür ve ticaret şehri Halep’ten yükselen çığlığa kulaklarını kapatan dünya devletlerinin ve İslam coğrafyasının vicdanlarına seslendi.
Halep’teki katliamlarla ilgili önemli bir açıklama yapan Özdemir, Esed rejiminin dünyanın gözü önünde katliam yaptığını ve yıkılan enkazların altındaki parçalanmış cesetlerin tanınmaz halde olduğunu, belirterek şöyle dedi: “Zalim Esed rejimi Halep’te soykırım yapıyor. Korkunç katliamların yapıldığı Halep’te kadınlar, çocuklar ‘bizi kurtarın’ diye feryat ediyor. Hastaneler, okullar, fırınlar bombalanıyor. Halep’te yaşayan Müslümanlar temel ihtiyaç maddelerinden kasıtlı olarak mahrum ediliyor. Açlık, susuzluk, hastalık kol geziyor. Dünyanın gözü önünde Halep’te insanlık dramı yaşanıyor ve dünya sessizce izliyor. Müslümanlara sesleniyorum: İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği neredesiniz? İslam coğrafyasındaki bütün Müslümanlar neden sesiniz çıkmıyor? Vicdanlarınızı neden hapsettiniz? Bu katliamlara, bu soykırıma daha ne kadar sessiz kalacaksınız?”
Halep’teki katliamlara ve yıkımlara gözlerini yuman Müslüman ülkelerini ve uluslararası toplum kuruluşlarını kınayan Din-Bir-Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, bu katliamların bir an önce durdurulması gerektiğini belirtti.
Özdemir, açıklamasına şöyle devam etti: “Halep’teki katliamlar ve yıkımlar sistemli bir şekilde yapılıyor. Bombardımanlardan siviller korunmuyor. Mağdur olan halkın çaresizliği görülmüyor. Çocuklar aç, susuz ve perişan. Sokaklar cesetten geçilmiyor. İnsan haklarından söz eden Avrupa devletleri Halep’te çocukların yanmasına, ölmesine, sakat kalmasına seyirci kalıyor. Hıristiyan olunca insan haklarından söz ediliyor, Müslüman olunca uyuma moduna geçiliyor. Bu körlüğü, bu çifte standardı kınıyor ve lanetliyoruz. Halep’te mağdur olan kadın ve çocukların yaşadığı kâbusa derhal son verilmelidir. Aldığımız bilgilere göre Halep’te içinde çocukların da bulunduğu sivillere yargısız infaz yapılıyor.”
Dünya ticaret, sanat ve kültür adamlarının gözünün Halep’te olduğunu belirten ve UNESCO Dünya Kültür mirası listesinde yer alan Halep’in önemli bir kent olduğunu söyleyen Özdemir, şöyle devam etti: “Halep şehri, kilometrelerce uzayan tarihi çarşısı, dünyanın en büyük ve görkemli camisi ve son derece canlı ticaret hayatı ile Ortadoğu’nun görkemli ve önemli kültür merkezi kentlerinden biridir. Bu güzel kent şu an harabe haline gelmiş durumdu. Dünyaca ünlü ve ihtişamlı kalesi defalarca bombalanmış ve yakılmış. Sokak savaşlarına sahne olan Halep’in dünyaca ünlü sanat ve kültür merkezlerinin adeta yıkılması için büyük çaba var. Rejim yönetimi Halep’i bombalarla yakıp yıkıp yerle bir ediyor. Kadastro Dairesi’ndeki veriler yok edilmiş. Esed rejimi, daha sonra buraya dönecek olan insanların mal varlıklarıyla ilgili her türlü belgeyi imha ediyor. Mal varlıkları hakkında iddiada bulunmamaları için kayıtları, belgeleri ve delilleri kasıtlı olarak yok ediyor. Esed rejimi savaşı siviller üzerinden yürütüyor. Sivilleri kasıtlı olarak katlediyor. İnsanların Halep’i terk ederek bir daha dönmemeleri için her şeyi yapıyor. Esed rejiminin asıl hedefi buradaki insanların Halep’ten sağ çıkmaması. Çünkü soykırım yapan Esed rejimi daha sonra buraya rejim taraftarlarını yerleştirecek.
Halep’teki Müslümanların kurtarılması için Türkiye’nin daha fazla çaba göstermesini istiyoruz. Çocukların ve kadınların bile bile katledildiği Halep’te soykırımın bir an önce durdurulması için uluslararası örgütlerin ve Avrupa devletlerinin harekete geçmesi gerekiyor. Bunun için yoğun temaslar yapılmalıdır. Halep Müslümanlarının çığlığını duymayan İslam coğrafyasının ise vicdanlarda ilelebet mahkûm olacağını ifade etmek istiyorum.”